Adnan Oktar'ın 6 Kasım 2017 tarihli A9 TV röportajından
VTR: Dünyaya katkıda bulunduğunuzu düşünüyor musunuz?
Adnan Oktar: Tabii ki güzel yüzüm. Dünyanın en büyük belası olan Darwinizmi ortadan kaldırdık. Elhamdülillah. Allah vesile etti beni. Dünyanın en büyük belası Darwinizmi ortadan kaldırdık. Münafıklar sokakta aylak aylak yolunmuş hindi gibi dolaşırken biz Darwinizmi yeryüzünden kazıdık. Bütün dünyada tabi.
-İngiliz Derin Devletini siz deşifre ettiniz. Adnan Oktar: Tabi İngiliz Derin Devleti ile kimse ilgilenmiyordu. Yeryüzünde İngiliz Derin Devletini rezil kepaze ettik.
Aslı Hantal: Toplam 300'ün üzerinde kitabınız var ve 73 dile çevrildi. Bir yazarın 300 kitap yazdığı görülmemiştir.
Ayşe Koç: İman hakikatlerini ilk siz anlattınız. Sizden sonra diğer basında hiç yer almıyor iman hakikatleri. Siz vesile oldunuz.
Adnan Oktar: İman hakikatleri hiç bilinmezdi, hiç anlatılmazdı. Onları her yerde yayıp anlatan yine bizler olduk. Bine yakın web sitesiyle dünya çapında imana, Kur'an'a hizmet ediyoruz.
Büşra Koçak: Kur'an'ın yeterliliğini sadece siz anlattınız ve Kur'an'dan hiç taviz vermediniz.
Adnan Oktar: Kur'an'ın yeterliliğini anlatan var ama başka yönden, eksik yönleri olduğu için insanlar bu güzel fikre inanmakta zorluk çekiyorlardı. Biz Kur'an'ın yeterliliğine bütün gençliğimizi inandırdık.
-Kuran mucizelerine de en çok dikkat çektiniz.
Adnan Oktar: Kuran mucizeleri de o kadar bilinmiyordu. Onları herkese, insanlara öğrettik.
-Fosiller hiç bilinmiyordu. Siz ortaya koydunuz Darwinizm’i çökerttiniz.
Adnan Oktar: Dünya çapında fosil sergisi yapan tek biz varız. Dünyada fosil sergisi yapan hiç kimse yok. Bizim dışımızda.
-Sevgi kelimesi hiç kullanılmıyordu.
Adnan Oktar: Tabii sevgi dünyada hiç kullanılmayan bir kelimeydi. Her yerde sevgi kelimesinin kullanılır hale getirdi.
-Kaliteye de dikkat çektiniz.
Adnan Oktar: Tabii Müslümanın kaliteli klas olacağına, sanata, bilime, estetiğe, güzel olan her şeye çok önem vereceğine dikkat çeken yine biz olduk.
-Kadınlara dünya çapında değer verilmesi gerektiğini de siz gösterdiniz.
Adnan Oktar: Tabii kadınlara değer verilmiyordu. Kadınlar ezilip homoseksüeller yüceltiliyordu. Homosekselliğin çirkinliğini bütün dünyaya anlattık. Kadınların değerinin yüksek olduğunu, çok kıymetli nimetler olduğunu da bütün dünyaya yine biz anlattık.
-Allah razı olsun.
-Kadınların dekolitesine de bir tek siz destek verdiniz.
Adnan Oktar: Tabii kadınların dekoltesinde bütün dünyada saldırı vardı. Saldırı demeğelim de, baskı vardı. Amerika'da, Avrupa'da bile vardı. Bunun yanlışlığını vurgulayan biz olduk. Homoseksüel dekoltesini bütün dünyada teşvik ederken birçok kuruluş kadın dekoltesine bütün güçleriyle karşı oluyorlardı. Bunun yanlışlarını vurguladık. Ve bu konuda da çok başarılı olduk.
Aylin Kocaman: Aslında Adnan Bey, dünya kıyamete doğru ilerliyordu. Çok kötü bir hal almıştı gitgide. Siz dünyaya ümit verdiniz. Bütün belaları ortadan kaldıracak her türlü ideolojiyi ortaya koydunuz ve çok cesur davrandınız.
Adnan Oktar: Tabii dünyanın neşesi kalmamıştı, şevki kalmamıştı. Herkes birbirini öldürüyor, asıyor, kesiyor falan. Çok ümitsiz ve karamsar bir dünya varken ümitvar, neşeli, Mehdi'yi bekleyen, İsa Mesih'i bekleyen dinamik bir dünyanın meydana gelmesine vesile olduk.
Ayşe Koç: İngiliz rumiliğini ilk siz yazdınız kitabınızda.
Adnan Oktar: Tabii rumilik bilinmiyordu. Devlet eliyle de birçok ülkede Rumilik buram buram anlatılıyordu. Rumiliğin Allah'ı inkar eden bir sistem olduğunu İngiliz Rumiliğini. Ve dine, İslam'a karşı bir alternatif olarak dinsiz bir akım olarak sunulduğunu anlatan yine biz olduk. Ama İngiliz Rumiliğini.
Sibel Yılmaztürk: PKK'ya bilimle,ilimle mücadele edilmesi gerektiğini de bir tek siz söylediniz.
Adnan Oktar: Tabii PKK'yla bilimsel mücadeleni bizim dışımızda anlatan yok. Münafıklar sokaklarda it gibi aylak aylak dolaşırken, fitne ve fücurun dışında bir şey üretmezken biz böyle milyonlara, milyarlara hitap eden muazzam hizmetlere devam ediyoruz. Elhamdülillah. Maşaallah.
Aslı Hantal: Yaklaşık otuz milyon kitabınız satıldı Adnan Bey. Bir o kadar da dağıtıldı.
Adnan Oktar: Otuz milyonun üstünde kitabın dağıtılmasına Allah bizi vesile etti. Münafık bir tane bile kitap vermek istemez. Bir tane bile. Çok ağırına gider.
-Kitaplarınızdan hiçbir tehlike şüpheli almıyorsunuz. Herkese ulaştı, bütün dünyaya ulaştı.
Adnan Oktar: Tabii internette kitabını bedava dağıtan, bedava okunmasını sağlayan bir insanı bulmak çok zor. Çok çok zor. Ve kitabından telif hakkı almayan yazar. Bana bulsunlar dünyada.
-Tebliğde ücret alınmayacağını da yine siz öğrettiniz.
Adnan Oktar: Tabii.
-Kaliteli insanın nasıl olması gerektiğini de siz gösterdiniz.
Adnan Oktar: Tabii insanlara kaliteli insan nasıl olur? Sanat nedir? Sanatçı ruh nasıl olur? Temizlik nasıldır? Klaslık nasıldır? İdeal Müslüman hayatı nasıldır? Evleri, arabası, hayatı nasıl olur? Sanat anlayışını en yüksek, en güzel noktalarda vurgulayarak anlattık ve anlatmaya da devam ediyoruz.
Ebru Altan: Birçok Müslüman, İslam birliği olur mu? Amerika izin verir mi? İsrail izin verir mi derken sadece siz savundunuz.
Adnan Oktar: Tabii Amerika müsaade etmez diyorlardı. İsrail müsaade etmez diyorlardı. Biz de Amerika ve İsrail'in ve Rusya'nın İttihad-ı İslam'ı istediğini anlattık.
Aylin Kocaman: İçinde olacağını hatta.
Adnan Oktar: Tabii ama ondan sonra bütün güçleriyle “Mehdi yoktur” demeye başladılar. Biz de Mehdi'nin varlığını bütün açıklığıyla yüzlerce delille anlatınca genel çaplı bir panik meydana geldi. İngiliz Derin Devletinde ve ona sempati duyan gruplarda ve konudan anlamayanlarda. Ve bunların fikirlerini de yok ettik, etkisiz hale getirdik. Maşaallah. Mehdiyetin bir gerçek olduğunu hem Kur'an ayetleriyle hem hadislerle açık açık anlattık.