Sayın Adnan Oktar yıllardır yaptığı sohbet programlarında PKK’nın Güneydoğu’da korkuya dayalı bir politika izlediğini; Kürt kardeşlerimizin özgür olmadıklarını, canları tehlikede olduğu için PKK’nın tehditlerine sessiz kaldıklarını ve onlara oy verdiklerini anlatmaktadır. Sayın Oktar’ın bu söylemlerinden sonra farklı kesimlerden birçok kimse de benzer açıklamalarda bulunmuşlardır. Yeni Şafak yazarı ve AK Parti MKYK üyesi Yasin Aktay da PKK’nın Kürtlere baskı yaptığını ve “Beni seçmiyorsan, bedelini canınla, malınla ödersin” dediklerini ifade etmiştir. 30 Ekim 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Silah baskısı kalksa o saat olay düzelecek. Ama sen alnına silahı dayıyorsun, çoluğunu çocuğunu öldürüyorsun. O da korkuyor çekiniyor. HDP'ye oy vermelerinin nedeni silah korkusu, PKK korkusu. "Kime oy verdin sen?" diyorlar. Adam mecbur oluyor korkudan söylemek durumunda kalıyor. Bir de diyorlar ki; "kime oy vereceğini köy meydanına çık git söyle" diyorlar. Adam da bağıra bağıra söylüyor; "Ben oyumu HDP'ye vereceğim" diyor. "Ve herkes de oyunu buna versin" diyor. Adam bir daha o lafı düzeltemiyor. Nasıl desin "Ben ona yalan söyledim ona inanmayın"? Direkt asarlar. A9 TV, 24 Şubat 2014 ADNAN OKTAR: İşin doğrusu samimi olarak söyleyecek olursak Öcalan unutulmuştu. Öcalan özel destekle yeniden koltuk değnekleriyle koltuğuna oturtuldu. Ortadoğu’da en çekinilen adamlardan birisidir Abdullah Öcalan. Kürt kardeşlerimden, bakın samimi olarak söylüyorum, 10 kişi bile samimi seven çıkmaz onu. Hep korkuya dayalı, şiddet korku ve propagandaya dayalı. Herkesin eline Abdullah Öcalan resmi tutuşturursan “Git bununla alana çıkacaksın” dersen “Ben çok seviyorum, bayılıyorum” diyor. Hiçbiri sevmiyor, kimse de kaale almaz, lider olarak da görmezler. Tutuklu bir adam, hapiste olan bir adam zaten lider olamaz, hapisten de çıkamaz. Özerklik, federasyon şu bu falan da olmaz. Bunları unutsunlar. Komünist bir devlet de kurdurmayız Güneydoğu’da. Ama özgürlüğün en güçlüsü, modernliğin en güzeli Güneydoğu’nun olsun, kardeşlerimizin olsun, çok çile çektiler. Hatta biz fedekarlık yapalım, buraya yatırım olmasın, oraya olsun. 22 Eylül 2010, Samsun Aks TV ADNAN OKTAR:… bizim milletimizin hiçbiri bölünmeyi istemiyor. Güneydoğu’daki halkımız da, kardeşlerimiz de tehditle kabul ediyormuş gibi görünüyorlar, tehditle. Hiçbiri kabul etmez. Mesela çocuklar okula gitmediler belirli bölgelerde, kardeşim nasıl gitsin yani? Şimdi bir düşün sen. Yani gece adam evini yıkabilir, suikast yapabilir, delik deşik edebilir, her şeyi yapabilir…. Yani Güneydoğu’daki milletimizin, kardeşlerimizin canı burnuna geldi. Ve PKK’dan akıl almaz derecede nefret ediyorlar ve iddia edilen Ergenekon Örgütü’nden; ikisinden de nefret ediyorlar. İddia edilen Ergenekon Örgütü kendini devlet olarak tanıttı onlara. “Biz devletiz, devlet adına bunu yapıyoruz” dedi. Sen devlet değilsin. Kendini devlet gibi gösterdi ve vatandaşlarımızı da devlete karşı kışkırttılar böylece. Yani, “bak devlet sizi böyle eziyor, böyle perişan ediyor, canınızı yakıyor, sizi aşağılıyor” gibi bir imaj vermeye kalktılar. Daha yeni oradaki halkımız, milletimiz, kardeşlerimiz daha yeni anladılar oynanan oyunu. Yani böyle bir olay olmadığını, devletin son derece müşfik ve merhametli olduğunu, bunu yapanların iddia edilen Ergenekon Örgütü mensubu olduklarını daha yeni anladılar. |