Dua, kaderi değiştirmez. Dua da kaderin içindedir ama bazen duayı Allah kaderin içerisinde bir güzellik için muhafaza eder. Önce duayı ettirir, sonra şifayı verir. Yani duayla şifa birlikte yaratılır.
Yobazlara karşı da hemen güvenip gevşemek olmayacağını Kuran gösteriyor, temkinli olacaksın. Çünkü ne yapacağı belli olmaz. Bir kere anormal bir şey yaptıysa yine yapabilir.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as) zuhur ettiğinde, İsa Mesih’in çıktığında yobaz takımı binlerce kere pişman olacaklar. Kuran ona işaret ediyor. (Yusuf Suresi, 97)
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Allah Kuran’da sevginin şifa yönüne dikkat çekiyor, inşaAllah.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Yobazlarda saygısızlık olduğu için, münasebetsizlik olduğu için, sevgisizlik olduğu için çok çirkin zanlarda bulunurlar.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as)’ın sevgisi hastalara şifa olacak, inşaAllah.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as), sevgisini ifade eden hediyeler gönderecek sevdiklerine. Hastalara şifa olacak o hediyeler, inşaAllah. Onun ilgisi, onun alakası, onun sevgisi hastalarda bir ferahlık, bir suhulet, bir güçlenme, bir kudret, bir şevk, bir heyecan ortaya çı’ın ‘Hay’ isminin tecellisi olarak, inşaAllah.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Gayret etmekle İsa Mesih olunmaz. Gayret etmekle de Mehdi (as) olunmaz.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Allah seçmese insan Mehdi (as) olamaz. Çalışmayla Mehdi (as) olunmaz, okumayla Mehdi (as) olunmaz, gayret etmeyle, grupla, cemaatle, şunun bunun desteğiyle Mehdi (as) olunmaz. Allah’ın seçmesi gerekiyor.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Yusuf Suresi baştan sona Mehdiyete bakar.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as) malı bol dağıtacaktır. Hadiste bildirildiğine göre, insanlara bol bol ilave bağışta bulunuyor Mehdi (as), hatta taşıyor, insanlar geri vermek istiyorlar. Fakat geri alınmıyor.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Ancak kâfirler, müşrikin ve müşrikat, münafıkun ve münafıkat Allah’ın rahmetinden ümit keser. Mehdi (as)’ın çıkışından ümit kesmek Müslüman’a yakışmaz.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
"Allah adına, hayret" dediler. "Hala Yusuf'u anıp durmaktasın.” (Yusuf Suresi, 85) Bana da sorup duruyorlar; “Hala Mehdi (as)’ı anıp duruyorsun, hala İsa Mesih’i anıp duruyorsun” Anacağız, özledik de onun için. Yakup (as) gibi özledik, Hz. Yakup (as) gibi. Bağrımıza basmak için heyecanla bekliyoruz.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Cenab-ı Allah Kuran’da, üzüntünün hastalık yapacağına işaret ediyor.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as) devrinde bayağı sevgisiz, merhametsiz, şefkatsiz, gaddar insanlar olacak. Çirkin sözler edecek, çirkin eylemler yapacaklar, tuzaklar kuracaklar. Mehdi (as) onlara karşı her halükarda sonuçta yine şefkatle davranacak, inşaAllah.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Mehdi (as) için hep bir hapis tehlikesi vardır, hapse girme, hapisten çıkma. Yusuf Suresi buna işaret ediyor. Mehdi (as)’ın başında bir kılıç gibi duracak hapis. Onun imtihanı bu olacak. Demek ki çok riskli bir mücadele verecek Mehdi (as).
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Sevgide zemin hazırlayan nedir? Güvenliktir. İnsan güvenmediği insanı sevemiyor. Güvenmediği insanın yanında rahat edemez.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Müjde insanı canlandırıyor. Mesela hastalık varsa geçer. Neşe insanı canlandırır. İman insanı canlandırır, müjde insanı açar, kalbine ferahlık verir. Kuran bu gerçeğe işaret ediyor. (Yusuf Suresi, 96. ayet)
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Üzüntü insanda çöküntüye sebep olur. Vücut direnci kırılır. Mikroplara karşı, bakterilere karşı, hastalıklara karşı, tümöre karşı vücudun direnci azalır veyahut tamamen kırılır ve vücut enfeksiyona, hastalıklara açık hale gelir.
(A9 TV; 5 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Hayat kısa, vakti iyi değerlendirmek lazım. ZAMAN MÜHENDİSİ OLACAKSIN. 10 SANİYEYİ, 30 SANİYEYİ, 1 DAKİKAYI BİLE ÇOK İYİ DEĞERLENDİRMEK LAZIM. Altınla uğraşanlar altının tozunu bile zayi etmezler. ZAMAN, ALTINDAN KIYMETLİDİR.
(A9 TV; 4 Kasım 2012)
Adnan Oktar
-
Pasifliği Allah beğenmiyor. Bazı insanlar pasif kalınca, ilgisiz kalınca marifet yaptığını zannediyorlar. Halbuki çok büyük sevap kaybetmiş oluyor. Büyük bir güzellik kaybetmiş oluyor. Ona sorsan o çok isabetli olduğunu zannediyor. Hâlbuki zarar, çok büyük zarar.