Allah derin imana bakar, Kendisi’ni çok seviyor mu, sevmiyor mu? Derin imanla iman ediyor mu, etmiyor mu? Sadece ona bakar. O varsa tamam, başka bir şeye gerek yoktur.
İman, derin iman bütün mesele budur. Yoksa bilmişlik yapmak, çok kültürlü olmak, sekiz dil bilmek, bütün entel dantel kültürünü su gibi ezberden okumak, anlatmak sıfırdır. Hatta itici gelir insanlara o, kızdırır. İnsanlar hikmet insanlarını sever, derinlik insanlarını sever, derin imanlı samimi insanları severler.
Bazı Müslümanların, "(Mehdi'yi) beklemeye gerek yok." demeleri yanlıştır. Mehdi (as)’ın beklenmesi bir sevgi ifadesidir.
Samimiyet çok hayatidir. Yoksa sabahlara kadar da anlatırız, hiçbir şey olmaz. İhlasla anlatılan on dakikalık bir anlatım bütün dünyayı sarsar.
İslam’ın hakim olmasını isteyen çok derin imanlı olacak. Çok ihlaslı ve çok samimi olacak, müthiş derinleşecek. Allah’ın onu izlediğini bilecek. Allah’ın olayları nasıl geliştirdiğini de seyredecek.
Müslüman son derece halim olacak. Çileye sabreden, zorluklara sabreden, acıya sabreden olacak. Gevşeme ve üzülme Hakk-ul yakin imanda olmaz.
Derin imanlı çok az sayısı olan bir topluluk olsun İslam dünyaya hemen hakim olur. Bütün mesele derin imandadır. İnsanların gayretine bağlamıyor Allah, insanların imanına, samimiyetine bağlıyor.
Allah bir ülkede iman eden biri olduğunda onu hemen görür. Çünkü Kendisi yaratıyor. Ve olaylar hep o insanın çevresinde ona göre gelişir. Allah’ın en önem verdiği derin imandır, çok fazla çalışma değil.
İngiliz derin devleti bir çok savaşta Amerikan ordusunu kullanıyor. Amerikan ordusu ise dünyada intihar oranının en yüksek olduğu ordudur.
Şeytan Allah'ın dediğinin dışına çıkamaz. Cinler de Allah'ın dediğinin dışına çıkamaz. Hızır (as) da çıkamaz. Her şey Allah’ın iradesi ve kontrolü altındadır.
Masonluk beş bin yıldan beri Hz. Mehdi (as)’In çıkışına hazırlanıyor.
Allah şeytanın insanlar üzerindeki büyüsünü kaldırsın, deccalın büyüsünü kaldırsın. Allah deccalı kahrı perişan etsin. Müslümanları dünya çapında muzaffer etsin.
Birçok insan dünyanın gerçek mahiyetinin farkına varmıyor. Dışarıda renk, ışık, ses yok. Beynin içinde, gözü olmayan ruh rengarenk dünya görüyor.
Münafık alametleri anlatıldığı halde eğer münafık kendini düzeltmezse cehennemin dibine doğru yol almaya devam eder. Cehennemi alabildiğine genişler.
Münafıkların müminlere yaptıkları ahlaksızlık, haysiyetsizlik, kabalık, pislik, nobranlık, enaniyet onların cehennemini genişletir. Mümin bundan kazançlı çıkar; kafir kaybeder, münafık kaybeder. Ama çok büyük kayba uğrar.
Allah istese küfrü yaratmazdı. Müminin cennetinin gelişmesi için münafık ve kafir gerekiyor. Onlar olmadan müminin cenneti genişlemiyor. Manevi makam alamıyor. İlla ki münafık ve kafir gerekiyor. Kafir ve münafığın da cehenneminin genişlemesi için Müslüman gerekiyor. Yoksa o da genişlemez.
Münafık, "Vazgeç" demekle vazgeçmez. "Vazgeçtim" der yine devam eder. Bir nevi şeytan-ı dessastır; desiseci bir şeytandır. Ve sürekli takip edilmesi gerekir.
Münafık, sayılarının ve maddi güçlerinin çok olmasından dolayı kafirleri ilahlaştırır. Çünkü o insani güce inanır, Allah'a inanmaz. O yüzden derin devletlerin yancısı olur.
Kalbinde hastalık olan da münafığa benzer. "Aman" der, "Ben bu hastalığı hemen düzelteyim." Münafık alameti belirir, "Aman, hemen kurtulayım." der mümin. Onun için bu ayetler biz müminleri ilgilendirir. Kafir, münafık güler geçer, kaale dahi almaz.
Mümin kendi kendine şüphe edecek, münafık alametini kendinde arayacak. Çünkü mümine etki eder bu. Münafık zaten ayetlerle alay eder. Mümin kendine çeki düzen verir; "Aman aman. Allah esirgesin, benzemek durumunda kalabilirim, benzeyebilirim." diye çok korkar.
Münafıklar mikroptan aşağı özel yaratılmış bir mahlûkattır. Müminlerin yanında kendilerini garantide görmezler, hep şüphe içindedirler. "Derin devletin adamı mı olsun, Müslümanların yanında mı sığınsın kalsın?" Bütün ömrü o şüphe içinde geçer. Ayette Allah bildiriyor, "Ne onlardandır ne sizdendirler."