Yaratılış Gerçeği 2/2
(Fosiller Evrimi Yalanlıyor)

Timsah fosili ve günümüzde yaşayan timsah

Dönem: Senozoik zaman,
Eosen dönemi Yaş: 54 - 37 milyon yıl
Bölge: Kuzey Afrika

Genellikle tropik bölgelerde yaşayan timsahların bilinen en eski örnekleri bundan yaklaşık 200 milyon yıl önce yaşamıştır. 200 milyon yıl önce yaşamış olan timsahların da, resimde fosil örneği görülen yaklaşık 50 milyon yıl önce yaşamış olanların da, günümüzdekilerin de birbirlerinden hiçbir farkı yoktur.

Üstte, milyonlarca yıl önce yaşayan atalarından hiçbir farkı olmayan günümüz timsahı görülüyor.

Çıyan fosili ve günümüzde yaşayan çıyan

Dönem: Senozoik zaman,
Eosen dönemi Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Rusya

Resimde görülen çıyan türünün özelliği, vücut yapılarının solucan ya da ip şeklinde, antenlerinin ve bacaklarının ise kısa olmasıdır. 45 milyon yıl önce yaşamış olan söz konusu çıyanlarla, günümüzde yaşayan bu familyaya dahil çıyanların tamamen birbirinin aynı olması Darwinizm'in büyük bir aldatmaca olduğunun delilidir.

Üstte, 45 milyon yıllık çıyan fosilinden hiçbir farkı olmayan günümüz çıyanlarına bir örnek.

Kurbağa fosili ve günümüzdeki kurbağa

Dönem: Senozoik zaman,
Eosen dönemi Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Messel Oluşumu, Almanya

Pelobatidae (Çamuradalan) familyasına dahil olan bu kurbağa cinsinin bir kısmı arka ayaklarıyla toprağı kazarak toprak içerisinde, bir kısmı da sulu ortamlarda yaşar. Darwinistler amfibiyenlerin sözde atasının balıklar olduğunu iddia ederler. Ancak bu iddialarını delillendirebilecek hiçbir bulguları yoktur.

Evrim Efsanesi.com

Üstte sağda, Pelobatidae familyasına ait bugünkü kurbağalar.

And ayısı fosili ve günümüzdeki and ayısı

Dönem: Mezozoik zaman,
Kretase dönemi Yaş: 85 milyon yıl
Bölge: Çin Günümüz And ayısı

Yukarıdaki And ayısı fosili, söz konusu canlıların tarihin her döneminde aynı olduklarını ortaya koymaktadır. 85 milyon yıl önce yaşamış bu canlının diş yapısı, göz çukurları, çene yapısı vs. And ayılarının on milyonlarca yıldır değişmediklerini, yani evrim geçirmediklerini söylemektedir. Fosil bulgularının gösterdiği gerçek, canlıların kökeninin kör tesadüfler değil, Yaratılış olduğudur.

incir fosili

Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 70 milyon yıl
Bölge: Montana, ABD

İncir, 800'den fazla türü olan çalılık veya ağaç şeklinde bulunan Ficus cinsi bitkilerin meyvesidir. Resimde görülen 70 milyon yıllık incir fosili, evrimcilerin sadece hayvanların kökenini açıklamakta değil bitkilerin kökenini açıklamakta da aciz olduklarının göstergelerindendir.

Yaratılış Müzesi.com

Yukarıda, hiçbir değişikliğe uğramayan günümüz incirleri.

Vatoz fosili ve günümüzdeki vatoz

95 milyon yıldır aynı kalan vatozlar çok önemli bir gerçeği tüm netliğiyle gözler önüne sermektedir: Canlıların yapısındaki değişmezlik, evrimi yalanlamaktadır. Fosiller evrim senaryolarının gerçek dışı olduğunu deşifre etmiş, Yaratılış'ın reddedilmesinin mümkün olmadığını göstermiştir.

Darwinizmin Sonu.com

95 milyon yıllık vatoz fosili ile aynı özelliklere sahip günümüz vatozu yukarıda.

Mantar sivrisineği fosili ve günümüzdeki mantar sivrisineği

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Litvanya

Doğa tarihi boyunca yaşamış olan canlılarla ilgili bilgi kaynağımız olan fosillerden anlaşıldığı üzere, yeryüzünde hep tam özelliklere sahip canlılar yaşamıştır. Bu canlıların ayakları, elleri, kanatları, derileri, akciğerleri, kafatasları, kemik yapıları vs. hep eksiksiz, özgün ve en ideal yapıda olmuştur. Resimde görülen 45 milyon yıllık mantar sivrisineği fosili de, bu gerçeğin delillerinden biridir.

Canlıların Evrimi.com

Üstte, 45 milyon yllık fosildeki örneğinden hiçbir farkı olmayan bugünkü mantar sivrisineği görülüyor.

Yılan fosili ve günümüzdeki yılan

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Messel Oluşumu, Almanya

Evrimcilerin bir türlü bilimsel olarak açıklayamadığı konulardan biri de sürüngenlerin kökenidir. Yılan, timsah, dinozor ya da kertenkele gibi çok farklı sürüngen sınıflamaları arasında da aşılmaz sınırlar vardır. Bu farklı sınıflamaların her biri, fosil kayıtlarında birbirlerinden çok farklı yapılarıyla ve birdenbire belirir. Allah tüm canlıları bir anda eksiksiz olarak yaratmıştır.

Evrim Belgeseli.com

Yukarıda sağda, günümüz yılanlarına bir örnek.

Eğrelti otu fosili ve günümüzdek eğrelti otu

Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: İngiltere

Yaklaşık 150 yıldır yapılan kazılarda elde edilen fosil bulgularında yarı gelişmiş, sözde ilkel, iki farklı türün özelliklerini taşıyan (örneğin yarı eğrelti otu yarı çalı) bir tane bile bitki fosiline rastlanmamış olması, bitkilerin evrimi iddiasını yıkmıştır. Bu iddiayı yıkan bir diğer bulgu da sayısız yaşayan bitki fosilidir.

Bitki Dünyası.net

Üstte, eğrelti otunun günümüzdeki canlı örneği görülmektedir.

Kambur sinek fosili ve günümüzdeki kambur sinek

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 45 milyon yıl
Bölge: Rusya

Resimde görülen amber içindeki kambur sinek 45 milyon yaşındadır. Phoridae familyasına dahil olan kambur sineklerinin, bilinen yaklaşık 3000 türü bulunmaktadır. Kambur sinekler milyonlarca yıldır aynı yapılarını korumaktadırlar. 45 milyon yıllık amber de bu gerçeğin kanıtlarındandır.

Net Cevap.org

Üstte, milyonlarca yıl boyunca aynı özelliklere sahip olan kambur sineklerine bir örnek.

Yaprak kınkanatlısı ve günümüzdeki hali

Dönem: Senozoik zaman, Oligosen dönemi
Yaş: 25 milyon yıl
Bölge: Dominik Cumhuriyeti

Yaprak kınkanatlıları dünyanın pek çok bölgesinde yaşayan canlılardır. Kış boyunca taşların veya toprağın altında kalır, ilkbahar aylarında ortaya çıkarlar. Resimde görülen amber içindeki yaprak kınkanatlısı yaklaşık 25 milyon yaşındadır. Günümüzdeki yaprak kınkanatlıların bundan 25 milyon yıl önce yaşamış olanların aynısı olması, evrim teorisini tamamen çürütmektedir.

www.yasayanfosiller.com

Yukarıda, milyonlarca yıldır hiçbir değişikliğe uğramayan günümüz yaprak kınkanatlısı görülmektedir.

Karaağaç yaprağı ve fosili

Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Cache Creek Oluşumu, Kanada

Darwin'in kendisi de teorisinin çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı bir iddia olduğunun farkındaydı ve bu yöndeki kuşkularını ifade ediyordu. Yakın dostu Asa Gray'a yazdığı bir mektubunda evrim teorisinin bir spekülasyondan ibaret olduğunu şöyle dile getirmişti: "Oldukça iyi biliyorum ki spekülasyonlarım meşru bilimin sınırlarının oldukça ilerisine uzanmıştır." (N.C. Gillespie, Charles Darwin and the Problem of Creation, 1979, s. 2)

Üstte sağda, günümüz karaağaç yaprağı