Dr. Hugh Ross ile Röportaj - Reasons to Believe’den

9985

SUNUCU: Bayanlar baylar, bugünkü röportajımıza hoş geldiniz. Burada güzel Güney Kaliforniya'da, Sayın Hugh Ross ile birlikteyiz. Kendisi ünlü bir bilim adamı, aynı zamanda çok dindar bir Hıristiyan. Covina, Kaliforniya'da bulunan Reasons to Believe merkezindeki güzel bürosundayız. Öncelikle Sayın Ross'dan biraz kendisini tanıtmasını istiyorum, bir bilim adamı ve aynı zamanda dindar bir Hıristiyan olarak geçmişiniz hakkında ve Reasons to Believe organizasyonunun nasıl ortaya çıktığıyla ilgili olarak bize biraz bilgi verebilir misiniz?

Dr. HUGH ROSS: Tabii. Kanada'da doğdum, orada büyüdüm ve eğitim aldım. Kanadalıyım. 27 yaşıma gelene kadar gerçek Hıristiyanlarla tanıştığım söylenemez. Bununla birlikte, 7 yaşından itibaren astronomi ile ilgilenmeye başladım. Aslında, 7 yaşından itibaren gelecekteki kariyerimin astrofizik olacağını biliyordum. 7 yaşından itibaren fizik ve astronomi üzerine haftada dört beş kitap okuyordum. Toronto Üniversitesi'nde astronomi üzerine doktora yaptım ve Cal Tech'te araştırma görevlisi olarak kuasar ve galaksiler üzerine araştırma yapmak üzere buraya Amerika Birleşik Devletleri'ne geldim. Cal Tech fakültesinde 5 yıl boyunca görev yaptım. Nasıl bir Hıristiyan olduğuma gelince, bu gökbilim sayesinde oldu. 16 yaşındayken evrenin kökeni ve tarihi için farklı modeller araştırıyordum ve Büyük Patlama açıklamasının gözlemlere uyduğunu fark ettim. Büyük Patlama evrenin bir başlangıcı olduğu anlamına gelir. Eğer bir başlangıç varsa bu başlangıcı bir başlatan olmalıdır. Böylece, 17 yaşından itibaren o başlatıcıyı aramaya başladım. O’nu önce büyük felsefi eserlerde aradım, Kant'ın Critiques of Pure Reason (Saf Aklın Eleştirisi) kitabını okuyordum, Descartes'ın kitaplarını okuyordum, ancak kısa sürede filozofların uzay-zaman ve evrenin tarihi konusunda yanlış kavramlara sahip olduklarını fark ettim. Daha sonra dünyanın farklı dinlerine bakmaya başladım; Hinduizm, Budizm, İslam, Yahudilik, Mormonluk, Hıristiyanlık ve 11 yaşındayken birkaç metre ötemde duran iki Hıristiyan'ı tanıdım, bu kişiler devlet okulumuzu ziyaret eden, her birimize ücretsiz dağıtmak üzere kutular içinde Gideon İncilleri getiren iki iş adamıydı. Böylece, 19 ay boyunca günde bir iki saat Gideon İncil'ini okuyarak, evrenin kökeni ve tarihine dair doğru mesajı aldığıma ve insanoğlunun durumuyla ilgili ve nasıl bir kurtarıcıya ihtiyacımız olduğuna dair doğru mesajı aldığıma dair ikna oldum. Böylece 19 yaşında bir Gideon İncil’inin arkasına ismimi yazdım ve hayatımı İsa Mesih’e adadım. Sonra diğer Hıristiyanları aramaya başladım ancak ABD’ye göre Kanada'da Hıristiyanları bulmak daha zordur. Araştırdığım kiliseler genellikle Allah’a inananlarla doluydu ancak onlar İncil'in Allah’ın sözü olduğuna inanmıyorlardı, Hıristiyanlık konusunda çok ciddi değillerdi. Dolayısıyla ilk kez dindar Hıristiyanlarla tanışmam Cal Tech'e gelmemle oldu. Onlarla Cal Tech'in Astronomi Bölümünde tanıştım ve bu kişiler insanların Hıristiyanlıkları konusunda ciddi oldukları ve İsa Mesih'in yolundan yürüdükleri iyi bir kilise bulmamda bana yardımcı oldular. Bu kilise beni papaz kadrosuna aldı ve Reasons to Believe organizasyonunu kurmama yardımcı oldular. Reasons to Believe, ciddi birer Hristiyan olan bilim insanlarını üniversitelerden alıp bir araya getirdiğimiz bir organizasyondur. En üst düzey, inançlı bilim adamlarını seçiyoruz ve onları en son bilimsel keşifleri araştırmaları, İncil’deki esaslara dayalı olarak Allah’ın varlığı ve yaratışı hakkında daha fazla kanıt geliştirmeleri için buraya getiriyoruz zira doğayı ne kadar iyi öğrenirsek, Allah’ın doğaüstü yaratışı ile ilgili o kadar çok kanıt görürüz. Dolayısıyla, birincil hedefimiz doğa kitabına bakarak inanmak için yeni nedenler geliştirmektir, çünkü Hıristiyanlık inancının özünde Allah bize iki kitap verdi; bize İncil'i verdi ve bize doğa kitabını verdi ve insanları kutsal kitaba yöneltmek için bu doğa kitabını kullanıyoruz.

SUNUCU: Harika. Çok teşekkür ederim.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER