http://www.harunyahya.org/tr/Allahin-Isimleri/11013/VELI---Iyi-Kullarina-Dost-Olan
Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır; inkar edenlerin velileri ise tağut'tur. Onları nurdan karanlıklara çıkarırlar. İşte onlar, ateşin halkıdırlar, onda süresiz kalacaklardır. (Bakara Suresi, 257)
İnsanın hem dünyada hem de ahirette tek bir gerçek dostu vardır. Bu dost onu hiçbir zaman bırakıp gitmez, asla terk etmez, her zorlukta yanındadır ve ona yardımcıdır. Doğduğu günden öldüğü güne kadar daima onunla birliktedir. Onu düşmanlarına karşı korur. Onun için herkesten daha güvenilirdir, daima karşılıksız armağan edendir. Kuşkusuz bu dost Rabbimiz olan Allah'tır. Allah müminlerin en çok güvendiği, en yakın dostudur. Kendisi'ne inanan insanları her türlü eksiklikten ve hatadan arındırır, onlara çok seçkin bir yaşam ve ahirette de hiç tükenmeyecek olan mülkünü vaat eder.
İnsan hayatı boyunca gerçekten güveneceği, her durumda sıkıntısını gideren, zengin ve muktedir bir insan ya da bir güç arayışı içindedir. Fakat bunu ararken zaten kendisini yaratmış, yaşamını sürdürmesini sağlayan, büyük kuvvet sahibi, herşeyi yapmaya kadir olan Rabbimiz'i unutur. Kendisine kötülükten başka hiçbir katkısı olmayan, ahirette de cennette bir pay sahibi olmasını engelleyen şeytanı dost edinir. İşte bu, onun için karanlık bir dünyanın başlangıcıdır.
Allah'a iman eden, imanında da samimi olan insanlar ise artık içinde hiç mağlubiyeti olmayan şerefli ve hayırlı bir hayatın içine girerler. Çünkü Allah inananlara, din ahlakına uydukları ve sözlerine sadık oldukları sürece zafer nasip edecektir. Asıl büyük karşılığı ise ahirette onlara verecektir. Allah inananların dünyada ve ahiretteki tek gerçek dostudur.
-----------------------------------------
Charles Darwin, evrim teorisini 1859 yılında yayınladığı (Türlerin Kökeni, Doğal Seleksiyon veya Yaşam Mücadelesinde Kayırılmış Irkların Korunması Yoluyla) isimli kitabı ile öne sürdü. Darwin "uzun bir argüman" olarak tanımladığı kitabında, canlılığın kökenini evrimsel gelişme ile açıklamaya çalışmıştı.
Darwin'in bu iddiayı ortaya atarken içinde bulunduğu ruh hali de itiraflarında yer alacaktır. İşte Darwin'in kendi teorisinin çelişkili, tutarsız ve gerçek dışı bir iddia olduğu yönündeki kuşkuları:
Okur yapıtımın (Türlerin Kökeni) bu bölümüne varmadan önce bir yığın güçlükle karşılaşmış olacaktır. Bunların bazıları bugüne dek üzerlerinde belirli bir ölçüde duraksamadan düşünemediğim kadar çetindir.6
Teoriye karşı haklı olarak yöneltilmiş itirazların ve teorinin karşılaştığı güçlüklerin ağırlığı altında yıllarca ve onların ağırlığından kuşkulanamayacak kadar çok ezildim.7
Bu çalışmaların (Türlerin Kökeni için kullandığı çalışmaları), bunları yaparken harcadığım zamana değip değmediğinden şüphe ediyorum.8
Görüşlerimin, sayısız miktarda zorluklarla dolu olduğunu göremeyecek kadar kör olduğumu sanma...9
Oldukça iyi biliyorum ki, spekülasyonlarım meşru bilimin sınırlarının oldukça ilerisine uzanmıştır.10
Doğanın tamamı gerçekten inatçı ve benim istediklerimi yapmıyor ve şu an sadece eski midyelerimden başka yeni hiçbir şey üzerinde çalışmak istemiyorum.12
(maddelerin sayısını azaltabilirim)
----------------------------
http://www.harunyahya.org/tr/Evrimcilerin-Sahtekarligi/17128/Mozaik-evrim-aldatmacasi
· Mozaik evrim vücuttaki her organın farklı zamanlarda, farklı aşamalarla birbirinden bağımsız olarak evrimleştiği iddiasıdır.
· Darwinistler bu iddiayı kullanarak “yarı sürüngen yarı kuş bir canlı göremeyiz çünkü organlar dahilinde bir evrimleşme vardır” diyerek ara fosil yokluğuna bir kılıf uydurmak isterler.
Bu iddia şu yüzden geçersizdir:
· Darwinistlerin iddiasına göre bazı organlar evrimleşir bazıları sırasını beklerken, bu canlının yarı primat yarı lemur olduğu bir aşama olması gerekmektedir. Bu aşamalar fosil kayıtlarında nerededir?
· Darwinistlerin iddiasına göre, canlı mükemmel haline gelinceye kadar mutasyonların, canlıya yepyeni yapılar ekliyor olması gerekir ki, bir canlının genetik bilgisine mutasyonların yeni bilgi ekleme imkanı yoktur.
· Ayrıca buna göre, yavaş yavaş gelişen bir organın fonksiyonsuz olduğu süre boyunca neden doğal seleksiyon mekanizması ile ortadan kaldırılmadığı açıklanamamaktadır.
Mozaik evrim iddiası, Darwinist çaresizlikten türetilmiş son derece zavallı bir iddiadır. Darwinistler tarih boyunca ara fosil yokluğuna çeşitli bahaneler bulmaya çalışmış (sıçramalı evrim gibi), fakat bu bahaneler Darwinizm’in ne büyük açmaz içinde olduğunu göstermek dışında bir sonuç getirmemiştir. Şu anda mozaik evrim iddiasının da durumu budur. Darwinistler adını ne koyarlarsa koysunlar, iddia ettikleri türden türe geçişlerin mutlaka ara aşamalarını fosil kayıtlarında bulup getirmeleri şarttır. Eğer getiremiyorlarsa, ki getiremezler, Darwinist aldatmaca ile insanları aldatmaya son vermeli, gerçek bilimsel delillere göre hareket etmelidirler.
---------------------------------
Tridacna, Hindistan ve Pasifik Okyanusları'nın tropikal sularında yaşayan çok büyük bir deniz tarağıdır. Bu büyük mavi-yeşil renklerdeki hayvan, mercan resiflerinin berrak sularında yaşar.
Tridacna'nın en şaşırtıcı özelliği besinini kendi vücudunun içerisinde üretmesidir. Bunu da birlikte yaşadığı bir başka canlı sayesinde gerçekleştirir. Deniz tarağının birlikte yaşadığı Zooxanthellae küçük bir alg türüdür ve yalnızca diğer hayvanların hücrelerinin içerisinde yaşayabilir. Deniz taraklarının vücutlarının içerisinde bu canlılardan milyonlarcası barınır. Bu sayede algler barınacakları rahat bir ortam bulmuş ve düşmanlarından korunmuş olur. Bundan başka deniz tarakları Zooxanthellae'nin ihtiyacı olan tüm maddeleri -karbondioksit, azot ve fosfor gibi- sağlar. Zooxanthellae tarafından üretilen maddelerin büyük bir bölümü de deniz taraklarına besin kaynağı olarak aktarılır.
Bu iki canlı arasındaki şaşırtıcı birliktelik ve uyum elbette ki tesadüfen oluşmamıştır. Bir canlının tesadüfen kendisine yiyecek verecek başka bir canlının vücuduna yerleşmesi, onun ihtiyaçlarından ya da kendisine verebileceklerinden yine tesadüfen haberdar olması söz konusu değildir. Canlılarda görülen bu gibi ortak yaşam örnekleri Allah'ın yaratma sanatının delillerindendir. Bu canlıları birbirleri ile uyumlu yaratan Allah'tır. Allah üstün güç sahibi ve herşeye güç yetirendir.
-------------------------------
http://www.harunyahya.org/tr/Allahin-Guzelliklerinden-Bir-Demet/10192/Cadi-Makiler
Endonezya ve Filipinler'deki ormanlarda yaşayan ve Cadı Maki olarak adlandırılan maymun türü ağaçlarda çok hızlı hareket etmesiyle bilinen bir canlıdır. Bu küçük maymunlar dik ağaçlara hızla tırmanabilen ve büyük bir sıçrayışla ağaçtan ağaca atlayan çok çevik hayvanlardır. Parmak uçlarındaki vantuz gibi emici yastıkçıklar dallara sıkıca tutunmalarını, uzun ve püsküllü kuyrukları ise daldan dala sıçrarken dengelerini yitirmemelerini sağlar. CadıMaki ağaçlarda yaşamasını kolaylaştıran bu özelliklerinden başka, iyi bir avcı olmasını sağlayan başka özelliklerle de donatılmıştır. Örneğin top gibi yusyuvarlak olan başını 180 derece döndürebilir, Cadı Makiler gece hayvanlarıdır. Bu yüzden son derece büyük gözlere sahiptirler. Başlarının geniş dönme açısı ve keskin görüşlü gözleri sayesinde karanlıkta kolaylıkla avlanırlar. Allah her canlıyı bulunduğu ortama uygun özelliklerle donatmıştır. Cadı Makiler de gece karanlığında ormanda rahat hareket edecek özellikler ile birlikte Allah tarafından yaratılmışlardır.