Sarkozy’den “Sevgi Denizi” Zirvesi

Akdeniz için Birlik zirvesinin gerçekleşmesi için büyük çaba sarfeden Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, zirvenin hedefini “Birbirimizi nasıl seveceğimizi öğrenmek” olarak belirledi. Zirveye katılan devlet liderleri barış taleplerine yönelik açıklamalarda bulundular.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Suriye ile olan gergin ilişkilerine atıfta bulunarak “Türkiye arabuluculuğundaki dolaylı görüşmelerin en kısa zamanda doğrudan görüşmelere dönüşmesini umuyorum” dedi. Önceki gün Sarkozy’nin Lübnan Devlet Başkanı Mişel Süleyman’la buluşturduğu Esad da aynı temennide bulunmuştu.

Sarkozy, Akdeniz Birliği için Grönland’ın buzullarından Ürdün çöllerine, Balkanlardan Kuzey Afrika’ya uzanan 756 milyon insanı kapsayan bir çerçeve çizmektedir. Birliğin temel hedefleri arasında İsrail ile Arap ülkeleri arasındaki düşmanlığa son verilmesi, Akdeniz’in temizlenmesi, güneş enerjisini geliştirmesi gibi önemli amaçlar bulunmaktadır.

Barışı sağlamak için atılan siyasi adımlar ancak bir noktaya kadar başarılı olabilmektedir. Devlet kamuya açık yerleri, sokakları ve merkezi bölgeleri güvenlik birimleri sayesinde kısmen koruyabilir, toplumun düzenini sağlayabilir, güçlü bir adalet sistemi sayesinde suç oranını düşürme konusunda gereken önlemleri alabilir. Esas olan insanların birbirlerini sevmelerini sağlamaktır.

Toplumların geneli dürüstlük, fedakarlık, sevgi, şefkat, adalet gibi yüksek erdemlere sahip olurlarsa, dünyada barış kalıcı olarak yaşanabilir. Bu erdemler ise ancak Allah’a iman edip gerçek din ahlakının yaşanmasıyla sağlanabilir. Samimi dindar olan her Musevi, Hıristiyan ve Müslüman Allah’ın beğenmediği bir ahlak olan bozgunculuğu körükleyecek davranışlardan sakınır. Hak dinler, masum insanların öldürülmesini yasaklamaktadır. Kuran’da, tahrif edilmelerinden önce Eski ve Yeni Ahit’te sevgi, ılımlılık, yumuşak huy, mülayimlik, nezaket, vefa, anlayış, affedicilik ve hoşgörü üzerine kurulu olan bir ahlak yapısı anlatılmaktadır. Dünyanın dört bir yanındaki Yahudilerin ve Hıristiyanların bu emirler doğrultusunda hareket edip birleştirici bir zihniyeti benimsemeleri gerekmektedir.