Görme algısı, bakılan cisimden yansıyan fotonların göz merceğinde kırılıp retinaya düşmesiyle başlar. Daha sonra, bu fotonlar (ışınlar) bir dizi kimyasal işlemlerden geçip, elektrik sinyallerine dönüşür ve beyindeki görme merkezine ulaşır. Görme merkezi 1 milimetrekare büyüklüğünde, ışığı geçirmeyen, kapkaranlık bir noktadır.
Biz "görüyoruz" derken, elektrik sinyallerinin kapkaranlık görme merkezinde oluşturduğu etkileri izleriz. Hayatımız boyunca asla dışarıdaki maddenin kendisiyle değil, onun beynimizde oluşan kopyasıyla muhatap oluruz. İçinde yaşadığımız ışıl ışıl, rengarenk dünya, Allah'ın beynimizin içinde yarattığı ve ruhumuza hissettirdiği bir kopya dünyadır.^
İnsanın içinde bulunduğu her durum, hayatı boyunca yaşadığı her an, alemlerin Rabbi olan yüce Allah tarafından her an beynimizin içindeki algı merkezlerinde yaratılmaktadır.
Gerçek şudur ki, kendisi için özel olarak yaratılan algılarla yıllar boyunca muhatap olan insan, Allah tarafından denenmektedir. Gördüğü, duyduğu, dokunduğu, kokladığı ve tattığı herşey bu imtihanın bir parçasıdır. Bu büyük gerçeği Harun Yahya'nın eserlerinden yararlanılarak hazırlanmış Maddenin Ardındaki Sır isimli belgeselden izleyin.