... BÖYLE BİR CEMAAT-I AZİME (Peygamber Efendimiz (sav)'in soyundan gelen büyük seyyidler cemaati) İÇİNDEKİ MUKKADES KUVVETİ TEHYİC EDECEK (harekete geçirecek) VE UYANDIRACAK HADİSAT-I AZİME (büyük olaylar) VÜCUDA GELİYOR (meydana geliyor). ELBETTE O KUVVET-İ AZİMEDEKİ (büyük kuvvetteki) BİR HAMİYET-İ ALİYE (yüce bir gayret) FEVERAN EDECEK (harekete geçecek) ve HAZRETİ MEHDİ BAŞINA GEÇİP, TARİK-I HAK (hak yola) VE HAKİKATE (gerçeğe) SEVK EDECEK. (Mektubat, Yirmi Dokuzuncu Mektup, s. 473)
Bediüzzaman bu sözüyle, Müslümanlarda oluşan İslam’ı koruma gayretinin artması sonucunda, Hz. Mehdi (a.s.)'ın (Müslümanların manevi lideri vasfıyla) başa geçerek insanları “TARİK-I HAK VE HAKİKATE” yani “HAK YOLA VE GERÇEĞE” yönelteceğini bildirmiştir. Bediüzzaman Hz. Mehdi (a.s.)'ın, hamiyet duygularının artmasıyla birlik olup büyük bir manevi güç elde edecek olan Müslümanların manevi lideri olacağını söylemektedir.
Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemde, günümüzde olduğu gibi Müslümanlara karşı böyle büyük bir zulüm yapılmamış; tüm dünya Müslümanları da bu duruma karşılık hamiyet hisleriyle büyük bir manevi birlik oluşturmamış; Bediüzzaman da bu Müslüman toplumunun başına geçerek, onların manevi liderleri vasfıyla, Müslümanların zulümden kurtulmalarına vesile olmamıştır. Bu da Bediüzzaman'ın 'Mehdi' olmadığının çok önemli bir başka delilidir.
İnşaAllah günümüzde yaşanan tüm bu olaylar Hz. Mehdi (a.s.)'ın çok kısa bir süre içinde ortaya çıkacağının ve Müslümanlara yapılan tüm zulümlere adaletle son vereceğinin çok önemli bir işaretidir.
'Bediüzzaman kendisinin 'Ahir zamanın büyük Mehdisi' olmadığını delilleriyle birlikte açıklamıştır' makalesine geri dönmek için tıklayın <<<<<<