Türk-İslam Birliği'nin Ortadoğu'ya getireceği barışın işaretleri görülmeye başlandı
ucgen

Türk-İslam Birliği'nin Ortadoğu'ya getireceği barışın işaretleri görülmeye başlandı

29189



Sayın Adnan Oktar'ın anlattığı Türk İslam Birliği'nin sevgi ve merhamet anlayışı çok önemli etkiler oluşturuyor. Yıllardır kitaplarında ve makalelerinde Ortadoğu'ya barışın gelmesinin yolunu detaylı olarak açıklayan Sayın Adnan Oktar, Müslümanların Musevilere bakış açısının nasıl olması gerektiğini, bölgede adaletin ve hakkın nasıl sağlanacağını özellikle son dönemlerde sık sık anlatmaktadır. Sayın Adnan Oktar'ın da ifade ettiği üzere, Filistin halkının yaşadığı zorluk ve sıkıntıların sona ermesi, İsrail'in duyduğu korku ve endişenin ortadan kaldırılması, Müslüman, Musevi, Hıristiyan tüm toplumların peygamberler diyarı olan bu mübarek topraklarda neşeyle, güvenle yaşaması ancak Türk İslam Birliği'nin kurulmasıyla mümkün olacaktır. Çünkü bu birlik, bir sevgi ve dostluk birliği olacak, tüm anlaşmazlıkları en adil şekilde barışçıl yollarla çözüme kavuşturacaktır.

Sayın Adnan Oktar açıklamalarında ve eserlerinde, Musevilerin Hz. Yakup'un çocukları olduklarını, atalarının topraklarında yaşamak istemelerinin en doğal hakları olduğunu, bu topraklarda diledikleri gibi ticaret yapma, ibadet etme, var olma hakkına sahip olduklarını ifade etmektedir. Tüm bu haklara elbette Müslümanlar ve Hıristiyanlar da sahiptir. Bu geniş topraklar, kardeşlik, barış ve dostluk duyguları güçlendiğinde herkese yetecek, hiç kimsenin bir diğeriyle çatışmasına gerek olmayacaktır. Müslüman da Yahudi de Hıristiyan da birarada kardeşçe, tıpkı peygamberler döneminde olduğu gibi, bu topraklarda varlığını sürdürecektir. Ayrılık, çatışma, bir diğerini yaşadığı topraklardan çıkarmaya çalışma hem son derece gereksiz hem de din ahlakına hiç uygun olmayan davranışlardır. Her iki toplumun da birarada huzur içinde yaşamasının garantisi ise Türk İslam Birliği olacaktır. Bu büyük birlik, Musevilere ve Müslümanlara özlemi içinde oldukları günleri yaşatacaktır.

Sayın Adnan Oktar'ın bu yöndeki açıklamaları, hem Musevilerde hem Müslümanlar da çok önemli bir etki oluşturmuş, kalplerde yumuşamaya vesile olmuş, barışçıl ve akılcı adımlar atılmasına öncülük etmiştir. Bu durumun en son örneklerinden biri uzun zamandır sert politikalarıyla ün yapmış olan İsrail Başbakanı Ehud Olmert'in, bugüne kadarki söylem ve politikalarının tam tersi yönde yaptığı olumlu ve önemli açıklamadır. Sayın Ehud Olmert Ortadoğu'da barıştan yana olduklarını ve gerekirse bunun için Doğu Kudüs'ten dahi çekilebileceklerini söylemiştir. Hiç şüphesiz bu son derece olumlu bir açıklamadır ve böyle bir konunun bir Musevi devlet adamı tarafından gündeme getirilmiş olması dahi büyük bir adımdır.

SAYIN ADNAN OKTAR'IN MUSEVİLER VE İSRAİL HAKKINDAKİ BİR AÇIKLAMASI

Adnan Oktar: Niye (haritadan) kazınsın İsrail? Peygamber çocukları, Hz. Musa'nın çocukları, Yakup'un çocukları. Niye kazınsın? Sinagoglarda Allah'a dua ediyorlar, yakarıyorlar. Gece gündüz ibadet ediyorlar. Bilakis, tamamen yerleşsinler. Tam bir güvence içinde olsunlar. Huzur içinde yaşasınlar. Fabrikalar kursunlar. Biz orada fabrikalar kuralım, tesisler açalım. Kardeş olalım. Yakınlaşalım. Sofra kuralım. Onların kestiği yenir. Sofralarında yemekleri yenir. Ahbaplık, dostluk edilir. Kız alınır, evlenilir. Bu ne demektir? Bütün hayat içiçe demektir. Ne demektir? Kardeşimiz demektir. O zaman haritadan silme diye bir olay olmaz, haritayı pekiştirme vardır. Birçok şey kökünden hallolacaktır inşaAllah.


Vatan, 30 Eylül 2008




Adnan Oktar: En mükemmel yapılacak şey Türk-İslam Birliği'ni oluşturmaktır… Ama aynı zamanda bölgenin de ağabeyi olması Türkiye’nin, yani Ermenistan’ın menfaatlerini koruması, onların da zengin olması için gayret etmesi. İsrail’in menfaatlerini koruması, Filistin’e huzur getirmesi, bölgeye barış getirmesi, her yönden bölgede ağabeylik yapması. Bu en acil görev… Bu önümüzde ki on, yirmi yıl içerisinde Türk İslam Birliği kesin oluşacak. Hocamız söylemişti desinler, hatırlasınlar söylüyorum, her yıla dikkat etsinler, tamam acı da Çile de çok olacak, bu doğum sancısıdır, fakat doğum da mükemmel olacak, çok güzel böyle nur topu gibi İslam bütün dünyayı ışıtacak inşaAllah. İslam ahlakı hakim olacak, Hz. Mehdi’nin zuhurunu görecek İslam âlemi, Hz. İsa’nın nüzulünü görecek. Nefes kesecek bir medeniyet, nefes kesecek bir mutluluk çağına doğru giriyoruz. Bu kadar çile ve bu kadar acı, bunların hepsi hadislerde belirtilmiştir. Bu çilelerin hepsi bir doğumun sancısı olduğu çok detaylı anlatılmıştır. Hiç tedirgin olmasınlar. Türk alemi de, Arap alemi de, diğer kardeşlerimizde mutlu ve müreffeh bir dünyaya doğru gidiyorlar. Amerika’nın da canı yanıyor bundan. Amerika’da huzura kavuşacak, onların üzerinde ki çile de kalkacak, İsrail’in üzerinde ki çile de kalkacak ve bölgenin tümü rahatlayacak yani bugünlere doğru gidiyoruz. Fakat bu şeyde kenetlenmemiz çok önemli. Bütün Türk milliyetçilerinin, milliyetçi mukaddesatçı kesimin, Atatürkçülerin, aklı başında sol kesimin, tutarlı olan sol kesimin de bu konuda kardeşlik bilinci içerisinde hareket etmesi çok önemli. (Türkmeneli TV, 22 Nisan 2008)


Adnan Oktar: Türk İslam Birliği'ni hızlandırmak lazım. Çok süratlendirmek lazım… Bu tabi ki İsrail’inde ferahlaması demektir. Bütün bölgede çatışmanın bir anda durması demektir. Çünkü Filistin de biliyorsunuz ızdırap içinde, ama İsrail de ızdırap içinde çünkü her an başlarına bomba düşmesi ihtimali oluyor. Her an bir şey olması ihtimali var. Duvarların içinde yaşıyor İsrail. Adeta esir oldular, kendi kendilerini esir ettiler. Duvarın içine hapsettiler. Yıkalım o duvarları açalım. Gürül gürül oraya ticaret arabaları gitsin. Otobüsler gitsin, kamyonlar gitsin. Gemiler gitsin deniz yoluyla bir ferahlık olsun… Bu sevgiyle olur, dostlukla olur... (Asia RFA Radyosu, 14 Haziran 2008)


Türkiye, 30 Eylül 2008




Adnan Oktar: Çok çok istiyorlar. Yani tek kurtuluş yolu olarak görüyorlar. Bu Amerika’nın da kurtuluşu demektir. Çin’in de, Rusya’nın da kurtuluşu demektir. Hem ekonomik yönden çok rahatlarlar. Hem terör tamamıyla ortadan kalkar. Özellikle İsrail tam anlamıyla rahatlar hiçbir sıkıntısı kalmaz. Ermenistan’da rahatlar ve çok güzel bir medeniyet meydana gelir. Hiçbir engel yok. Çünkü bu bir barış birliği, bir kardeşlik birliği, bir sevgi birliği bu bir ırk üstünlüğü, başkalarını ezelim anlayışı değil. Bu bir hizmet talebi. Bütün insanları kurtarma talebi, bütün insanlığa hizmet etme talebi bu. (Çay TV, 23 Temmuz 2008)


Adnan Oktar: Türk İslam Birliği'nin acil olarak oluşması bütün bölge için şart. Bu Türk İslam Birliği bir ırk üstünlüğü, en iyi biz anlamında değil. Yani Hristiyanlara da çok şefkatli, Yahudilere de çok şefkatli, onlara da çok iyi hayat hakkı tanıyan.. Bu bir kere İsrail’in müthiş rahatlamasına sebep olur. O insanlar bir duvarın arkasına sıkıştı, kaldılar, bir hapishanede yaşıyorlar ve her gün ölüm korkusuyla yaşıyorlar. Filistin tam bir dehşet ortamı ve tam bir sefalet ortamı, yazık günah, başka da hiçbir çözümü yok. Ne Amerikan müdahalesi, ne İngiliz müdahalesi, bunların hiçbirisi kurtarmaz. Tek çözüm Türkiye’nin müdahalesidir ve abilik yapmasıdır. Yani her geçen gün bize manevi sorumluluk verir. Bunun bir an önce olması gerekiyor. (Kordon TV, 27 Temmuz 2008)


Yeni Şafak, 30 Eylül 2008




Muhabir:  İsrail ne yapacak?

Adnan Oktar: Onlar da  rahatlayıp, onlar da kurtuluşa erecek, yani Türk İslam Birliği içerisinde, Türk İslam Birliği'nin himayesinde olacağı için İsrail. Bu terör sorunundan şiddetten o da kurtulmuş olacak. Onun duvarları yıkılmış olacak. İsrail’de bir nevi şu an hapishane durumunda. Her tarafı duvarla kaplı. O duvarlar yıkılacak. İsrail de rahata kavuşacak, bölgeyle çok rahat ticaret yapacak. Üzerindeki baskı kalkacak. Dolayısıyla İsrail'in de diğer Müslüman devletlere yaptığı, Müslüman ülkelere yaptığı baskı kalkmış olacak. Tam bir barış ve huzur çağı gelmiş olacak.  Onun için Türk İslam Birliğinin bir an önce oluşması dünyanın en büyük birinci sorunudur diyebilirim. (Al Baghdadi TV, 5 Ağustos 2008)
PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo