Komünistler, ideolojilerini hakim kılmak için her devirde karışıklık çıkarmışlar ve yoğun şekilde teröre başvurmuşlardır. Ülkemizde devam eden komünist bölücü terör, dünya üzerinde faaliyet gösteren illegal komünist örgütlerden yöntem ve taktik olarak hiçbir fark göstermemektedir. Bölücü örgüt, eli kanlı komünist liderlerin izinden gittiğini, bunlara hayranlık duyduğunu her türlü yayınlarında dile getirmektedir. Örgüt, kan dökmenin zorunluluk olduğuna inanan azılı militanlarına, 80`li yıllarda olduğu gibi sivil halka yönelik katliamlar yaptırmaya başlamıştır. Diğer taraftan, güvenlik güçlerimize, ordumuza yönelik saldırıların da son günlerde artarak devam ettiği endişe ile izlenmektedir.
Komünizm, propagandayla çok hızlı yayılma istidadı gösteren bir idelojidir ve ancak yoğun karşı propagandayla sindirilip başı ezilebilir. Karşı propaganda ise öncelikle devlet eliyle yapılmalı, devlet saygınlığına yakışır bir üslupla bu konuda söz sahibi olabilecek her kurum ve kuruluş devreye sokulmalıdır.^
Komünizmi besleyen ve taze kan sağlayan materyalist eğitimdir. Materyalizmi hayat felsefesi olarak benimseyen fertleri komünist ideallere ikna etmek çok daha kolay ve süratli olmaktadır. Bölücü örgütün temel stratejisi dindar olan doğu insanına dine saygılıymış gibi yaklaşmak, bir yandan da Darwinist-materyalist eğitim vermektir. Örgütün eli kanlı liderinin yazdığı kitaplar tümüyle evrimci izahlarla doludur. İslam`ı ise sadece kendi menfaatleri için bir aracı olarak kullanmaları gerektiğini düşünmekte, gerçekte ise dini reddetmektedirler.
Terör örgütünü durdurmak ve ülke genelinde toplumsal birlik ve beraberliği sağlamak için öncelikli olarak terörü besleyen komünizmin temeli olan Darwinizm`in yerle bir edilmesi gereklidir. Çünkü Güneydoğu`da bölücü örgüt tarafından sürdürülen Darwinist propaganda örgüte yeni militanlar ve destekçiler kazandırmaktadır. 1980`li yıllarda doğan bebekler Darwinizm`in beslediği komünist ideoloji ile uyuşturulup, kandırılıp, bugün bölücü örgüt saflarında azılı birer militan haline gelmişlerdir.
Eğer Darwinizm ile yıllar önce mücadale edilse ve o yıllarda tedbir alınsaydı komünizm bugün tamamen yok edilmiş olacak, ideolojisi olmayan bir örgütün kendisine yandaş toplaması ve faaliyet göstermesi de mümkün olamayacaktı. Geçmişte yapılan bu hatadan artık dönülmeli, vatanına, bayrağına, dinine ve tarihine sahip çıkan bir nesil oluşturulması için eğitim sistemimiz ve politikalarımız yeniden gözden geçirilmelidir.
Terör, Bölücü Komünist Örgütlerin Temel Yöntemidir
Terör, temeli Darwinizm`e dayanan bölücü ideolojilerin hedefe ulaşmak için kullandığı etkin bir yöntemdir. Komünist liderler terörü vazgeçilmez bir silah olarak taraftarlarına tavsiye etmişlerdir. Bölücü terör örgütünün bütün yöntemleri komünist ideolog ve liderlerin tavsiyeleri doğrultusundadır. Bu liderlerden Lenin`in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:
"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." ("Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)
Propogandacılar her grubu basit bomba formülleriyle donatmalılar... Gruplar derhal askeri eğitimlerine, operasyonlara katılarak başlamalılar. Bazıları bir casusun öldürülme işini veya BIR POLIS KARAKOLUNU BASMA GÖREVINI ÜSTLENMELI. Bir kısmı ise banka soymalı. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moscow, Cilt 9 s. 346)
Sadece geniş halk kitleleriyle doğrudan bağlantılı olan bireysel terörist hareketler değer taşırlar. (V. İ. Lenin, Collected Works, Moskova, cilt 35, s. 238)
Eğer kitleler kendiliğinden ayağa kalkmazsa, hiçbir şey başaramayız. Spekülatörlere karşı terör uygulamadığımız -hemen oracıkta kafalarına bir kurşun sıkmadığımız- sürece hiçbir yere varamayız. (V.I. Lenin, Polnoye Sobraniye Soçineniy, Moskova, 1958-1966, cilt XXXV, s.311)
Trotsky: ``Fakat ihtilal, ihtilalci sınıftan emrindeki bütün yöntemlerle gayesine varmasını talep eder; eğer gerekirse silahlı bir ayaklanma ile, eğer mecbur olursa terörizmle.`` (Ann Arbor, Leon Troçki, Terörizm ve Komünizm, University of Michigan, 1963, s. 58)
Bir Marksist-Leninistin, komünist ideolojinin gerektirdiği terörist eylemi yapması komünistleri adeta büyüler. Yapılan katliamları, bombalama eylemlerini ve şiddeti şeytani bir hazla ve takdirle karşılayıp hayranlık duyarlar. Bu sebeple Avrupa`daki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki Darwinist-Marksist görüşlü insanların teröre karşı olması beklenemez. Bu Marksist felsefenin ruhuna-mantığına aykırı olur. Kınama mesajları, uyarmalar böyle kitleleri hiç ilgilendirmez. Darwinist-Marksistler teröristleri, -güya- ``feodalizme karşı savaşan, devrimci güçler`` olarak görürler. Teröristler, Ho Chi Minh gibi tarihe geçen kan dökücüleri saygı ile anarlar.
Atatürk`ün Komünizm Hakkındaki Uyarıları
``Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük düşmanıdır. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.``
Cumhuriyet tarihimiz boyunca komünizmi Türk Milleti`ne benimsetmek için türlü oyunlar oynanmış, -illegal yöntemler de dahil olmak üzere- bu yolda her şey denenmiştir. Bunlardan biri Atatürk`ü komünizm sempatizanı bir lider olarak gösterme çabasıdır. Oysa Atatürk komünizmi, Türkiye Cumhuriyeti için büyük tehdit ve tehlike olarak görmüştür. Atatürk`ün aşağıdaki ifadeleri bu gerçeğin tartışmasız delillerindendir.
"Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını topyekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizm (komünizm)dir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95)
"İçerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın (komünizmin) memleketimiz içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması imkan dairesinde görülmüştür..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361)
``Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir...`` (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.155)
Harun Yahya Külliyatı, milli birliğin tesisi ve ``Süper Güç Türkiye`` idealine ulaşılması yolunda -Allah`ın izniyle- önemli bir vesile olacaktır.
Yazarın bugüne kadar kaleme aldığı kitaplarının sayısı yaklaşık 250`dir. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır. Bunların 7.000 sayfa ve 6.000 resimlik bölümü Evrim Teorisinin çöküşünü konu almaktadır.
Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismi ile hazırladığı tüm kitapları www.harunyahya.org, www.harunyahya.net ve www.harunyahya.com adreslerinden ücretsiz olarak okuyabilir veya Global Yayıncılık'ın 0212 4444441 no`lu telefonundan temin edebilirsiniz.
--------------------
Bu tam sayfa ilan
6 Haziran 2007 Önce Vatan
6 Haziran 2007 Türkiye
7 Haziran 2007 Yeni Şafak
7 Haziran 2007 Yeni Çağ
gazetelerinde yayınlanmıştır.