Bölücü Komünist Teröre Karşı Anti-Komünist Bilinçlenme Şarttır

15837
  • Komünist terör komünist ideolojiden kaynaklanmaktadır. Komünist ideolojiye duyarsız kalmak, komünist teröre duyarsız kalmak anlamına gelmektedir. Bölücü örgütün komünist ideolojisini örtbas etmek, anlamazlıktan gelmek, teröristleri ve terörü örtbas etmek ve anlamazlıktan gelmek demektir.

  • Marksist-Darwinist-Komünist felsefeyi desteklemek komünist bölücü örgütün ideolojisini desteklemektir. Avrupa'daki sosyalist-Darwinist enternasyolin yüzde 95'i komünist, sosyalist, Allah'sız inancı savunan bölücü terör örgütünü desteklemektedir. Çünkü aynı felsefi inanca sahiptirler. Bu bağlantılara karşı yoğun kapsamlı tedbir alınmalıdır.

  • Allahsız, komünist ideolojiye karşı ilmi mücadele şarttır. Darwinist-marksist ideoloji yok olduğunda komünist terörün ideolojisi de yok olacaktır. Komünist bölücülüğe karşı ilmi mücadele veren gönüllü teşekküllere devlet desteği verilmeli, hareket kolaylığı sağlanmalıdır.
  • ^
  • Türkiye'de birçok Darwinist, sosyalist ve marksist, bölücü terör örgütünü gizlice desteklemektedir. Örgütün dine ve Müslüman-milliyetçi inanca düşman olması, Komünist Derin Devlet Çetesi'nin bu örgüte hayranlık duymasına sebep olmaktadır. Devletin içine çöreklenmiş ve tamamı komünist-Darwinistlerden oluşan Komünist Derin Devlet Çetesi kendini bölücü terör örgütü karşısında göstermekle birlikte aslında tam anlamıyla örgüt yanlısıdır. Bunlar Türkiye'yi Doğu Komünist Türkiye ve Batı Komünist Türkiye olarak ikiye ayırmak istemektedirler.

  • Komünizm ile fikri mücadele bu tür habis odakları da yok edecektir. Derinlerde gizlendikleri için ortaya çıkarılmamış olan bu odakların güçlerini ellerinden almanın yolu, marksist, Darwinist komünist felsefe ile ilmi mücadeledir.

  • Komünist Derin Devlet Çetesi, bölücü terör örgütünün fikri yapısı olan komünist ideolojiyi ısrarla gözlerden gizlemeye çalışmaktadır. Bu karanlık güç, "Türkiye'de komünizm mi var?", "Komünizm çoktan bitti", "Komünizm tehlike değil" benzeri ifadeler kullanarak sinsi bir faaliyet yürütmektedir. Bölücü örgüt hakkında ise "bunlar komünist değil", "bunların komünizm ile Darwinizm ile alakası yok" tarzında karşı propaganda yaparak halen sürdürülmekte olan anti-komünist, anti-Darwinist, anti-materyalist faaliyeti durdurmaya çalışmaktadır. Bu suretle bölücü terör örgütüne serbest faaliyet ortamı sağlanmaktadır. Halen binlerce terör örgütü mensubu, ev ev, sokak sokak, kahvehane kahvehane dolaşarak materyalist, komünist ve Darwinist propaganda faaliyeti yapmaktadır. Bu sinsi propaganda karşısında, halkı bilgilendirme ve uyarma konusundaki faaliyetler ise yetersiz kalmaktadır. Devletimiz, bölücü örgüte karşı yürütülen fikri mücadeleye destek olmalı ve bu hayati konuya sahip çıkmalıdır.


Doğu'da Masum İnsanları Katleden, Eli Kanlı Örgütün Ateist Ve Komünist Kimliği Halkımıza Anlatılmalıdır

Bölücü terör örgütü, her eylemi, her sloganı ve her bildirisiyle komünisttir. Doğu insanımızın büyük bölümü ise dindardır. Dolayısıyla bölücü örgütün gerçek hedeflerinin ve ateist yapısının anlaşılması, örgütün yok oluşuna vesile olacaktır. Burada bir etnik hareket değil, komünist ve dinsiz bir hareket söz konusudur.

Örgütün Marksist-Leninist bir yapıda olduğu çok açıktır. Örneğin bölücü örgütün uzun yıllar kullandığı bayrağında komünizmin en bilinen simgesi olan orak-çekiç motifinin yer alması konunun ispatı için yeterlidir. (Bu amblemin daha sonra değiştirilmesinin sebebi strateji ve taktik değişikliğinden ibarettir. Örgüt, komünist ideolojiden asla vazgeçmemiştir.)

Örgütün kuruluş kongresinde yer alan ve örgütün internet sitesinde yayınlanan ifadeler son derece açıktır:

"MARKSİST-LENİNİST TEORİ ÇOK İYİ ÖZÜMSENMELİDİR. Önder kadrolar sık sık Marksizm'e müracaat etmeli, Marksizm'in uygulanmasını başlangıç şekli yapmak için bu öğretiyi gerçekten özümsemeliler. ...Biz SOSYALİZMİ SİYASAL SORUNUN ÇÖZÜMLENMESİNDE DAHA ÇOK BİR EYLEM KILAVUZU OLARAK ELE ALACAĞIZ. Mutlaka böyle bir öğretinin temsilcisi olarak, böyle bir öğretinin savunucusu olarak, bunun en önemli koşulu olarak bulunulan ülkenin siyasal iktidar meselesine uygulayarak, mevcut iktidarı parçalamada bir araç olarak, bir eylem kılavuzu olarak kullanarak üzerimize düşeni yapacağız."

Bölücü örgütün elebaşının, 13. kuruluş yıldönümü mesajından:

"Sosyalizm yıkıldı, komünizm yıkıldı" diyenlere en iyi cevap olarak, 'tam tersine, SOSYALİZMİN EN GÜÇLÜSÜ, EN DOĞRUSU, EN YÜCESİ PKK'DE GERÇEKLEŞMİŞTİR' diyoruz."

Bölücü örgütün elebaşının 1 Mayıs 1982 tarihli konuşmasından:

"Ama şunu iyi bilmeliyiz ki, Kürdistan tarihi bugün çağa ulaşmak istiyorsa, tamamıyla işçi sınıfı gerçeğine dayanmak zorundadır. Ne kadar elverişsiz koşulları yaşarsa yaşasın, işçi sınıfının objektif gücüne ve onun eylem kılavuzu olan bilimine, MARKSİZM-LENINİZM'E DAYANMAK ZORUNDADIR VE DİKKAT EDİLİRSE BİZİM VARLIK NEDENİMİZ TÜMÜYLE BU GERÇEK ETRAFINDA OLUŞMUŞTUR. ...Eğer o aşiret duvarları, o feodal çitler aşılmasaydı, MODERN DÜŞÜNCE, EN DEVRİMCİ DÜŞÜNCE OLAN MARKSİZM-LENINİZM kafalarımıza sıçramayacaktı, onun için zemin bulamayacaktı."

Bölücü örgütün elebaşının yazdığı kitaplardaki aşağıdaki ifadeleri de örgütün komünist olduğunun net birer delilidir:

"PKK, Marksizm-Leninizm geleneğine uygun bir gelişme yaşamıştır. Bundan sonrası açık ki etle tırnak gibi birbirinden ayrılmayan bu miras üzerine şekillenecektir." (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, s.78)

"Lenin 1900'de ne ise ben de 21. yüzyıl sosyalizmini temsil ediyorum, reel sosyalizmle savaşarak, emperyalizmle savaşarak yeni sosyalizmi inşaa ediyorum." (Özgür Yaşamla Diyaloglar, s. 201)

Partimizin Merkez Komitesi üyesi ve kurucularından olan DEĞERLİ KOMÜNİST Mazlum Doğan yoldaş... Halkın engin değerlerini SAĞLAM VE AYDINLANMIŞ KOMÜNİST KİŞİLİKLE BİRLEŞTİREN BU YOLDAŞIMIZ... (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s.43)

Bölücü örgütün elebaşı, marksizm ve leninizmi "soylu düşünce sistemi", "soylu bilim" gibi tabirlerle övmektedir:

Kapitalist-emperyalist sistem ve onun en zorba yönetim biçimi olan faşizm, halklarda böylesine soylu bir isyan ve bu isyana yol gösteren MARKSİZM-LENİNİZM GİBİ SOYLU BİR DÜŞÜNCE SİSTEMİNE yol açmıştır. (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s.22)

MARKSIZIM-LENİNİZM ADLI SOYLU BİLİME dayanmaktan başka az bir olanağı olan bu insanlar... (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s. 39)

Bölücü Terör Elebaşı, Komünist Liderleri Övmektedir

"İşte PROLETARYANIN KAHRAMANLARI MARKS VE ENGELS. İşte onun TEORİK, SİYASAL DAHİSİ LENİN ve yine ONUN PRATİK USTALARI STALİN, HO CHİ MİNH VE MAO. Ve bunların önderliğinde yürüyen birçok ulusal ve enternasyonalist kahraman. İnsanlığın özgürlük bilincini ayaklandıran, örgütlendiren ve halk ordusu denilen orduları ortaya çıkaran bu büyük kahramanların insanlık tarihindeki yeri gerçekten büyüktür." (Kürdistan'da Halk Kahramanlığı, İstanbul, Mart 2004, s.87)

