Hıristiyan bir ailede doğan ve 10 yıl önce Londra’da üniversite Müslüman olan bu genç, Hıristiyanlıkta yer alan üçleme ve Hz. İsa (as)'ın Allah'ın oğlu olduğu yanılgısına (Allah'ı tenzih ederiz) inanmanın mümkün olmadığını, bu batıl inançların pek çok kimseyi olduğu dinden uzaklaştırdığını anlatıyor. Üçleme sapkınlığına hiçbir zaman inanmadığını, Kuran’la tanıştığında da Müslüman olmaya karar verdiğini söylüyor. Müslüman olmadan önce vicdanının kendisine hep Bir ve Tek olan Yüce bir Yaratıcı’nın var olduğunu ve yemek, içmek ve hayatta kalmak için çabalamak dışında yaşamın ulvi bir amacının bulunması gerektiğini söylediğini anlatıyor. Son olarak da Kuran’da bütün sorularına cevap bulduğunu ve bunun üzerine Müslüman olduğunu belirtiyor.