Sayın Adnan Oktar dünya çapında kadınların haklarına ve özgürlüklerine en çok sahip çıkan kimse olarak tanınmaktadır. Sohbetlerinde, makalelerinde ve kitaplarında “Kimilerince din öne sürülerek, kadınların gülmelerinin ve eğlenmelerinin yasaklandığını, aksine Kuran’da kadını savunan bir üslubun kullanıldığını, kadının din ile özgürleştirildiğini” anlatmakta, “asıl bu kimselerin aynı duruma sokularak, bu mantık bozukluğunu anlamaları” gerektiğine dikkat çekmektedir. Sayın Adnan Oktar’ın sürekli gündemde tuttuğu bu konu hakkında son günlerde bir çok farklı kesimlerden de detaylı açıklamalar gelmeye başlamıştır. Son olarak Vatan Gazetesi yazarı Sanem Altan da bir yazı yazarak Sayın Oktar’ın anlattığı üslubun aynısını köşesine taşımıştır. 11 Ocak 2015, A9 TV ADNAN OKTAR: “Kadınlar başını açmasın, sağa bakmasın, sola bakmasın, gülmesinler.” Bu yöntemlerle dinsizlik yayılır. İmansızlık yayılır. Şu yasak, bu yasak. Havaya bakma, karaya bakma. Peruk giyme. Kuran’da olmayan hükümlerle insanları korkutmaya çalışmak dini ortadan kaldırmaya yönelik bir hareket olur. 14 Aralık 2014, A9 TV ADNAN OKTAR: Hanımların eğlenmesini yasaklamak; dünyadaki hayati bir güzelliği kökünden koparmaktır. Dünyanın en önemli süsü kadındır. Kadın eğlenirse, mutluysa, neşeliyse, güzelliğini gösterebiliyorsa güzel olur. Kadını sen koru, o da özgür olsun. A9 TV, 14 Kasım 2013 ADNAN OKTAR: Kadınlara baskı utanç verici bir şey. Kadınlar özgür olmalı. Kadınları kendilerine bırakacağız. Yani kadınlara erkek müdahalesinin kalkması lazım artık. Bu hakikaten utanç verici bir şey ve yüz yılların ayıbı. Bir an önce bu beladan insanlar kurtulması lazım. Hanımların alabildiğine özgür olması lazım. İstediği gibi giyinecek, istediği gibi konuşacak, istediği gibi gezecek. Erkekler kimseye hesap vermiyor, giyinirken kimseye hesap veriyorlar mı? Vermiyorlar. Konuşurken de kimseye hesap vermiyorlar. İstediği yere istediği saatte gidiyorlar. 15 Ekim 2013, A9 TV ADNAN OKTAR: Helal varken, kolaylık varken, niçin zorluk arıyorsun? Mesela başörtüsü konusunda da illa kadınları böyle adeta teneke bir zırhla sarmak ister gibi bir ruh halindeler. Kardeşim kadınları saracağına seni saralım. Konu kökten hallolsun. Kadınlar da özgür gezsinler. Dışarı çıkarken al çarşafı kafana sar. Tek gözünle gezersin. Hanım gördüğünde de elinle gözünü kapatırsın. Bu kadar gayet kolay, tepeden tırnağa... Bırak kadınlar rahat güzel yaşasınlar. Kadınlar güzel görünmekten hoşlanırlar. Güzelliğini hissettirmekten hoşlanırlar. 11 Haziran 2011 A9 TV ADNAN OKTAR: Pırıl pırıl, aydınlık, berrak bir kafaya ihtiyacımız var. Baskıda beyin gider, beyin fonksiyonları gider, neşesizlik gelir. Neşesizlik geldi mi, nasıl bilgisayarların elektriği gittiğinde bilgisayarlar bir işe yaramıyorsa insan da bir işe yaramaz. İnsanın hayat damarlarını koparır yobazlık. Neşeyi yasaklıyor, gülmeyi yasaklıyor. Adam gülecek, deşarj olacak. Niye yasaklıyorsun gülmesini. Genç kızlara hayat hakkı yok, nefes aldırmıyorlar; öyle kanunlar koymuşlar ki. Kadın üçüncü sınıf varlık, insanlıktan çıkarılmış, şüpheli ve kuşkulu varlık olarak gösteriyorlar. Aslında Hristiyanların ve Musevilerin bağnazlarında da var bu kafa. 7 Eylül 2010, Gaziantep Olay TV ve Çay TV ADNAN OKTAR: Bir kısım kişiler taassup ve baskının kadınları mutlu edeceğini düşünüyorlar. Mesela güvenmiyorlar kadınlara, “kadın evde olacak” diyorlar. “Sakın evin penceresi çarşıya bakmasın” diyor. Niye? “Ya oradan biriyle bağlantıya geçer, ya kendine dost edinirse” diyor. “O yüzden çarşıya bakan pencere olmaması gerekiyor” diyor. Bu garip aklın altında kadına güvensizlik ve potansiyel tehlike olarak görme düşüncesi yatıyor. Kız çocuklarını daha doğar doğmaz öldürmek müşrik ve münafıkların bir karakteridir. Münafıklarda müthiş bir kadın nefreti vardır. Ama sorsan onlara “Koruyorum” der. Nasıl koruyorsun? “Eve kapatıyorum, sokağa baktırmıyorum daha ne yapayım?” diyor. Onların kendine has klasik yöntemleri saymakla bitmez. Kendisini güvenilir görür. Peki sen de insansın o da insan. O da seni o zaman odanın içine kapatsın, değil mi? O da seni çarşıya baktırmasın. Olur mu öyle şey? Her şeyi erkek yanlısı yontma kafası var. Halbuki Kuran’da hep kadını savunan bir üslup kullanmıştır Cenab-ı Allah. Hep kadının lehinedir. Hep kadının korunması üstünedir ayetler. Yani bütün ağırlık erkeğin üstündedir Kuran’da. Yobaz sistemde ise bütün sistem erkeği korumaya yöneliktir. Kadını da ezmeye yöneliktir. Bundan sonra böyle bir şeye müsaade etmeyiz inşaAllah... |