Abisinin Tolga’ya Öğrettikleri

Tolga, okuldan çıkınca eve gitmek için otobüs durağına yürüdü. Durakta otobüsünü beklerken birkaç çocuğun konuşmasını işitti. İçlerinden biri sürekli yüksek sesle konuşuyor, bir yandan da elbiselerini ve elindeki elektronik arabasını işaret ediyordu. Biraz dikkatli dinleyince, Tolga konuşulanları daha iyi anladı.

Yüksek sesle konuşan çocuğun adı Can’dı. Can arkadaşlarına pahalı kıyafetlerinden, son model oyuncaklarının güzelliğinden bahsediyordu. Tolga eve gittiğinde de o çocuğun konuşmalarını aklından çıkaramadı. Abisi Salih, Tolga’yı düşünceli görünce yanına oturdu.

tolga ve abisi

Salih: Ne oldu Tolga, neyi düşünüyorsun böyle?

Tolga: Yolda gelirken bir çocuk gördüm. Arkadaşlarının yanında giysilerinin, oyuncaklarının güzelliğinden söz ediyordu. Arkadaşlarının arasında bunlara sahip olamayacak birilerinin olmasını önemsemiyor, kaba bir tavır gösteriyordu. Onun bu davranışları bana çok yanlış geldi.

Salih: Haklısın Tolga, onun yaptıkları güzel bir tavır değil. Allah hepimize farklı nimetler vermiştir. Birisinin daha fazla eşyaya, güzelliğe, başarıya sahip olması o kişinin üstünlüğünden kaynaklanmaz. Allah bunları bize, bizi denemek, bu nimetler karşısında nasıl bir tavır sergileyeceğimizi görmek için vermiştir.

Allah’ın en hoşnut olacağı tavır, insanın sahip olduğu herşeyi kendisine verenin Allah olduğunu unutmamasıdır. İnsanın, Allah’ın ona verdiği nimetlerle övünmemesi, şımarmaması ve daima alçak gönüllü davranması gerekir. Zaten büyüklenmek şeytanın bir özelliğidir. Hatırlarsan dün okuduğumuz ayet bu konuyla ilgiliydi. Ayette Allah şöyle buyurmaktadır:

“Öyle ki, elinizden çıkana karşı üzüntü duymayasınız ve size (Allah'ın) verdikleri dolayısıyla sevinip-şımarmayasınız. Allah, büyüklük taslayıp böbürleneni sevmez.” (Hadid Suresi, 23)

tolga ve abisi

Tolga: Yani Allah’ın bize verdikleriyle şımarmamalıyız ve kaybettiklerimiz karşısında da üzüntülü ve sıkıntılı bir ruh haline girmemeliyiz, değil mi abi?

Salih: Çok doğru Tolga. Allah herşeyin sahibidir. Bize bu nimetlerden dilediği kadar verir. Bunun çok olması da az olması da dünyadaki imtihanımızın bir parçasıdır.

Tolga: Bir ayette, Allah, “Onlardan bazı gruplara, kendilerini denemek için yararlandırdığımız dünya hayatının süsüne gözünü dikme. Senin Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir.” (Taha Suresi, 131) diye buyurmaktadır. Can’ın davranışları doğru değil ama arkadaşlarının da ona özenip, Allah’ın hoş görmeyeceği bir tutumda bulunmamaları gerekmez mi? Hem giysilerimizi, yiyeceklerimizi, evimizi, arabamızı bize veren Allah olduğu halde, şımarmamız bizi çok küçük düşürür, değil mi?

Allah sizi annelerinizin karnından hiçbir şey bilmezken çıkardı ve umulur ki şükredersiniz diye işitme, görme (duyularını) ve gönüller verdi. (Nahl Suresi, 78)

Salih: Tabii ki. Güzel açıkladın. Bak sana Kuran’dan bu konuya örnek oluşturacak bir kıssa anlatayım:

Allah Kuran’da iki adamı örnek verir. Adamlardan birinin iki tane üzüm bağı vardır. Allah her iki bağı da hurmalar ve çeşitli ekinlerle donatmıştır. Zamanı gelmiş ve ekinler büyük bir verimle yemişlerini vermiştir. İki bağ arasında bir de ırmak bulunmaktadır. Zengin olan adamın bağı öylesine görkemlidir ki, bağlarından birinin değişik ürün veren yerleri bile vardır. Bağ sahibi arkadaşıyla konuşurken: “Ben, mal bakımından senden daha zenginim, insan sayısı bakımından da daha güçlüyüm.” (Kehf Suresi, 34) diyerek onu küçümser. Malıyla gösteriş yaparak bağına girer ve arkadaşına etrafı göstererek şöyle konuşur:

“Bunun sonsuza kadar kuruyup-yok olacağını sanmıyorum" dedi. Kıyamet-saatinin kopacağını da sanmıyorum. Buna rağmen Rabbime döndürülecek olursam, şüphesiz bundan daha hayırlı bir sonuç bulacağım." (Kehf Suresi, 35-36)

Diğer adam ise onu şöyle uyarır:

“... Bağına girdiğin zaman, 'MaşaAllah, Allah'tan başka kuvvet yoktur' demen gerekmez miydi? Eğer beni mal ve çocuk bakımından senden daha az (güçte) görüyorsan. Belki Rabbim senin bağından daha hayırlısını bana verir...” (Kehf Suresi, 39-40)

Allah, bu uyarıları dikkate almayan bağ sahibini sonunda cezalandırır. Bir gecede bütün ürünlerini kasıp kavuran bir fırtına gönderir.

Sabah kalktığında övündüğü ürünlerini kaybettiğini gören bağ sahibi, Allah’ın sonsuz gücünü ve herşeyin kontrolünü elinde bulundurduğunu anlamıştır. Biz de bu kıssayı hiç unutmadan hareket etmeliyiz.

çocuklar