ADNAN OKTAR'IN KAHRAMANMARAŞ AKSU TV VE GAZİANTEP OLAY TV'DEKİ CANLI RÖPORTAJI (30 EKİM 2010)
Taha Suresi, 24. Cenabı-ı Allah diyor ki Hz. Musa (a.s.)’a; “Firavun'a git, çünkü o azmış bulunuyor.” Bana diyorlar ki; “niye masonlara tebliğ yapıyorsun?” Allah, “Firavun’ a git” diyor. Firavun’dan daha mı aşağı masonlar yani veyahut daha mı yukarı? Ona dendiğine göre, herkese tebliğ yapılabilecek demektir. “Dedi ki: "Rabbim, benim göğsümü aç."” İlk istediği o; heyecanlı, kalbinde çarpıntı oluyor Allah-u Alem, tansiyonu da çıkıyor, rahatsız oluyor, onun için; “göğsümü aç” diyor. “Bana işimi kolaylaştır. Dilimden düğümü çöz.” Heyecandan konuşamıyor, dili dolanıyor. “Ki söyleyeceklerimi kavrasınlar.” “Ailemden bana bir yardımcı kıl, kardeşim Harun’u.” Harun, Musevilerde de önemli bir isimdir. Masonlukta da çok önemlidir Harun. "Kardeşim Harun’u. Onunla arkamı kuvvetlendir. Onu işimde ortak kıl, böylece Seni çok tesbih edelim ve Seni çok zikredelim. Şüphesiz Sen bizi görüyorsun." (Allah) Dedi ki: "Ey Musa istediğin sana verilmiştir. Andolsun, Biz sana bir defa daha lütufta bulunmuştuk"” diyor Cenab-ı Allah. “Hani, annene vahyolunan şeyi vahyetmiştik, (şöyle ki:)” Hz. Musa (a.s.) için söylüyor Cenab-ı Allah, “Onu sandığın içine koy.” İşte bak burada sandık geçiyor. Sonradan altın kaplanıp, kutsal sandık haline geliyor, inşaAllah. Bunu bulacağız, inşaAllah. Bak, “onu sandığın içine koy.” Orada da sandık, burada da sandık geçiyor, başka bir şey değil. “Suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın.” ‘Sahile’, bakın burada bir şifre var. “Suya bırak, böylece su onu sahile bıraksın.” Deniz kenarında bir şey var. “Onu Benim de düşmanım, onun da düşmanı olan biri alacaktır.” Hem Musa (a.s.)’a hem de Mehdi (a.s.)’a işaret eden bir ayet. Demek ki Mehdi (a.s.) da denizin kenarında bir mücadele yapacak. Yani böyle bir kalelere, bazı küfür kalelerine, ilmi bir mücadele verecek. “Gözümün önünde yetiştirilmen için, Kendim’den sana bir sevgi yönelttim.” “Sevmeyi ben yaratıyorum” diyor Allah. Mesela önce, Mehdi (a.s.)’den insanlar çok korkup çekinecekler. Ama sonra da Allah sevgiyi meydana getiriyor. “Sevgiyi yönelttim” diyor. “Medyen halkı arasında da yıllarca kalmıştın, sonra bir kader üzerine (buraya) geldin ey Musa” diyor Cenab-ı Allah. Burada da bir şey var tabii. Medyen halkı arasında bir anlam var.
Taha Suresi, 45; “Dediler ki: "Rabbimiz, gerçekten, onun bize karşı 'taşkın bir tutum takınmasından' ya da 'azgın davranmasından' korkuyoruz."” Taha Suresi’nde. Yani küfür ve dalalet her zaman taşkındır. Allah’tan korkmadıkları için azgın ve taşkın, kontrolsüz oluyorlar. Dedi ki: Cenab-ı Allah "Korkmayın, çünkü Ben sizinle birlikteyim; işitiyorum ve görüyorum." Şu an Allah bizi işitiyor mu, görüyor mu? Görüyor. İnsanlar bunu sık sık unuturlar. Allah da bunu sık sık hatırlatıyor Kuran’da. Hep, “ah, ne yapacağım ben?” diyor, kafasını duvarlara vuruyor. Halbuki o anda, Allah onu hem işitiyor, hem görüyor, olayı da Allah yaratıyor zaten. Kendi yaptı zannediyor. Onun için perişan oluyor. Bitmiş, doğru mu?