Jet motorlarındaki güçlü pervanelerin yapımında kullanılacak malzemenin geliştirilmesinde, inciyi oluşturan sedefin yapısı taklit edilmektedir. Pek çok yumuşakçanın kabuğunun iç katmanındaki sedefin %95'i tebeşirdir; fakat sedef kompozit yapısı sayesinde tebeşirden 3.000 kat daha dayanıklıdır. Bu yapı incelendiğinde 8 mikron (1 mikron=10–6 metre) eninde ve 0,5 mikron kalınlığındaki mikroskobik plakaların tabakalar şeklinde dizildiği görülür. Bu plakalar kalsiyum karbonatın yoğun ve kristal gibi parlak bir şeklidir. Fakat bu plakaların birleştirilmesi ipek benzeri yapışkanlı bir protein sayesinde mümkün olmaktadır.
Bu kombinasyon iki yönlü bir sertlik sağlar. Öncelikle sedef üzerine ağır bir yük konulduğunda oluşan kırıklar, ince tabakalar boyunca ilerler fakat protein tabakalarını geçmeye çalışırken yön değiştirirler. Bu, uygulanan kuvveti dağıtır ve böylece kırılma durdurulmuş olur. İkinci bir güçlendirici faktör de, bir kırık oluşunca, protein tabakalarının kırıklar boyunca gerilmesidir. Bu gerilim sayesinde kırılmayı devam ettirecek olan enerji emilmiş olur.
İşte sedefin hasarı azaltan bu özel yapısı, pek çok bilim adamı için de araştırma konusu olmuştur. Doğadaki malzemelerin böylesine akılcı yöntemlerle dayanıklılık kazanmış olması, kuşkusuz, üstün bir akıl sahibinin varlığına işaret etmektedir. Bu örnekten de anlaşılacağı gibi Allah bizlere apaçık varlığının ve yaratmasındaki üstün güç ve kudretinin delillerini sonsuz ilmi ve aklıyla göstermektedir. Dolayısıyla buradaki düzenin övgüsü de herşeyde olduğu gibi Allah'adır. Bir ayette Allah şöyle buyurmaktadır:
"Göklerde ve yerde her ne varsa O'nundur. Şüphesiz Allah, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan (Gani)dır, övülmeye layık olandır." (Hac Suresi, 64)
Yarasadaki Üstün Yaratılış, Arabada Nasıl Daha Güvenli Olabileceğimizi Öğretiyor
Edinburgh Üniversitesi'ndeki araştırmacılar bir yarasa gibi ekolokasyon (canlının çıkardığı ses dalgasını kullanarak bir cismin uzaklığı, boyutu gibi özelliklerini saptaması) ile yolunu bulabilecek akıllı kulaklara sahip bir robot üzerinde çalıştılar. Üniversitenin enformatik bölümünden Jose Carmena ve çalışma arkadaşları yaptıkları bu robota "RoBat" adını verdiler. RoBat'e tıpkı ağız görevi gören bir ses kaynağı ve iki sabit ses algılayıcısı konuldu. Daha sonra robotun ağzı tıpkı yarasadaki gibi yankılanma yapacak ses dalgalarını (ekolar) yaymak üzere düzenlendi.
RoBat'in tasarımında, ekoları en iyi şekilde kullanmak için yarasanın başka özellikleri de göz önüne alındı. Yarasalar yansıtılan ses dalgalarının frekans aralığını belirlemek için kulaklarını oynatır ve bu şekilde önlerindeki engelleri rahatlıkla aşıp, avlarını bulup yakalarlar. RoBat de, yarasadaki gibi kusursuz bir mekanizmaya sahip olması için ses üstü algılayıcılarla donatıldı.
Doğadan ilham alınarak hazırlanan bu tip ses algılayıcıları sayesinde bir gün yolların daha güvenilir hale geleceği düşünülüyor.
Nitekim, dünyanın önde gelen otomobil üreticileri, geri viteste faaliyete geçen ses üstü algılayıcılar kullanmaktadırlar. Şoför, bu algılayıcılar sayesinde arkasında duran araba ya da cisme ne kadar yaklaştığını öğrenebilmektedir.
Burada yalnızca birkaç örneğini verebildiğimiz ve içinde bulunduğumuz 21. yüzyılda teknolojik gelişmelere ilham olan bu üstün canlılar, herşeyi örneksiz ve kusursuz yaratan Allah'ın eserlerinden sadece birkaçıdır. Kuran'da Allah'ın Bedi (örnek edinmeksizin yaratan) sıfatı şöyle haber verilir:
"Gökleri ve yeri bir örnek edinmeksizin yaratandır…" (Enam Suresi, 101)
Adnan Oktar'ın Hiba Dergisi & Truth Seeker'da yayınlanan yazısı:
http://www.hibamagazine.com/the-mother-of-pearls/
http://www.truth-seeker.info/featured/the-mother-of-pearl-and-damage-decrease/
http://www.truth-seeker.info/featured/bats-teach-us-about-safety/