Âhir Zaman’da, dinsizliğin iki cereyanı (akımı) kuvvet bulacak:
Birisi: Nifak perdesi altında (inkarcı olduğu halde Müslüman gibi görünerek) Risalet-i Ahmediyeyi (a.s.m.) (Peygamberimiz (sav)'in elçiliğini ve yolunu) inkâr edecek, Süfyan namında (adında) müthiş bir şahıs, ehl-i nifakın (münafık karakterli kimselerin) başına geçecek, Şeriat-ı İslâmiyenin (İslam dininin) tahribine (yıkılmasına) çalışacaktır. Ona karşı, ÂL-İ BEYT-İ NEBEVÎNİN SİLSİLE-İ NURANÎSİNE (Peygamberimiz (sav)'in nurani soyuna) BAĞLANAN EHL-İ VELÂYET (velilerin) VE EHL-İ KEMÂLİN (kamil iman sahiplerinin) BAŞINA GEÇECEK, ÂL-İ BEYTTEN (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) MUHAMMED MEHDÎ İSMİNDE BİR ZÂT-I NURANÎ (nurlu bir şahıs), o Süfyanın şahs-ı mânevîsi olan cereyan-ı münafıkaneyi (münafıklık akımını) öldürüp (fikren yok edip) dağıtacaktır. (Mektubat, On Beşinci Mektup, s. 53)
Bediüzzaman burada kullandığı, “AL-İ BEYT’TEN” sözleriyle, bir kez daha Hz. Mehdi (a.s.)'ın “PEYGAMBERİMİZ (SAV)'İN NURANİ SOYUNDAN GELEN BİR ŞAHIS OLDUĞUNU” belirtmiştir.
“EHL-İ VELAYET (VELİLERİN) VE EHL-İ KEMALİN (KAMİL İMAN SAHİPLERİNİN) BAŞINA GEÇECEK” sözleriyle ise, Hz. Mehdi (a.s.)'ın, ortaya çıktığında, alimlerin liderliğini üstleneceğini haber vermektedir. Hz. Mehdi (a.s.), Allah'ın pek çok ilim ve hikmetle nimetlendirdiği, çok üstün ahlaklı mübarek bir şahıstır. Hz. Mehdi (a.s.)'ın ahlakının ve imanının üstünlüğü pek çok hadiste detaylı olarak tarif edilmiştir. Hz. Mehdi (a.s.) geldiğinde, hem devrinin müceddidi (her yüzyıl başında dini hakikatleri devrin ihtiyacına göre ders vermek üzere gönderilen büyük İslam alimi, yenileyici) hem de müçtehidi (ihtiyaç oluştuğunda ayetlerden hüküm çıkaran büyük İslam alimi ve önderi) olacak, İslam dinini Peygamber Efendimiz (sav) dönemindeki özüne döndürecektir. BU ÜSTÜN ÖZELLİKLERİ NEDENİYLE DE HZ. MEHDİ (A.S.) TÜM ALİMLERİN ÖNDERİ KONUMUNDA OLACAKTIR.
Bilindiği gibi Bediüzzaman hayatta iken böyle bir durum gerçekleşmemiştir. Bediüzzaman, tüm velilerin ve İslam alimlerinin, kamil iman sahiplerinin lideri vasfını taşımamıştır. İnşaAllah bu durum içerisinde bulunduğumuz bu yüzyılda ortaya çıkması beklenen Hz. Mehdi (a.s.) da tecelli edecek, bu da onu insanlaar tanıtan bir başka önemli vasıf olacaktır.