Anadolu'da var olan dindarlık, sevgi, dostluk, fedakarlık anlayışı, güzel olan herşeye muhabbet, misafirperverlik, örf ananelerin insancıllığı, özetle her türlü insani, ahlaki, manevi güzellik bütün dünya insanlığı için en ideal hayat anlayışı ve yaşam şeklidir. Bütün dünyanın, özellikle Avrupa'nın bu anlayışa, bu insani moral değerlere şiddetle ihtiyacı vardır. Darwinist, materyalist, ateist anlayışın hakim olduğu Avrupa Birliği uzun veya kısa vadede yıkılmaya mahkumdur. Fakat Türk Milleti'nin üstün meziyetlerini, güzel ahlakını hayat tarzı olarak benimseyen bir AB mükemmel bir yapıya kavuşacaktır. Bunun için, Türkiye'nin -Türk ve İslam Alemi'nin lideri- büyük bir devlet olarak AB'ye girmesi, onları kendi manevi ikliminde eritmesi hayati derecede önemlidir. Anti-Darwinist, anti-materyalist, dindar, milliyetçi, aydın Türk Milleti bu tarihi görevi büyük bir başarı ile yerine getirecektir.
- Materyalist-Darwinist Fransa'da gündeme gelen Ermeni Tasarısı, Avrupa'nın Türk Milleti'ne bakış açısını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Avrupa, imanlı, yüksek seciyeli Türk Milleti'ni sindirmek için kirli oyunlar peşindedir.
- Başta Fransa, Almanya ve Danimarka olmak üzere tüm Avrupa ülkeleri yüzyılı aşkın bir süreden bu yana Darwinist-materyalist etki altındadır. Avrupa'da dindar bilinen insanlar bile Darwinizm'i gerçek sanmakta, hayatı materyalist bir anlayış içinde yorumlamaktadırlar.
- Türkiye ise, Allah'a iman eden, onurlu, dirayetli, şerefine düşkün insanların ülkesidir. Araştırmaların ortaya koyduğu sonuçlara göre milletimizin ezici çoğunluğu Darwinizm'i reddetmektedir. Türk Milleti, Darwinizm konusunda -ilmi manada- en bilinçli millettir.
Marksist-Leninist ülkelerin tamamı, İsveç, Norveç, Danimarka gibi sosyalist kanadın iktidarda olduğu ülkeler ve Avrupa'daki tüm Marksist ve sosyalist partiler, -aynı inancı (Darwinizm'i ve materyalizmi) paylaştıkları için- açık ya da dolaylı biçimde Güneydoğu'daki komünist-bölücü teröre destek vermektedir.
Marksist-Leninist-komünist propaganda ile sürekli taraftar toplayan komünist bölücü harekete karşı geniş çaplı bilimsel anti-komünist, anti-Darwinist propaganda şarttır. Bu konuda susulması ve geç kalınması bütün vatan açısından vahim sonuçlar doğurabilir.
- Avrupa düşüncesinin temeline yerleşmiş olan diyalektik materyalist ve Darwinist ilkeler, sadece Avrupa insanına değil, bugüne kadar bütün insanlığa zarar vermiş ve halen vermektedir. Dünya çapında büyük yıkımlara sebep olan faşizm, komünizm gibi ideolojilerin, emperyalist uygulamaların ve sapkın felsefi akımların kaynağı Avrupa'dır. Her iki dünya savaşı yine buradan çıkmış, dahası dünyanın dört bir yanını yıllarca kasıp kavuran iç savaşlar, kanlı devrimler, ayaklanmalar -bir iki istisna dışında- fikri temellerini, maddi ve siyasi desteği hep Avrupa'dan bulmuştur.
- Bugün Avrupa'nın ortak paydası diyalektik materyalizm ve Darwinizm'dir. Avrupa'daki tüm partiler; Komünistler, Sosyalistler, Hıristiyan Demokratlar, Yeşiller ve diğerleri Darwinizm'in öngördüğü dünya ve hayat görüşünde birleşmektedirler. Avrupa'da rahiplerin bile büyük çoğunluğu Darwinist eğitimden geçmiş ve pasifize edilmiştir. (Yakın zamana kadar Vatikan'ın bile Darwinizm'i savunduğu unutulmamalıdır.) Diğer taraftan Avrupa'da iktidarları elinde tutan veya iktidar ortağı olmaya soyunan pek çok parti ateizmi benimsediklerini ilan etmiş durumdadır.
- Bilindiği gibi Marksist düzende devlet yoktur, din yoktur, namus yoktur, aile yoktur. Bugün AB ülkelerinin birçoğunun geldiği nokta da budur. Avrupa'da aile önemini yitirmiş, din ahlakına cephe alınmış, namus, şeref gibi kavramlar yok olmaya yüz tutmuştur. Tüm bu gerçekler göz önünde bulundurulduğunda Avrupa Birliği'ni "Avrupa Darwinist Materyalist Cumhuriyetler Birliği" veya "Avrupa Komünizmi" çabalarının başlangıcı olarak nitelendirmenin mümkün olduğu ortaya çıkmaktadır.
- Araştırmalar milletimizin Darwinizm'i reddettiğini göstermektedir. Geçtiğimiz haftalarda gazetelerde yer alan bir haber, 32 Avrupa ülkesinde yapılan araştırmaların sonuçlarını ortaya koymuştur. Buna göre Avrupa ülkelerinde büyük çoğunluk evrime inanmakta,Türk halkının ezici çoğunluğu ise Darwinizm'i reddetmektedir. Bu durum, AB için kabul edilemez ve mutlaka tersine çevrilmesi gereken bir sorundur.
- Yaratılış Gerçeği'ni ve din ahlakını reddeden bir oluşumda, dindar kimliğiyle ön plana çıkan bir toplumun kabul görmeyeceği açıktır. Dahası böyle bir toplumun Avrupa'nın fikri temellerini sarsabileceği gerçeği, AB'yi fazlasıyla rahatsız etmektedir. AB'nin materyalist liderleri, dindar bir milletin bünyelerine sokulmasını kabul edilemez ve son derece riskli bulmaktadır. Onlara göre, materyalist düşünce ve ahlak yapısının Türk halkına benimsetilmesi zorunludur. Hedef, Türkiye Cumhuriyeti'ni güçten düşürmek, milletimizi batılı olma gerekçesi altında materyalizme çekmektir. Bilindiği gibi Osmanlı'nın son döneminde -özellikle Fransa kaynaklı fikirlerin etkisi altında kalmış- sözde aydın bazı kimseler, okumuş kesime Darwinizm'i aşılamışlar; bu, Osmanlı'nın çöküşünde öldürücü bir darbe olmuştur. Bugün de AB kaynaklı bazı odaklar kendi sapkın öğretilerini insanlarımızın zihnine empoze etme çabasındadırlar. Milletimizi Darwinist-materyalist yaparak milli birliğimizi bozmak, milli bilinci sekteye uğratmak, böylece Kıbrıs, Musul ve Kerkük gibi asla taviz veremeyeceğimiz meselelerde insanlarımızı manen güçsüz hale getirmek amaçlanmaktadır. Avrupa'nın asıl planı ise, doğu bölgelerimizi Ermenistan ve Kürdistan olarak Türkiye'den koparmaktır. Böylelikle, ülkemiz ve Orta Asya'daki Türk devletleri arasında geniş bir tampon bölge oluşturulması, Türkiye'nin bu bölge ile bağı koparılarak muhtemel bir Türk Birliği'nin engellenmesi hedeflenmektedir.
- Zaman zaman gündeme gelen "bölücü terör örgütü militanlarına af çıkması gerektiği" yönündeki beyanat ve haberler, AB'nin Güneydoğu'daki faaliyetlerinin bir uzantısıdır. Aklı başında hiçbir vatan evladının savunmayacağı bu konuyu gündemde tutma çabaları AB kaynaklıdır, onlar tarafından organize edilmekte ve desteklenmektedir. Dağda çok yoğun bir marksist eğitimden geçmiş, beyinleri Darwinist ve materyalist olarak şartlandırılmış, Türkiye Cumhuriyeti'ni baş düşmanı olarak gören bir militan ordusu vardır. Plana göre, eğitimli militanlar siyasi bir af yoluyla dağdan inerek halkın arasına karışacak ve geniş propaganda olanağı bulacaklardır. Dolayısıyla bunları affedip tekrar toplumun arasına salıvermek bu vatana yapılacak en büyük ihanet olacaktır. Böyle bir hareketin birkaç sene içinde devlete karşı halk ayaklanmasına ve iç savaşa götüreceği unutulmamalıdır. Öte yandan Güneydoğu'da yaşayan vatandaşlarımız -diğer vatandaşlarımız gibi- devletine bağlı, devletine güvenen, dindar, sevgi dolu ve güzel ahlaklı insanlardır. Devlet şefkatini tam manasıyla hissettirdiğinde birçok sorun kolaylıkla ortadan kalkacaktır, komünist bölücü terör örgütünün propaganda gücü yok olacak, tuzaklar bozulacaktır.
- Derinlere gizlenmiş materyalist-Darwinist çeteler gerçek vatanseverleri saf dışı bırakmak için de her türlü yalan, iftira, komplo, tehdit ve psikolojik savaşı kullanmaktadırlar. Bunların oyunlarına gelip dindar milliyetçi vatanseverleri açmaza sokmaya kalkışmak büyük bir ihanet olacaktır.
- Güneydoğu insanı Marksist-Darwinist düşünceler ve bunların getireceği zararlara dair yeterince bilgi sahibi değildir. Eğer vakit geçirilmeden tedbir alınmazsa, komünist bölücü örgütün telkinlerine her geçen gün daha fazla gencimiz kapılacaktır. İnsana sevgi duymanın, güzel ahlakın, şefkatin ve merhametin önemini bilerek yetişen, itaatli ve nitelikli bir gençlik yerine Darwinist eğitimden geçirilmiş gençlik konulduğunda sonuç toplumsal yıkımdır.
- Ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara karşı milletçe dikkatli olmalı, bilhassa gençlerimiz, materyalist-Darwinist propagandalara maruz kalmaktan korunmalıdır. Ülke genelinde materyalizme karşı bilinçli bir eğitim politikası izlemek, Türk-İslam ahlakını en güzel şekilde yaşamak, özdeğerlerimize sahip çıkmak, ateizmin ve bölücülüğün korkunç sonuçlarından korunabilmenin tek yoludur. Ancak eğitim müfredatında eskiden beri bulunan Darwinist telkinler, konunun omurgasına da destek olmakta, Marksistlerin ekmeğine yağ sürmektedir.
- Ülkemizde bölücülüğün ideolojisine karşı etkili bir fikri mücadele yürütebilecek, uzun yıllardan beri kendi gayretleriyle buna dair çalışmalar sürdüren tek kuruluş Bilim Araştırma Vakfı'dır. Bu konuda ulusal ve uluslararası 2000'in üzerinde konferans vermiş bu hizmet kuruluşu, bölücü Darwinist propagandaya karşı halkımıza gerekli eğitimi vermeye ve bunun önünde bir set olmaya ehliyetlidir. Bu nedenle BAV'ın faaliyetlerini engellemeye çalışan karanlık komplocu güçlere izin verilmemesi, BAV'a karşı kirli psikolojik savaş uygulayan ve devlet içine yuvalanmış illegal çetelerin faaliyetlerinin durdurulması önemli bir gereksinimdir.
Darwınist Yalanlar Ders Kitaplarından Temizlenmelidir!
Lise 3. sınıfta okutulan biyoloji kitabının 9. bölümü neredeyse tamamen evrim teorisinin sözde delillerine ayrılmıştır. Kitapta, birçoğu evrimciler tarafından bile terk edilmiş iddialar ve yıllar önce geçerliliğini yitirmiş deney ve gözlemler, evrim teorisinin delilleriymiş gibi gençlerimize öğretilmektedir.
Bu hatadan bir an önce dönülmeli, gençlerimizin materyalizm karanlığına ve terörün pençesine düşmesine zemin hazırlayan Darwinist izahlar ders kitaplarından bütünüyle temizlenmeli veya kitaplarda Darwinist izahların geçersizliğini ortaya koyan bilimsel gerçeklere de yer verilmelidir.
En Büyük Mason Locası Fransa'da!
Sözde Ermeni soykırımı iddialarının hamiliğine soyunan Fransa, dünyadaki pek çok olayın perde arkası mimarı olan masonluğun merkezidir.
Bu nedenle, Fransa'nın, Darwinist çalışmaların en yoğun olduğu ülkelerden biri olması, bu ülkede dini inanç ve özgürlüklere sürekli kısıtlamalar getirilmesi ve sözde Ermeni soykırımı iddialarının yine bu ülke tarafından desteklenmesi oldukça dikkat çekicidir.
Bölücü Terör Örgütü Militanları Komünist Gerilla Yöntemlerini Kullanmaktadır
Bölücü komünist örgütün Güneydoğu'da kullandığı gerilla yöntemleri, Vietnamlı koyu Darwinist gerilla lideri Ho Chi Minh'in kanlı yöntemlerinin birebir uygulamasıdır. Bölücü örgüt militanları, asayişi temin için gece gündüz büyük bir özveriyle çalışan polis ve askerlerimizi şehit etmektedir. Bölücü terör örgütünün bütün yöntemleri komünist ideolog ve liderlerin tavsiyeleri doğrultusundadır. Bu liderlerden Lenin'in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:
"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." ("Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)
Harun Yahya (Adnan Oktar)
Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismiyle kaleme aldığı eserlerin sayısı yaklaşık 250'dir. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır. Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismi ile kaleme aldığı kitapları ve bunlardan yararlanılarak hazırlanan belgeselleri, harunyahya.org, harunyahya.net ve harunyahya.com adreslerinden ücretsiz olarak okuyabilir veya Global Yayıncılık'ın (0212) 444 444 1 no'lu telefonundan temin edebilirsiniz.
----------
Bu tam sayfa ilan
17 Ekim 2007 tarihinde Yeni Şafak
18 Ekim 2007 tarihinde Vakit
gazetelerinde yayınlanmıştır.