PRESENTER: Evet, bugün burada güzel üniversitenizdeyiz ve hastanenin içinde yürürken ameliyat yapan doktorların resmedildiği güzel tablolar gördüm ve arka planda da İsa (as)’ın resmi var. Çok güzel tablolar çünkü Loma Linda üniversitesinin maneviyatını, hedefini ve inancını çok güzel yansıtıyor. Bunu bizim için biraz açar mısınız?
Dr. BERNARD BRANDSTATER: Avrupa tarihini bilen biri, yüzyıllar önce hastanelerin kuruluşu ve hasta ve ihtiyaç sahibi insanların bakımı arkasında Hristiyan motivasyonu olduğunu bilir. Evet, yani bu ülkedeki üniversitelerin ve hastanelerin çoğu Hristiyan başlangıcına sahip. Fakat bunların arasında Loma Linda Üniversitesi’nin kendi oluşturduğu amaçlara güçlü bir şekilde bağlı olması açısından özel bir yeri var. Bu amaçlar öğretim ve sağlığa kavuşturma çabalarını da kapsayan Hz. İsa’nın hizmetlerini burada Kaliforniya’da devam ettirmek. Şifa konusuna özel bir vurgu yapıyoruz çünkü bu üniversitede benim de profesör olarak hizmet verdiğim çok iyi bir tıp fakültesi var. Buranın düsturu oldukça basit “İnsanlığı bir bütün haline getirmek.” Bütün haline getirmek demek bütün parçaların bir araya getirilmiş olması demektir ve bu sadece fiziki anlamda değil, duygusal, düşünsel sağlık, sosyal sağlık ve ruhsal sağlık da anlamına geliyor. Öyle ki, Allah’ı bilmediğimiz ve O’na ibadet etmediğimiz sürece tamamlanmış olamaz, bir bütün olamayız. Bizlerin burada olmamızın da nedeni budur.
SUNUCU: Teşekkürler doktor bey. Bütünlükten ve maneviyattan konu açılmışken, dünyanın kesinlikle burada Loma Linda’da gördüğümüz çabaya fazlasıyla ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bu burda dursun. Öncelikle size şunu sorayım, ne tarz öğrenciler Loma Linda’ya gelmek istiyor? Dini bir özgeçmişleri var mı, ateistler mi, inançlılar mı, ya da inançsızlar mı? Tecrübeleriniz nelerdir?
Dr. BERNARD BRANDSTATER: Loma Linda Üniversitesi’ndeki öğrenci topluluğu farklı din, kültür ve milletlere mensup olmaları açısından oldukça karma bir yapıya sahip. Özellikle Yedinci Gün Adventist geçmişine sahip olanlar Loma Linda’yi yüksek öğrenimlerini tamamlamak için en üst düzey yer olarak gördüklerinden, üniversitemiz son derece uluslararası bir yer. Bizler bu insanları sıcak karşılıyoruz, genellikle iyi ahlaklı, çok güvenilir ve iyi kalpli insanlar oluyorlar. Onlara eğitim verip, kendi kültürlerinin standartlarını yükseltmekte iyi etkilerinin olacağı şekilde ülkelerine göndermekten gurur duyuyoruz. Anlıyorsunuzdur. Evet. Ben de üniversitenin öğretim üyelerinden biriyim ve fakülte çalışanlarımız arasında da böyle karma bir yapı var. Ancak, Loma Linda Üniversitesi’ndeki profesör ve öğretim üyeleri Loma Linda Üniversitesi’nin üzerine kurulduğu, Allah’a iman ve insanlığı bir bütün haline getirmek ilkelerinin korunması ve desteklenmesinde istekli olup olmadıkları dikkate alınarak seçilir.
SUNUCU: Evet, bu mükemmel. Öğrencilerin ve öğretim üyelerinin katılımı konusunu biraz genişletecek olursak, size üniversitenize gelen Müslüman öğrencilerle ve öğretim üyeleriyle ilgili tecrübelerinizi sormak istiyorum. Çok sayıda Müslüman öğrenciniz var mı, yoksa sayıları az mı? Bize biraz açıklayabilir misiniz?
