Şeyh Yusuf Estes Sayın Adnan Oktar'ı ve Eserlerini Anlatıyor 1.Bölüm

1325

Size şunu söylemeyim ki, Sn. Harun Yahya’nın çalışmalarıyla karşılaşmak alışılmadık bir tevafuk ile olmuştu. Çok alışılmadık birşey oldu. Birisi bana bir kitap verdi, bu kitabın kapağında bir kafatası resmi vardı. Bende alışılmadık bir görünümü olan bir kitap diye düşündün ve açtım okumaya başladım. Ve dedim ki, “Aman Allah’ım, işte bu bizim nihayet tebliğ için kullanabileceğimiz yüksek kalitede bir material.

Şehadet getirdiğimden beri hayalini kurduğum birşey. Ben İslam’a girdiğimde bizim böyle malzemelerimiz yoktu. Ve sonra bu kitabı gördüğümde dedim ki, “Benim bu kitabı Colombus Ohio’ya yanımda götürmem gerekiyor. Çünkü bugün bir konuşma yapmak için oraya gidiyorum ve bu kitabı da götüreceğim. Ve içinde de benim konum var. Evrime’e karşı Yaratılış. Bu şahane birşey.”

Çantalarımı toparladım, uçağa bindim, uçtum. Sonra uçaktan indiğimde dedim ki, “Ah, kitabı unuttum!” O kitabı istiyordum, çünkü daha okumayı bitirmemiştim ve içerisinde o kadar çok kaynak vardı ki, mükemmel olacaktı elimde olması. Hala kendi kafamda söyleniyordum, “nasıl unutursun, neyin var senin?” diye.

…Ve sonra genç bir adamla karşılaştım ki bu kişi daha sonra benim hayat boyu arkadaşım oldu, …ama bu kişiyle o gün karşılaşmıştım ilk kez.

Birlikte arabasına gittik, dedi ki, “ çantanı arabamın bagajına yerleştirmek istermisin?”

Bende “evet” dedim. Arabasının bagajını açtı, “bu kutu da ne?” dedim, “kitaba benziyor.”

O da dedi ki, “Evet, bunlar çok güzel kitaplar, bu kitaplar insanlara dağıtmak için daha yeni aldık…sende istermisin? “ “Bilmiyorum ki, ne bunlar?” dedim.

O da “Aç bak” dedi. Ne çıktı dersiniz? Unuttuğum kitabın aynısı…

Bu çok değişikti…inanabiliyor musunuz? Be inanamadım, neredeyse ağlayacaktım. Arkadaşımı tuttum ve ona sarıldım. O da “ ne oluyor, ne var?” dedi.

Ben de dedim ki, “İşte bu o kitap. Sana bir kitap unuttuğumu söylüyordum ya, İşte bu o kitap. Aman Allah’ım. Ve elimizde o kadar çok vardı ki, konferansa katılanlara da dağıtabilecektik.

O konferansta iki ateist vardı. Başladığımızda iki ateist dinleyiciler arasında…Ve konferansın sonunda her ikisi de İslam’ı kabul etti, …ama bu o kitabın, kapağında kafatısı resmi olan kitabın içindeki materyallerin sunumunu yaptıktan sonra gerçekleşti. Ki o zaman bu kitap bana çok alışılmadık gelmişti. Çünkü o zamana kadar böyle görünümü olan kitaplar yazan bir kişiyle hiç karşılaşmamıştım. Ama bu kitaba baktığınız zaman düşünüyorsunuz ki; “Darwinizm diye bir mit var, evrim diye bir mit var, bir de Yaratılışın gerçekleri var. Ve bu kitapta verilen websitesine girdiğim zaman bulduğum materyallerde kullanılan sloganlardan biriydi. Ben de dedim ki “ Harun Yahya kim?” Harun, açıkçası bu benim ilgimi çekti çünkü hz. Harun’as) destekleyicisi ve Hz. Yahya (as) Hz. İsa’nın destekleyicisi. Ben “ birinin Harun Yahya olarak adlandırılması ilginç diye düşündüm.

Sonra bunun bir müstear isim olduğunu, Sn. Adnan Oktar tarafından kullanılan bir mahlas olduğunu, destek olmak istediğini belirten bir izlenim vermek için bunu kullandığını öğrendim.

O da bir destekçi, o da bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed’in(s.a.v) destekçisi çünkü o da tam olarak Peygamberimizin (sav) bize emrettiğini yapıyor, bu mesajı insanlara tanıtılıyor.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER