Vatikan, İslam’la ilişkilerinde “yeni bir sayfa” açmak istediğini ifade ediyor. Müslüman ve Vatikan resmi görevlileri daha iyi bir dinlerarası diyalog oluşturmak ve gelecekte oluşabilecek tatsızlıkları engellemek adına Roma’da tarihi müzakereler düzenliyorlar.
Bu müzakerelerle birlikte geçmişte yaşanan tatsız olayların da gelecekte tekrarlanmasından kaçınılması bekleniyor.
Papa 16. Benedict’in 2006 yılında söylediği bazı sözler Katoliklerle Müslümanlar arasında tatsızlık çıkarmış ve protestolara neden olmuştu. Bu sebeple önde gelen Müslüman ilim adamları, büyük bir dini diyalog başlatmak adına Papa’ya başvurdular. Söz konusu manifesto bugün 250’den fazla imzayı içermekle birlikte, Ortak Söz (Common Word) adını taşıyor.
Üç gün süreli Roma’daki müzakereler, neredeyse 60 kişiden oluşan, her iki tarafın da dini liderlerinin ve önemli ilim adamlarının katılımıyla gerçekleştiriliyor.
Müslüman delegasyonu Bosna Büyük Müftüsü Mustafa Ceric önderliğinde temsil edilirken, Vatikan resmi görevlilerinin de başında Kardinal Jean Louis Tauran bulunuyor.
Zirvenin arifesinde Fransız La Croix gazetesine açıklamada bulunan Kardinal Jean- Louis Tauran, toplantının iki din arasındaki “uzun tarihin içinde yeni bir sayfa” açacağını bildiriyor. Zirvenin ilk iki günü “Allah sevgisi ve komşu sevgisi” üzerine ayrılacağı planlanıyor.
Roma’da bulunan BBC muhabiri David Willey’e göre, Papa, iki din arasında gelecekteki olası yanlış anlaşmalardan da sakınma yolunu arıyor.
Ayrıca David Willey’in açıklamasına göre Vatikan, inşa edilecek ibadet yerlerine izin vermek konusunda Müslümanlarla karşılıklı anlaşmada son derece hassas olacağını bildiriyor.
Dünyada bulunan Katolik ve Protestanlardan oluşan 2 milyar Hıristiyan’ın yarısından biraz fazlasını Katolikler oluşturuyor. Halihazırda dünya üzerindeki sayıları 1.3 milyarı bulan Müslümanlar, ilk defa Katoliklerin dünya çapındaki sayısını geçmiş bulunuyorlar.
Müslümanlar ve Hıristiyanlar arasındaki yakın dostluğun kuvvetlenmesine vesile olacak bu zirve son derece önemlidir. Her iki tarafın da birlik olup, dinsizliğe ve zorbalığa cephe alması, barışı, uzlaşmayı ve güzel ahlakı yaygınlaştırması açısından oldukça derin bir mesaj taşımaktadır. Hepimizin aynı Allah’a iman ettiği asla unutulmamalıdır. Allah, gönderdiği peygamberleri birbirinden ayırt etmeden iman ederek, insanların Kendisi’ne teslim olmasını Kur’an’da şöyle buyurmuştur:
Deyin ki: "Biz Allah"a; bize indirilene, İbrahim, İsmail, İshak, Yakub ve torunlarına indirilene, Musa ve İsa"ya verilen ile peygamberlere Rabbinden verilene iman ettik. Onlardan hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz ve biz O"na teslim olmuşlarız. (Bakara Suresi, 136)