Bedenimizdeki Ayetler - 12 - Prof. Dr. Ali Pekcan Demiröz, Ankara Eğt. ve Arş. Hast. Klinik Mikrobiyoloji Şefi

27807

Prof. Dr. ALİ PEKCAN DEMİRÖZ Demiröz, Ankara Eğt. ve Arş. Hast. Klinik Mikrobiyoloji Şefi

 

OKTAR BABUNA: İyi akşamlar sayın izleyicilerimiz. Bir bedenimizdeki Ayetler programına daha hoş geldiniz. Bu akşam çok değerli bir konuğumuz var. Prof. Dr. Ali Pekcan Demiröz. Türkiye’nin önde gelen enfeksiyon hastalıkları uzmanlarından. Hocamız eğitimini Çapa Tıp Fakültesi İstanbul Üniversitesi’nde gördükten sonra daha sonra çok çeşitli yerlerde çalışıyor. Doğma büyüme Ankaralı fakat Gata’da çalışmış, Gata’da eğitim görüyor, inşaAllah. Kartal Araştırma Hastanesi Eski Başhekimi 2004, 2010 yılları arasında. Şimdi enfeksiyon hastalıkları bölümü başkanı. Çok geniş bir CV’si var, çok büyük emekleri var Türkiye’ye hizmetleri var. Programımıza şeref verdiniz Hocam hoş geldiniz.

 

ALİ PEKCAN DEMİRÖZ: Teşekkür ederim bana bu fırsatı verdiğiniz için gerek kanal yöneticilerine gerek sizlere çok teşekkür ediyorum.

 

OKTAR BABUNA: Enfeksiyon hastalıkları çok geniş bir saha. Yani her yerin, her organın sistemin enfeksiyonu görülebiliyor. Tanı yöntemleri, tedavi yöntemleri, bu yüzden çok geniş bir anlatımı da var tabii. Bakteriler, virüsler, mantarlar çeşitli enfeksiyonlar görülüyor. Nasıl başlayalım Hocam buyurun?

 

ALİ PEKCAN DEMİRÖZ: Enfeksiyon genel halk arasında, ateşli bulaşıcı hastalıklar. Yani daha karakteristik özelliği bulaşıcı hastalıklarla ilgilenen bir tıp dalı. Eski ifadelerle sari hastalıklar derlerdi. Tabii zaman içinde enfeksiyon hastalıklarında da uğraş alanı çok önemli değişiklikler oldu. Enfeksiyon etkileri; başlıca bakteriler, virüsleri mantarlar. Ama bunların dışında parazitler var ve bunların her birisinin kendi içinde pek çok türü sınıfı, alt grubu var. Eskiden beri pek çok salgın hastalıkla da önemli sayıda ölümlere yol açmış işte virüs pandemileri olmuş, bütün dünyada salgınlar olmuş, bakteri salgınları olmuş. Bu yönüyle de hep dikkat çekilen bir tıp alanı. Günümüzde de hala virüs pandemileri, kuş virüsü, domuz gribi gibi viral etkenlerin yoğunlaştığı dünyayı tehdit edebilen bütün kıtalarda görülebilen salgınlar günümüzde de yaşanmakta. Bu yönüyle devamlı önemini koruyan bir dal. Bunun dışında, eskiden çok gördüğümüz hastalıklar bazı alanlarda etkenle yapısı iyice anlaşıldığından, bunların tedavi yöntemlerinde gelişmeler kaydedildiğinden azalmış durumda. Tabii tıpta en önemli hususlardan birisi de özellikle bu enfeksiyon alanında; hastalık olmadan hastalanmayı önleyebilme için de çok çabalar da sarfedilmiş. Aşılar konusunda çok büyük gelişmeler sağlanmış. Bugün bu gelişmelerle paralel olarak mesela bir çiçek aşısı, artık dünyada çiçek virüsü eradike edildiği tabir ediliyor artık görülmediği için. Bu uygulama bile kalkmış durumda. Ancak kalkmakla birlikte insanlar çok değişik davranışlar gösterebiliyorlar. Biyolojik savaş unsuru olarak, bir tehdit olarak bir kenarda duruyor. Buna benzer başka savaş etken nedeni olan mikroorganizmalar var. Bu tip gelişmeler dışında biz klasik enfeksiyon hastalıklarını artık çok görmüyoruz. Hijyen şartlarının iyileşmesi.B u etkenlerin, çevre şartlarının iyi olmadığı, sağlıklı olmadığı ortamlarda bir çok kaynaktan yayılmaları, yiyeceklerle, sularla, besinlerle yayılmaları alınan tedbirlerle azalmış durumda. Bu konuda büyük epidemiler görülmüyor. Ama yine de endemiler tabir ettiğimiz tarzda yer yer, bölge bölge bunlarla yine karşılaşabiliyoruz. Günümüzde daha çok büyük pamdemi yapan etkenler, viral etkenler yine asrın hastalığı AİDS hastalığı HIV virüsü. Onun dışında tedavi yöntemlerindeki gelişmelerle paralel olarak, insan ömründe yaşam sürelerinde de artış görülmekte. Yaşla ilgili olarak, yaş uzadıkça, eskiden ortalama 60 yaşında vefat görülürken bir bölgede şimdi bunlar çevre şartlarının iyileşmesi, tedavi hizmetlerinin iyiliği, tanıların kolaylaşması, bununla paralel tedavi imkanlarının artması gibi durumlarla daha ileriki yaşlara gidebiliyor. Tabii bu da yaşlılık problemlerini getiriyor. Hastanelerde bu problemlerle ilgili yatışlar artıyor. Bir de günümüzde bizleri en çok sıkıntıya sokan hastane enfeksiyonları. Bu tedavi yöntemleri ilerlemeyle birlikte bir çok immun supresif dediğimiz bağışıklık sistemimizin baskılanmasını gerektiren tevdi yöntemler var. Mesela bir organ transplantı olmuş kişi transplant sonrası o nakledilen organın vücut tarafından reddedilmemesi için uzun süre immun sisteminin baskılanması gerekiyor. Böyle bir baskılayıcı tedavi bizim alana kapı açıyor, enfeksiyonlara kapı açıyor. Fırsatçı enfeksiyon dediğimiz normalde hastalık yapamayacak mikroorganizmalara hastalık yapar hale geliyor. Bu bakımdan hastane enfeksiyonları da günümüzde önemli bir problem teşkil ediyor. 15-20 yıl önce enfeksiyon hastalıkları eğitiminde üstünde durulan hastalıklar azalırken bu tip hastaneler, yoğun bakım altında hastanelerde uzun süre yatmak durumunda olan hastalarda hastane enfeksiyonu riskleri artıyor. Her tıbbi girişimin yararı kadar zararlı olabilecek tabloları söz konusu olabiliyor. İşte damardan girişimler, kateterler, sondalar, damardan beslenmeler bir taraftan hastanın hayatta kalımını sağlamak için olan girişimler ama her bir giriş uygun şartlarda yapılmaz ve dikkat edilmezse bu fırsatçı enfeksiyon dediğimiz durumlara yol açabiliyor. Yine bakterilerle ilgili tedavide antibiyotiklerin penisilinle başlayan tedaviye girişi, bugün çok ayıda. İşte her bir antibiyotik grubunda birinci jenerasyon, ikinci jenerasyon kuşak kuşak yeni moleküler eklenmesiyle o antibiyotiklerde kullanım alanı arttı. Buna niye ihtiyaç duyuldu dersek, burada çok enteresan bir şey var; bu mikroorganizma dediğimiz Allah’ın harika mahlukları. Belki bazen birbirimize kızdığımızda ya da kötülemek amacıyla mikrop diye küçümsediğimiz o mahluklar öyle harika işler yapıyorlar ki, binlerce bilim adamının bulduğu antibiyotik molekülüne karşı direnç kazandı diyoruz.


A9TV Televizyonu Adnan Oktar Harun Yahya Sohbetler Belgeseller A9 TV Yeni Frekansımız: Türksat 3A Uydusu FREKANS: 12524 Dikey Batı Sembol Oranı: 22500

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER