Adnan Oktar’ın 15 Ekim 2017 tarihli A9 TV röportajından
VTR: Sevdiğim insana sevdiğimi nasıl belli ederim?
ADNAN OKTAR: O gözlerin zaten her şeyi anlatıyor. Çok güzel gözlerin, bakışların çok güzel, kaşın çok güzel, burnun çok güzel ama bak bakışların özellikle çok güzel, alnın, saçların, elmacık kemiklerin. Genel olarak yüzün çok güzel, ses tonun da hoş. Genç kızlar genellikle tutkuya çok açıktırlar ama canlarım benim öyle tutkuyla sevecekleri bir insan maalesef bulamıyorlar. Çok çok nadir. Adam sırtını geliştirmiş. Göbekte 15 tane yumruk gibi kas oluşmuş aşağıya kadar. Dönüyor sırtını gösteriyor, poposunu gösteriyor, yüzükoyun uzanıyor falan. Hepsi tamam diyor pazuları şişiriyor. Kafa? Bakıyorsun böyle karaman koyunu gibi bakıyor. Ne yapsın kız ona, çocuk ne yapsın? Bir de işin acı tarafı kendini çok akıllı zannediyor, çok kurnaz zannediyor. Kızı oyuna getirdiğini zannediyor, onu kafaladığını zannediyor. Ona zeka oyunları yapıyor ayrıca şirinlikler yapıyor falan. Çok espritüel olduğu kanaatinde yani rezalet paçalardan akıyor. Bir de üç numaralı bakışıyla yakınlaşarak bakıyor falan. Kızlar en büyük acıyı o zaman çekiyorlar o azap yani. Gerzom projesinin fiili uygulaması gibi. Var öyle tipler. O yüzden genç kızlar tutkuyu yaşayamamanın acısını en şiddetli şekilde hissediyorlar. Ve işte Darwinist eğitim bunu verdi ve gelenekçi Ortodoks anlayışı da bunu verdi. Çünkü kadınlara karşı zıtlık ruhu, kadınları sevmeme ruhu insanlara öğretildi. “Yüzde 99 cehenneme doldurulacak” dersen kadınlar, “kadınların her dediğinin zıddını yapın, onların aklı yarımdır, hayvanla insan karışımıdır” dersen adam kadını bir sanat eseri olarak o zaman görmüyor. Allah’ın muhteşem bir sanatı olarak görmüyor. Korkunç bakış açıları bazılarının. O zaman tabii Allah onun da aklını alıyor ceza olarak. Allah onu koyunlaştırıyor yahut sığırlaştırıyor ve kadın onu gördüğünde bir koyunla, sığırla karşılaştığını zannediyor. Ceza olarak veriyor Allah çünkü nimetin değerini bilmediği için. Öyle bir akılsızlığa böyle bir bela oluyor. Dolayısıyla sen çok çok güzel kızsın. Seni ben bir daha göreyim. Nefis bakışların, çok çok güzel.
VTR: Sevdiğim insana sevdiğimi nasıl belli ederim?
ADNAN OKTAR: Tabii ki hemen anlaşılır o. Akılcı yaklaşım, sevecenlik, saygı duymak, değer vermek, hürmet etmek, koruyucu olmak, egoist bencil olmamak, kendi için yaşamamak hemen hissedilir. Bir insan kendisi için yaşamıyorsa karşındaki insan bunun nasıl hissetmesin? Hemen görür yani diğergamsa, fedakârsa hemen görür. Zaten Allah öyle insanlara muazzam bir akıl ve kahredici bir cazibe verir. Yani bir kadının o cazibenin etkisinden dışarı çıkması mümkün değildir. İstediği kadar unutmaya çalışsın, beyni adeta ona ram olur. Kurtulamaz ondan eğer normal bir ruha, normal bir akla sahipse, ruh sahibiyse o sevgi onun yüreğinin ta derinliklerine kadar işler. Hatta Yusuf Suresi’nde de buna işaret edilir. O ayeti bana getirsinler orada gösterebilirim. “Sevgi” diyor “Onun kalbini dağlamış, bağlamış kalbi onun sevgisiyle dolmuş” diyor. Ve kurtulamıyor kadınlar, şehirdeki diğer kadınlar da kurtulamıyorlar. Yani kadın kurtulmak istiyor ama kurtulamıyor. İyi niyetli değil ama buna rağmen, bak iyi niyetli olanlar zaten “Bu melektir” diyorlar. Delice bir sevgi oluyor ama bak iyi niyetli olmadığı halde kahredici bir sevgi oluşuyor kalbinde, istek oluşuyor, kahredici bir istek. Her türlü deliliği yapacak hale geliyor. Bu Hazreti Yusuf (as)'un imanından kaynaklanıyor. Yoksa etten, kemikten kaynaklanan bir şey değil bu yani vücut biçiminden kaynaklanan bir şey değil. Tabii ki Allah peygamberleri güzel yaratıyor ayrı mesele de.