Allah duayı seviyor. Dua biraz gözden kaçan bir ibadet gibi görünüyor. Namazını kılarsın ama dua etsen de olur etmesen de olur gibi. Halbuki dua çok hayati.
Allah’a duaya önem vermek lazım; duayı samimi yapmak gerekiyor. Alışılmış Arapça dualar değil. Ezberliyor anlamını bilmiyor veya hoca okuyor herkes âmin diyor ama kimse ne dediğini bilmiyor. Olmaz, herkes içinden geldiği gibi samimi dua edecek.
(A9 TV; 5 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Sevgiyi arayan kişi kendisini sevilecek bir insan olmak için eğitmelidir. Karşındaki üstün bir insandır, güzel ahlaklıdır, kendini güzel yetiştirmiştir, sen tabii ki seversin, öyle birini herkes sever. Mühim olan sen sevilecek bir insan mısın? Onu geliştir, Allah’a kulluğun nasıl, dava adamı mısın, İslam’a Kuran’a bağlılığın nedir? Allah için kendini zor şartlarda ne derece zorlayabiliyorsun, değil mi? Sarp yokuşa gidebiliyor musun Kuran’ın tabiri ile.
(A9 TV; 5 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
İnsanlar Allah'tan uzak yaşayınca rahat edeceklerini zannettiler ama Allah mahvetti dünyayı, gördüler. Allah'ı kendilerince sınadılar aslında. İşte böyle yapıyor Allah. Birinci Dünya Harbi’nde, İkinci Dünya Harbi’nde de sınadılar, gördüler. Allah'ın Kitabına göre yaşanmadığında bunlar oluyor.
(A9 TV; 4 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Mümin imanda derinleşebiliyor, Allah'a sevgide derinleşebiliyor. Allah derinleşmeye sınır koymamıştır.
(A9 TV; 4 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Allah’a yalvardığında sen zevk alıyorsun, mutlu oluyorsun. Sonsuz bir gücü sevmek insan gibi aciz bir varlık için müthiş zevklidir. "Dua ettiğinizde duanızı duyuyorum" diyor Allah ve "Duanıza cevap veriyorum" diyor. Aciz bir varlık için bu ne kadar zevkli ne kadar rahatlatıcı bir şey. Ve Allah hakikaten de duaya cevap veriyor.
(A9 TV; 2 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Din dünyanın nasıl kullanılacağına dair kullanım kılavuzudur. Ahiret için ve dünya için neler yapmamız gerektiğini anlatır. Yoksa biz bilemezdik.
(A9 TV; 2 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Allah hakkında sadece hüsnü zan edilir. Allah hiçbir zaman için bırakılmaz. Allah’a hüznü zan en zor şartlarda dahi bırakılmaz.
(A9 TV; 2 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Zorluk anında tevekkül edemiyor. İşte Müslüman’ın önceden kendini buna hazırlaması lazım. Çok güçlü bir imanla, kararlı bir ruhla, derin bir aşkla, derin bir yakinle Allah’a olan sevgisini tam kalbinde oturtması lazım.
(A9 TV; 2 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Sevginin öğrenilmesi çok kolaydır. Sevgiyi insan hemen kabul eder. Bir öncü güç ortaya çıkıp ikna etmediği için dünyada bu konu bu kadar sürüncemede kalıyor. Yoksa sevgi dünyanın en lezzetli nimetidir. İnsan fıtratı sevgiye göre yaratılmıştır. Hücreler bile sevgiyi anlar.
(A9 TV; 2 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Komünizmin en korkunç yönü, mana yok, sevgi yok, merhamet yok. Yani Allah aşkı yok, Allah sevgisi yok, sıcaklık yok.
(A9 TV; 1 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
Bir bayram başlatıyor Hz. Mehdi (as). Bir anda insanların gönlü zenginleşiyor. O ona malını veriyor, o ona parasını veriyor, o ona imkanını veriyor, herkes birbirini kolluyor. Akılalmaz bir zenginlik meydana geliyor. Mal zibil gibi dağıtılıyor, bütün ümmet bayram ediyor, bütün dünya, fakirler, garibanlar herkes.
(A9 TV; 1 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
İslam aleminde bayram Mehdiyetle birlikte başlayacak. Tek bir tane bile fakir kalmayacak. Mal sürekli dağıtılacak.
(A9 TV; 1 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
PKK'yı ideolojik yönde ezdiğimiz, gerçek yüzünü gösterdiğimiz için insan içine çıkacak halleri kalmadı. Artık herkes aşağılıyor PKK'yı. Eskiden kendilerince yüceltiyorlardı, “kutsal” gibi gösteriyorlardı.
(A9 TV; 1 Kasım 2015)
Adnan Oktar
-
İslam toplumu bayram toplumu. Sokakta gidiyorsun, yoruldun, bir kapıyı çalıyorsun, “Selamun aleyküm” der, içeri girersin. “Beraber yemek yiyelim” der ev sahibi, oturur yersin. Akşam, “Aman kal” der, istersen kalırsın. Müslümanlık böyle, sahabe dönemi böyleydi. Sonra unutuldu bu.
(A9 TV; 31 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah seni sevsin, cayır cayır yansan da ateşte, gönlün güllük gülistanlık olur. Ateşten kimsenin çekinmesi olmaz, orada ıstırap verici olan Allah’ın dostluğunu kaybetmektir. Onu anlamıyorlar. Sırf sanki ateşten korkmak gibi düşünüyorlar. Sen Allah’ın muhabbetini sonsuza kadar kaybetmiş oluyorsun, bu müthiş bir felaket.
(A9 TV; 31 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Allah korkusu deyince silahtan bıçaktan korkmak gibi anlıyorlar. Allah korkusu Allah’ı darıltmaktan, O’nun sevgisini kaybetmekten çekinmektir.
(A9 TV; 31 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Kuran’da Allah’ın namazı ölçü aldığını görüyoruz. Çünkü ayette, cehennem ehline sorulur: "Sizi şu cehenneme sürükleyip-iten nedir?" Onlar diyor ki; “Biz namaz kılanlardan değildik” diyorlar. Demek ki hayati bir ölçü. Namaz zevkli, güzel, bereketli, nurani bir ibadettir. Allah’ın bir lütfudur.
(A9 TV; 30 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Mümin imanını hiçbir şekilde bırakmak istemez, ödü kopar. İşte imanını bırakmak istememesi, imandır. Yoksa vesvese gelir, düşünür. Ama bilinçaltında iman ediyor. Bir kere Allah’a inanmış.
(A9 TV; 30 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Bilinçaltındaki samimi imana denir iman diye. Yoksa insanın aklı zaten gelir gider. Yani her tür düşünce kayıp geçer. Mesela, şu doğru mu bu eğri mi.. Beyin bu. Acayip fırtına şeklindedir beyindeki fikirler. O imanla ilgili değil. Onun adı vesvesedir. İman oturmuş bir şeydir. Yani bilinçle vicdanla iç içe olan, iç samimi kanaate iman denir.
(A9 TV; 30 Ekim 2015)
Adnan Oktar
-
Bütün ömrü mümin olarak geçmiş bir insanın, “Ölüm anında acaba imanımı muhafaza edebilecek miyim” diye endişe etmesi şeytandan bir vesvesedir. Bunu hiç kaale almalarına gerek yok. Böyle bir şey olmaz. Yani içten, bilinçaltındaki iman esastır. Yoksa kişinin aklına birçok şey gelebilir, onların hiç geçerliliği yok. Allah onun bütününe bakar.