Kamuoyunda Bilim Araştırma Vakfı Davası olarak bilinen dava, İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmüş ve sonuçlanmıştır. BAV Davası dosyası şu an Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nde temyiz incelemesi için bulunmaktadır.
BAV Davası’nın iddianamesinin dayandırıldığı kanun 4422 sayılı özel nitelikli yasadır. Bu yasanın yürülüğe girdiği 01.08.1999 tarihi ile BAV Davası’na ait iddianamede yazan suç tarihi olan 12.11.1999 tarihi arasında 3 aylık bir süre vardır. Eğer söz konusu yasanın ihlal edildiğine dair bir delil sunulacaksa, bu delilin yasa tarihi (Ağustos 1999) ile gözaltı tarihi (Kasım 1999) arasındaki bu 3 aylık süreye ilişkin olması gerekir. Bu hukuki bir zorunluluktur. Konuyla ilgili olarak
Yargıtay 6. Ceza Dairesi’nin 2004/10046 Esas ve 2005/3689 K. sayılı içtihadı şu şekildedir:
Sanığın, 4422 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 01.08.1999 tarihinden sonra örgüt içerisinde eylemlerini sürdürdüğüne ilişkin kanıtlar karar yerinde gösterilip tartışılmadan, hakkında TCK.nun 313. Maddesi yerine, 4422 sayılı yasa uyarınca hüküm kurulması BOZMAYI GEREKTİRMİŞ... |
Halbuki ne iddianamede ne de dava süreci boyunca, bu 3 aylık süre içinde işlendiği iddia edilen hiçbir eylem gösterilememiştir. Yerel Mahkeme 4422 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği tarihten önceki döneme ait işlendiği öne sürülen suçları 4422 sayılı yasaya dahil etmiştir.
Sayın Mahkeme’nin takdirine saygılıyız. Ancak, Anayasamız’ın 15. maddesinin “SUÇ VE CEZALAR GEÇMİŞE YÜRÜTÜLEMEZ” hükmü gereğince 4422 sayılı yasanın geçmişe yürütülmesi BOZMA GEREKÇESİDİR.
BAV Davası’nda verilen kararın yegane dayanağı işkence altında alınan emniyet ifadeleridir. Söz konusu ifadeler sanıkların yanlarında avukat bulundurulmadan, tamamen kes-yapıştır yöntemiyle oluşturulmuştur.
Bu ifadeleri hazırlayan emniyet görevlileri hakkında İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesinde iki ayrı İŞKENCE DAVASI açılmıştır. (Esas no: 2005/273 ve 2008/496) Söz konusu davalarda, bu polisler hakkında BAV mensuplarına işkence yapmak suçundan toplam 2000 yıl hapis cezası istenmektedir.
Bu işkence davalarında verilecek kararlar, BAV Davası’nı DOĞRUDAN ETKİLEYECEKTİR. Çünkü işkence davaları mahkumiyetle bittiği takdirde BAV Davası’nın dayanağı olan emniyet ifadelerinin geçersiz ve hayal ürünü olduğu mahkeme kararıyla kesinlik kazanmış olacaktır.
İşkence davasında verilecek kararın bu tartışılmaz önemi nedeniyle bu davanın sonucunun beklenmesi mantığın ve hukukun gereğidir. Nitekim Yargıtay da böyle durumlarda diğer davanın neticesinin beklenmesi gerektiğini söylemektedir.
Konuyla ilgili olarak Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin 13.07.2006 tarih, 2006/750 E. ve 2006/6674 K. sayılı içtihadı şöyledir:
... aynı yöntemlerle ve dava konusu suç gününden sonra işledikleri fiilleri sebebiyle cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından İstanbul C. Başsavcılığı‘nın 2004/1913 s. iddianamesi ile açılıp aynı yer 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde derdest bulunan dava akıbeti araştırılıp bu davayı ilgilendiren delillerin dosyaya aktarılması ve gerektiğinde BEKLETİCİ MESELE YAPILARAK SONUCUNA GÖRE HÜKÜM KURULMASI gerektiğinin gözetilmemesi ... ...Yasaya aykırı, katılan vekili ile haklarında mahkumiyet hükümü kurulan sanıkların müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu nedenlerden dolayı, 5320 S. Kanunun 8/1. Maddesi uyarınca istek gibi BOZULMASINA, 13.07.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi, işkence davalarının sonucunu beklemeden ve araştırmadan BAV Davası’nda mahkumiyet hükmünde bulunmuştur. Bu karara saygılıyız. Ama Yerel Mahkemenin işkence davalarını bekletici mesele yapmaması yukarıdaki Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin kararında da görüldüğü gibi mutlak BOZMA NEDENİDİR.
Son kararı verecek olan Yüce Türk Adaleti’dir ve BAV camiası mensupları, haklarında verilecek olan her karara saygılıdır. Ancak burada kısaca izah ettiğimiz ve davamızda yer alan daha pek çok konuya açıklık getirilmesi, adaletin yerini bulması açısından büyük önem arz etmektedir. Saygılarımızla.
C. Sedat Altan – Bilim Araştırma Vakfı Mütevelli Heyet Başkanı