Dr. BERNARD BRANDSTATER: Oldukça fazla sayıda Müslüman öğrencimiz var ancak yine de azınlık durumundalar. Fakat Yedinci Gün Adventist Kilisesi dünyanın dört bir yanında, Endonezya ve Orta Doğu’da Lübnan, Irak, Ürdün, Mısır gibi ülkelerde aktif olduğu için, bu ülkelerdeki insanlar Loma Linda’nın gençlerin Allah'a inanmayan profesörlerle karşılaşmayacağı, iyi bir eğitim alacağı güvenilir bir yer olduğunu biliyor olmalılar. Buradaki profesörler Allah’a inanıyorlar ve öğrenciler buraya geldiklerinde beraberlerinde getirdikleri dini ilkelere de saygı duyuyorlar. Suudi Arabistan’dan gelen öğrencilerimiz var. Yıllar önce Suudi Arabistan kralına tedavi uyguladığım ve üç kraliçesine anestezi verdiğim için, şahsen ben de buna katkıda bulunmuş oldum. Yani Suudi Arabistan’da birçok önemli insanla tanışma fırsatım oldu ve Suudi Arabistan’da tarihteki ilk kalp ameliyatını Loma Linda Üniversitesi’nden doktorlar ve hemşireler gerçekleştirdiler. Bütün bunları Yedinci Gün Adventist Hristiyanlarının birçok farklı ülkeden insanlara kardeşlik hissiyatıyla yaklaştığını ifade etmek için anlatıyorum. Biz de burada onları öğrencilerimiz olarak içtenlikle karşılıyoruz ve tüm insanlık arasında bir kardeşlik bağı olduğuna inanıyoruz.
PRESENTER: Teşekkürler doktor. Burada bulunduğumuz süre içerisinde bizde bunu kesinlikle hissettik. Ekibiniz son derece cana yakın, zarif, nazik ve kibardı, ihtiyaç duyduğumuz şeyler ve bizlerle oturup konuşmak konusunda da çok ilgiliydiler. Şu andada bu güzel kilisenin içindeyiz. Kısaca bize biraz bu kiliseden bahseder misiniz, belki biraz tarihini anlatırsınız. Ayrıca şu yanımızdaki düzeneği de açıklayabilir misiniz? Sonrasında belki kamerayı da o yöne çevirip gösterebiliriz.
Dr. BERNARD BRANDSTATER: Evet burası üniversite kampüsünün tam merkezinde bulunan üniversite kilisesi. Dolu olduğunda 2500 kişilik bir kapasitesi var ve her Cumartesi günü de burası tam kapasite doluyor, çünkü Cumartesi günleri, Yaratılış inancımız çok güçlü olduğu için biz Adventist Hristiyanların ibadet etmeyi tercih ettiği gün. İbadet ederek- altı gün süren Yaratılış’ın ardından- 7. Günde ibadet ederek Yaratıcımıza olan saygımızı gösteriyoruz. Bu yüzden Cumartesi sabahları buradaki her koltuğu dolu bulursunuz. Evet, şimdi, yani önümüzdeki Cumartesi buraya gelecek olursanız, platformdaki her şeyi burada bulacaksınız çünkü şu anda özel bir etkinliğimiz var ve bu da tatil dönemindeki İncil okulu. Yaz geldiği ve okullar kapandığı zaman İncil okulumuz var. Her gün buraya iyi zaman geçirmek, nasıl dua edeceğini, İncil’de okuduğumuz kıssaları ve neyin iyi, neyin iyi olmadığını, nasıl davranmaları gerektiğini ve Allah’a nasıl ibadet edileceğini öğrenmek için gelen birkaç yüz çocuğumuz var. Fakat Allah’a ibadet etmek mutsuz bir deneyim olmamalıdır. Bundan zevk almalı, Allah’a ibadet etme imtiyazına sahip olduğumuz için mutlu olmalıyız. Biz burada çocuklara tam da bunu öğretmeye çalışıyoruz. Bu yüzden buradaki platformda, çocuklara ‘evet, şimdi burası onların yeri’ hissini vermek için tatlı bir dekor var. Ama gelecek Cumartesi burası tam da böyle olmayacak.
Sunucu: Teşekkürler doktor bey.