Komünist Ayaklanmaya Karşı Milli Seferberlik Şarttır!

10202
  • Bölücü terör örgütü sadece dağda değil, halkın arasında da faaliyet sürdürmektedir. Bölücü örgüt, halkın arasında sistemli bir materyalizm ve komünizm propagandası yürütmektedir. Çünkü komünist militanlar, İslam ahlakını benimsemiş bir toplumda başarılı olamayacaklarını gayet iyi bilmektedirler.
     
  • Bu faaliyet ise dağdakinden çok daha tehlikeli ve sonuçları çok daha vahim olabilecek niteliktedir. Çünkü doğu insanı Marksist-Darwinist düşünceler ve bunların getireceği zararlara dair yeterince bilgi sahibi değildir. Eğer vakit geçirilmeden tedbir alınmazsa, komünist bölücü örgütün telkinlerine her geçen gün daha fazla gencimiz kapılacaktır.
     
  • İnsan sevgisinin, güzel ahlakın, şefkatin ve merhametin önemini bilerek yetişen, üstün nitelikli bir gençlik yerine Darwinist bir gençlik gelirse sonuç yıkım olacaktır.^
     
  • Komünizm gibi insanlık dışı ideolojilere taraftar toplamak için ilk yapılan, "insanın, doğanın tesadüflerin ürünü bir cins hayvan olduğu" yönündeki Darwinist iddiaları toplumlara benimsetmektir.
     
  • Darwinist toplumlarda vefanın, sadakatin, şefkatin, fedakarlığın hiçbir önemi yoktur, din, aile, millet, bayrak gibi kavramlar da birşey ifade etmemektedir.
     
  • Bölücü terör örgütü, terörist olarak yetiştireceği kişilere öncelikle diyalektik materyalizm ve bu felsefenin temeli olan Darwinizm eğitimi vermektedir. Dolayısıyla bunlara karşı etkili ve kararlı bir fikri mücadele ve propaganda yürütülürse Marksist-komünist terörün önü alınacaktır.
     
  • Türkiye komünist terörle yok edilmek istenmektedir. Bunun çaresi komünizmin zemininin yok edilmesidir. Bu zemin ise Darwinizm`dir.
     
  • Doğu insanı güzel ve örnek bir ahlak sahibidir. Efendi mizaçlı, haysiyetine ve şerefine düşkün, kanaatkar, devletine sadakatli ve insancıldır. En güzel yiyeceği konuklarına sunacak kadar misafirperver, fedakar ve sevgi doludur. Bu vatandaşlarımızı koruyup kollamak, ihtiyaçları olan desteği yoğun bir şekilde vermek devletimizin görevidir.
     
  • Doğuda yaşayan insanımız, Türkiye Cumhuriyeti`nin seçkin fertlerinden olmanın gurur ve mutluluğunu yaşamalıdır. Devlet şefkatini tam manasıyla hissettirdiğinde birçok sorun kolaylıkla ortadan kalkacak, komünist bölücü terör örgütünün propaganda gücü yok olacak, tuzaklar bozulacaktır.
     
  • Seferberlik ruhu içinde, alabildiğine azim ve kararlılıkla gayret gösterirsek ülkemizin şahlanacağına ve milletçe 21. yüzyıla damgamızı vuracağımıza inancımız tamdır.


Atatürk, Komünizmi Büyük Bir Tehdit ve Tehlike Olarak Göstermiştir

``Komünizm, Türk Dünyası'nın en büyük düşmanıdır. Her görüldüğü yerde ezilmelidir.``

Cumhuriyet tarihimiz boyunca komünizmi Türk Milleti`ne benimsetmek için türlü oyunlar oynanmış, -illegal yöntemler de dahil olmak üzere- bu yolda herşey denenmiştir. Bunlardan biri Atatürk`ü komünizm sempatizanı bir lider olarak gösterme çabasıdır. Oysa Atatürk komünizmi, Türkiye Cumhuriyeti için büyük tehdit ve tehlike olarak görmüştür. Atatürk`ün yandaki ifadeleri bu gerçeğin tartışmasız delillerindendir.

Darwinizm, Komünist Bölücü Terör Örgütünün İdeolojisinin Temelidir

Türk Devleti'nin bölünmez bütünlüğünü hedef alan en önemli tehdit olan bölücü terör, doğrudan komünist ideolojiye dayanmaktadır. Materyalizme ve Darwinizme dayanan bu ideoloji, ahlak, mukaddesat ve maneviyat gibi kavramları reddetmekte, insanların sadece maddi varlıklarını esas almakta, insanları bir çeşit hayvan olarak görmektedir. Karl Marks, Darwinizm ile komünizm bağlantısını şu şekilde açıklamıştır:

"Darwin'in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor." (Marks Engels Mektuplar, cilt 2, s.126)

Lenin ise şöyle demektedir: "Marks'ın teorisinin tümü, Evrim Teorisinin, en tutarlı, en tam, en düşünülmüş ve özlü biçimiyle çağdaş kapitalizme uygulanmasıdır." (Robert M. Young, Darwinian Evolution and Human History)

"Bugün Avrupa'nın doğusunda bütün uygarlıkları ve hatta bütün insanlığı tehdit eden yeni bir güç belirmiştir. Bütün maddi ve manevi imkanlarını topyekün bir şekilde, dünya ihtilali gayesi uğruna, seferber eden bu korkunç kuvvet, üstelik Avrupalılar ve Amerikalılarca henüz malum olmayan, yepyeni siyasal metodlar tatbik etmekte ve rakiplerinin en küçük hatalarından bile mükemmelen istifade etmesini bilmektedir. Avrupa'da çıkacak bir savaşın başlıca galibi ne İngiltere, ne Fransa, ne de Almanya'dır. Sadece bolşevizm (komünizm)dir. Rusya'nın yakın komşusu ve bu memleketle en çok savaşmış bir millet olarak biz Türkler, orada cereyan eden olayları yakından izliyor ve tehlikeyi bütün çıplaklığıyla görüyoruz. Uyanan Doğu milletlerinin düşünce yapılarını mükemmelen sömüren, onların milli ihtiraslarını okşayan ve kinleri tahrik etmesini bilen bolşevikler, yalnız Avrupa'yı değil, Asya'yı da tehdit eden başlıca kuvvet halini almışlardır." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 3, s. 94-95)

"İçerden ve dışardan çeşitli maksatlarla bu akımın (komünizmin) memleketimiz içine girmekte olduğu ve buna karşı akla uygun tedbir alınmadığı takdirde milletin pek çok muhtaç olduğu birlik ve sükununu bozan durumların ortaya çıkması imkan dairesinde görülmüştür..." (31 Ekim 1920, SD, IV, s. 360-361)

``Moskova'da oynanan oyun ise bir başka türlüdür. Stalin yalnız kendi gençliğine değil, dünya gençliğine komünistlik ideolojisini aşılamaya çalışıyor. Komünistlik propagandasının, fukarası ve cahili çok ülkelerde ne kolay taraftar topladığı ise ortada bir gerçektir...`` (Atatürk'ün İzinde Bir Ömür Böyle Geçti, Sabiha Gökçen, s.155)

Terör, Komünist Örgütlerin Vazgeçilmez Bir Yöntemidir

Terör, temeli Darwinizm`e dayanan bölücü ideolojilerin hedefe ulaşmak için kullandığı etkin bir yöntemdir. Komünist liderler terörü vazgeçilmez bir silah olarak taraftarlarına tavsiye etmişlerdir. Bölücü terör örgütünün bütün yöntemleri komünist ideolog ve liderlerin tavsiyeleri doğrultusundadır. Bu liderlerden Lenin`in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:

"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." ("Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)

Bir Marksist-Leninistin, komünist ideolojinin gerektirdiği terörist eylemi yapması komünistleri adeta büyüler. Yapılan katliamları, bombalama eylemlerini ve şiddeti şeytani bir hazla ve takdirle karşılayıp hayranlık duyarlar. Bu sebeple Avrupa`daki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki Darwinist-Marksist görüşlü insanların teröre karşı olması beklenemez. Bu Marksist felsefenin ruhuna-mantığına aykırı olur. Kınama mesajları, uyarmalar böyle kitleleri hiç ilgilendirmez. Darwinist-Marksistler teröristleri, -güya- ``feodalizme karşı savaşan, devrimci güçler`` olarak görürler. Teröristler, Ho Chi Minh gibi tarihe geçen kan dökücüleri saygı ile anarlar.

Vietnamlı gerilla lideri Ho Chi Minh (1890-1969) koyu bir Marksist-Leninist ve Darwinistti. Bölücü komünist örgütün Güneydoğu`da kullandığı gerilla yöntemleri, bu azılı komünist liderin yöntemlerinin birebir uygulamasıdır.

Emperyalizmin En Etkin Silahı: Darwinizm

Darwinizm, dünya emperyalizminin kullandığı bir silahtır. Emperyalist ülkeler, işgal etmek ve boyunduruk altına almak istedikleri ülkelerde ``5. kol faaliyeti`` olarak manevi gücü kırmaya çaba harcarlar. Bu faaliyette Darwinizm başrolü oynar. Çünkü Darwinist öğretileri benimseyen toplumlar, emperyalist devletlerin kolayca hakimiyetine girerler.

Osmanlı, son döneminde okullara sokulan Darwinist fikirler neticesinde kimliğini kaybetmiştir. Toplumu birarada tutan manevi değerlerden yoksun bir yönetici kadrosu ile de çöküşe gitmiştir.

Emperyalistler Darwinist öğretileri, ``toplumları kamplara ayırıp çatıştırmak`` için kullanırlar. Dünyanın pek çok ülkesindeki faşist-komünist kamplaşmaları, ``çatışmanın doğanın sözde bir yasası olduğunu`` iddia eden Darwinist telkinlerin ürünüdür. Bu telkinler, gelişme ve ilerlemenin şartıymış gibi gösterilmektedir. Milyonlarca insanın hayatına mal olan, Darwinizm'in "yaşamın sözde bir mücadele alanı" olduğu, "ilerlemenin çatışmayla" gerçekleşeceği yalanları, emperyalizmi de güçlendirmektedir.

Darwinist yöntemlerle maneviyattan uzaklaştırılarak kutuplara ayrılan ve güçsüz hale getirilen Müslüman ülkelerin, emperyalist güçlerin güdümüne girmeleri de kaçınılmazdır. Nitekim Sovyetler Birliği döneminde Müslüman Türk devletlerinin uzun yıllar Darwinist-Komünist esaretin altında kaldığı gerçeği de unutulmamalıdır.

Vahşi Kapitalizm, Komünizm ve Faşizmin ``görünmez gizli gücü`` Masonlar ise, ideolojilerini destekleyen Darwinizm`i, kendi yayınlarında şöyle savunurlar:

``Bugün, artık en uygar ülkelerden, en geri kalmışlarına kadar tek geçerli bilimsel kuram Darwin'in ve onun yolunu izleyenlerinkidir.`` (Mimar Sinan Dergisi 1980, sayı: 38, s. 18)

Mustafa Kemal Atatürk Dindar Bir Vatan Evladıdır

``Türk milleti daha dindar olmalıdır, yani bütün sadeliği ile dindar olmalıdır demek istiyorum. Dinime, bizzat hakikate nasıl inanıyorsam buna da öyle inanıyorum. Şuura aykırı, ilerlemeye mâni hiçbir şey ihtiva etmiyor.`` (Atatürk ve Din Eğitimi, Ahmet Gürbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, s.32)

``Milletimiz din ve dil gibi kuvvetli iki fazilete maliktir. Bu faziletleri hiçbir kuvvet, milletimizin kalb ve vicdanından çekip alamamıştır ve alamaz.`` (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri II, s. 66-67)

``(Türkler) Gerçek İslam'ın çok yüce, çok kıymetli gerçeklerini olduğu gibi almamakta inatçı bulundular. İşte gerilememizin belli başlı sebeplerini bu nokta teşkil ediyor.`` (Sadi Borak, Atatürk Ve Din, s.36-37)

``O (Hz. Muhammed), Allah'ın birinci ve en büyük kuludur. O'nun izinde bugün milyonlarca insan yürüyor. Benim, senin adın silinir; fakat sonuca kadar O, ölümsüzdür.`` (Atatürk`ün Fikir ve Düşünceleri Prof.Dr. Utkan Kocatürk, s. 195)

"Bütün dünyanın müslümanları Allah'ın son peygamberi Hz. Muhammed'in gösterdiği yolu takip etmeli ve verdiği talimatları tam olarak tatbik etmeli. Tüm müslümanlar Muhammed'i örnek almalı ve kendisi gibi hareket etmeli; İslamiyet'in hükümlerini olduğu gibi yerine getirmeli. Zira ancak bu şekilde insanlar kurtulabilir ve kalkınabilirler.`` (Atatürk, Nedim Senbai, AÜ Dil, Tarih, Coğrafya Yay., s. 102)

``Hazreti Muhammed'e karşı beslenilen sevgi, ancak onun ortaya koyduğu fikirleri, esasları korumakla tecelli edebilir.`` (Şemsettin Günaltay, Ülkü Dergisi, sayı 100, s. 4)

"Allah birdir, şanı büyüktür. Allah'ın selameti, sevgisi üzerinize olsun. Peygamberimiz Efendimiz Hazretleri, Allah tarafından insanlara dini gerçekleri duyurmaya memur ve elçi seçilmiştir. Bunun temel esası, hepimizce bilinmektedir ki, Yüce Kuran'daki anlamı açık olan ayetlerdir. İnsanlara feyz ruhu vermiş olan dinimiz son dindir. En mükemmel dindir. Çünkü dinimiz akla, mantığa, gerçeğe tamamen uyuyor ve uygun düşüyor." (Atatürk'ün Söylev ve Demeçleri, c. 2, s. 93)

"Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur." (Yakınlarından Hatıralar, Asaf İlbay, s. 102)

Yazarın bugüne kadar kaleme aldığı kitaplarının sayısı yaklaşık 290`dır. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır.

Bunların 7.000 sayfa ve 6.000 resimlik bölümü Evrim Teorisinin çöküşünü konu almaktadır.

Adnan Oktar`ın, Harun Yahya müstear ismiyle kaleme aldığı eserlerin sayısı yaklaşık 290`dır. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır. Tüm bu kitaplara ve bunlardan yararlanılarak hazırlanan belgesellere, www.harunyahya.org, www.harunyahya.net ve www.harunyahya.com adreslerinden ücretsiz olarak okuyabilir veya Global Yayıncılık'ın 0212 4444441 no`lu telefonundan temin edebilirsiniz.

--------------------

Bu tam sayfa ilan
4 Haziran 2007 Önce Vatan
5 Haziran 2007 Yeni Şafak
5 Haziran 2007 Türkiye
8 Haziran 2007 Yeni Şafak
8 Haziran 2007 Önce Vatan
8 Haziran 2007 Türkiye
9 Haziran 2007 Yeniçağ
gazetelerinde yayınlanmıştır.


PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER