Kalitesizlik, kir ve pislik bir memlekette yayılırsa; sanat, bilim, estetik, ruh ölür orada. Allah esirgesin. Güzel bir şey değil. Onun için güzelliği, estetiği sonuna kadar aramak, her yeri güzelleştirmek gerekir.
Hayatı güzel hale getirmek, hoş hale getirmek Müslüman’ın vazifesidir. Allah dünyayı cennete çevirmekle bizleri görevlendiriyor. Bahçeleri güzelleştireceğiz, insanları güzelleştireceğiz. Çocukları güzelleştireceğiz. Evler bakımlı olacak, arabalar bakımlı olacak.
Komünizm yenilir mi? Mehdi (as) olunca yeniliyor işte. PKK yenilir mi? Mehdi (as) olunca yeniliyor. İnşaAllah.
PKK inşaAllah Marksist düşüncesinden, komünistlikten vazgeçer.
Hakarete en güzel reaksiyon, hukukla gösterilen reaksiyondur.
Çocukların sevinci, tatlılığı, o yüzlerindeki temiz ifade, günahsız olmanın verdiği o nur muhteşem bir şey. Çocuk seyretmek büyük bir nimettir. Çünkü günahsız bir insanla karşı karşıyasın. Şahane bir şey, melek gibi yani. MaşaAllah.
Bir avuç Filistinli var, bir avuç İsrailli var. Yıkın duvarları, dedik. İnşaAllah yıktıracağız. Allah korur, duvar korumaz. Duvara bir bomba atarsın, yıkılır duvar. Duvar mı koruyacak? Allah koruyacak. Allah’ın şefkatine, Allah’ın sevgisine sığınacaklar, merhametine sığınacaklar.
Koskoca dünya kime yetmiyor, hayret insanların bu saldırganlığı. Şeytanın manyakça oynadığı bir oyuna geliyorlar.
İsa Mesih, dünyada fakat perdeler arkasında saklanıyor o güzel sevgili.
Mehdi (as)’ın olduğu ortamda, İsa Mesih’in olduğu ortamda, Hızır (as)’ın kol gezdiği, bir gün Texas’a, bir gün Ankara’ya, bir gün Tahran’a, bir gün Tokyo’ya gittiği ortamda oturmuşlar komünist hikayeler anlatıyorlar. Hiçbir şey yapamazsınız. Bütün kudret Allah’ın elinde.
Millet, Allah vermesin dinsiz olursa Türkiye toz duman olur. Türk Milleti de kalmaz, Türkiye diye hiçbir şey kalmaz. Türkiye’yi ayakta tutan dindir. Din vesilesiyle Allah ayakta tutuyor. Birleştirici ne? Din. Bütünleştirici ne? Din. Din gittiğinde aile de kalmaz, ahlak da kalmaz, devlet de kalmaz, hiçbir şey kalmaz.
Allah büyük olaylarla dünyaya bir şey hatırlatmak istiyor. Olayların hikmetlerini araştırdığımızda en son geldiğimiz nokta yine Mehdiyettir.
Allah’a olan sevgi; O’nun uğrunda çile çekince, acı çekince daha da güzel olur.
İman, sabah kalkar kalmaz ilk karşılaştığımız en büyük gerçek, hayat içinde de sürekli heyecanını yaşadığımız en büyük gerçektir.
Kimsenin küfretme hürriyeti olamaz.
Hakaret edene kanunen gereken ceza verildiğinde bir daha hakaret edemiyor. Konuşmalarını düzeltiyor. Demek ki düzgün konuşmayı biliyor. İşte hukukun, kanunların böyle terbiye edici, güzel bir yönü vardır.
Başkalarına hakaret edenler ve buna karşılık kendilerine dava açılmasına tepki gösterenler; aynı hakaret sözleri kendilerine iade edildiğinde bu sefer kendileri dava açıyorlar. Bu, samimiyetsizliklerinin açık bir delili.
Şu an hakaret edene, kanunla hukukla gereken karşılık veriliyor. Eskiden akılalmaz hakaretler olurdu ve yapılacak bir şey olmazdı. Artık kimsenin hakaret edememesi bu hükümetin sunduğu bir güzellik.
Millet olarak bizi küfre, hakarete alıştırmaya çalışanlar var. Bunu kabul etmeyiz. Biz küfür, hakaret istemiyoruz.
Küfretmek, hakaret etmek hangi inançtan insana yapılırsa yapılsın çirkin bir tavırdır. Her kime yapılırsa biz bunu eleştiririz.
Kanunlar önünde bütün vatandaşlar eşittir, kimsenin hakaret etme özgürlüğü veya dokunulmazlığı yoktur.