Bölücü Örgütün Elebaşının Evrim Teorisini Savunan Bazı Darwınist İzahları

Bölücü örgütün elebaşı, her komünist gibi Darwinizm'i mutlak bir gerçek olarak benimsemiş, örgütün tüm ideolojik alt yapısını bu bilimdışı aldatmaca üzerine bina etmiştir.

  • İlkel komünal topluluk dönemi, İNSANLIĞIN HAYVANLAR ALEMİNDEN KOPARAK tarih sahnesine çıktığı, son derece geri üretim güçleri ve bu temelde şekillenmiş basit üretim ilişkilerinin hüküm sürdüğü bir aşamayı ifade eder. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.25)

  • Başlangıçta insanın kendine yakın hayvan türlerinden pek farkı yoktur. Doğada hazır bulduklarını yer, ağaçlar üzerinde ve kavuklarda örgütsüz bir şekilde barınır. Ama düşünme ve konuşma yetisini kazanmasıyla birlikte, yiyecek toplamada, DİĞER HAYVANLARA karşı kendini savunmada, doğal afetlere karşı kendini korumada, bazı ilkel taş araçları geliştirmek ve hemcinsleriyle dayanışma içine girmek kaçınılmaz olur. Bu aşamaya kadar, HAYVANLAR ARASINDA GEÇERLİ OLAN; BİYOLOJİNİN EVRİMLER KANUNU hüküm sürmektedir. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.13)

  • HAYVANIN EN İLERİ SOSYALLEŞMİŞ BİÇİMİ İNSANDIR. En vahşi hayvandır insan, en acımasız hayvandır. (Kürt Hümanizmi ve Yeni İnsan, İstanbul, Nisan 2001, s.106)


Terörist Elebaşının Allah ve Din Hakkındaki Bazı İfadeleri (Yüce Allah'ı Tenzih Ederiz)

Aşağıdaki alıntılar, bölücü örgütün elebaşının kitaplarından alınmış, bizzat kendisine ait ifadelerdir. Bu ifadelerin tümü, bu kişinin ateist olduğunu ve İslam'ı kendi sığ materyalist anlayışıyla yorumladığını ortaya koymaktadır:

  • Lise dönemlerinde büyük felsefik bunalımı yaşadım. Tanrı ile savaşı verdim, bu savaştan başarı ile çıktıktan sonra yarı Tanrı oldum. (Özgür Yaşamla Diyaloglar, Ekim 2002, s. 257)

  • Tek tanrılı din ideolojileri, baştan sona siyaset ideolojileridir. Dini söylem, Allah, peygamber ve melek gibi kavramlar dönemin siyasi literatürüdür. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 204)

  • Allah bir nevi ortaçağın feodal manifestosudur, temel yasası ve bildirgesidir. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 313)

  • Namazın kendisi de genel anlamda bir tiyatrodur. (Sümer Rahip Devletinden Demokratik Uygarlığa, Cilt 1, Aralık 2001, s. 354)


Harun Yahya Külliyatı, "Süper Güç Türkiye" idealine ulaşılması yolunda -Allah'ın izniyle- önemli bir vesile olacaktır.

Yazarın bugüne kadar kaleme aldığı kitaplarının sayısı yaklaşık 250'dir. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır. Bunların 7.000 sayfa ve 6.000 resimlik bölümü Evrim Teorisinin çöküşünü konu almaktadır.

Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismi ile kaleme aldığı kitaplara ve bunlardan yararlanılarak hazırlanan belgesellere, www.harunyahya.org, www.harunyahya.net ve www.harunyahya.com adreslerinden ücretsiz olarak ulaşabilir veya bunları Global Yayıncılık'ın 0212 444 444 1 no'lu telefonundan temin edebilirsiniz.

----------

Bu tam sayfa ilan
5 Ekim 2007 tarihinde Milli Gazete
5 Ekim 2007 tarihinde Yeni Çağ
8 Ekim 2007 tarihinde Önce Vatan
9 Ekim 2007 tarihinde Vakit
10 Ekim 2007 tarihinde Vakit
10 Ekim 2007 tarihinde Yeni Şafak
10 Ekim 2007 tarihinde Vakit
gazetelerinde yayınlanmıştır.
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER