İlmi Araştırma Sayı 14 - Ağustos 2005

1907

Değerli okurlarımız,

Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav), Allah’ın kendisine öğrettiği İslam ahlakını hayatının sonuna kadar büyük bir gayretle tebliğ etmiştir. Allah'ın izni ile Peygamber Efendimiz (sav)’in samimi bir çabayla tek başına başlattığı bu tebliğ, onun samimiyeti, kararlılığı ve güzel ahlakı vesilesi ile kısa zamanda geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Peygamberimiz (sav)'den sonra da devam eden bu tebliğ milyonlarca kişinin imanına vesile olmuş; insanlar bu sayede Kuran ahlakına dayalı gerçek sevgiyi, barış ve adaleti öğrenmişlerdir. Dergimizin kapak konusunu "Mekke’de Doğan İslamiyet Dünyaya Nasıl Yayıldı?" başlığı altında ilgiyle okuyacağınızı umuyoruz.

Türk-Ermeni ilişkileri hakkında dönem dönem tırmandırılmaya çalışılan asılsız iddialar, Türk-İslam Birliği’nin meydana gelmesini ve Kuran ahlakının yaygınlaşmasını istemeyen belli kesimlerin zorlamalarla gündeme getirmeye çalıştığı iftiralardır. Tarih boyunca diğer tüm azınlıklar ve gayrimüslimler gibi Ermeniler de Osmanlı İmparatorluğu’nun bir tebası olarak her zaman hoşgörü, ibadet, inanç ve ticaret özgürlüğü içinde yaşamışlardır. Ermeniler iddia edildiği gibi bir soykırıma uğramamış, aksine devletin her kademesinde, her meslek grubunda önemli görevlere getirilmiş bir topluluktur. Konuyla ilgili ayrıntılı bilgiye "Osmanlı’nın Hoşgörüsü ve Ermeni Sorununun Perde Arkası" başlıklı makaleden sahip olabilirsiniz.

Kuran’da Bağışlayıcı ve Hoşgörülü Olmak... İnsan imtihan gereği zayıf yaratılmıştır. Bu nedenle hata yapabilir ya da yanılabilir. Ancak Kuran ahlakından uzak yaşayan, insanın aciz olduğunu ve hata yapabileceğini unutan bazı insanlar, herhangi bir kusur, hata veya kayıp karşısında öfkeye kapılıp, tahammülsüz davranışlar gösterebilirler. Oysa aynı insanlar bir hata yaptıklarında etraflarındaki insanların bu hatalarını affetmesini ve hoşgörmesini isterler. Bağışlama-şefkat ve hoşgörü Kuran’da bildirilen güzel ahlak özelliklerindendir. Tüm insanların bu ahlakı yaşar hale gelmeleri yeryüzünde barış, huzur ve refahın tesis edilmesinde çok büyük önem taşımaktadır.

Darwinizm'in materyalist çevreler tarafından ısrarla savunulmasının en önemli nedeni, Darwinizm'in ateist yönüdür. Ateistler, Darwinizm ile birlikte asırlardır cevap veremedikleri "Canlılar ve insan nasıl var oldu?" sorusuna, sözde bilimsel bir cevap bulduklarını sanmışlardır. Ne var ki geçmiş asırların ilkel teknolojisi ve kısıtlı bilimsel verileriyle ortaya atılmış olan Darwinizm ve ateizm yanılgıları, ilerleyen bilim sayesinde artık tamamen çökmüştür. "Darwinizm Ateizme Temel Oluşturur" başlıklı yazıda bu iki ideolojinin bağlantısını ele aldık.

Bunlar gibi daha birçok ilgi çekici konuyu da derginizde sizler için hazırladık. Ayrıca her ay olduğu gibi bu ay da 3 VCD belgesel, Kuran Mucizeleri isimli büyük boy renkli bir kitap ve bir kitapçık hediye ediyoruz.


PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER