Dünyaca ünlü belgesel kanalı History Channel tarafından hazırlanan Osmanlı belgeseli geçtiğimiz günlerde ABD'de yayınlandı. Belgeselde Fatih Sultan Mehmet, Yavuz Sultan Selim ve Kanuni Sultan Süleyman dönemleri uzun uzun anlatıldı.
Hakkın ve adaletin koruyucusu olduğu ifade edilen Osmanlı Devleti'nin, bütün din ve inançlara açık olduğu vurgulandı.
Belgeselde Osmanlı'nın fetih politikalarına ayrıntılı olarak değinildi ve fetihlerin dine ve etnik temellere dayalı olmadığı anlatıldı. Ayrıca Kanuni Sultan Süleyman döneminde hazırlanan hukuk sisteminden de övgüyle bahsedildi.
Son yıllarda Ortadoğu`da kaos ve karmaşa yaşanması dünya tarihçilerini yoğun şekilde Osmanlı`yı araştırmaya yöneltti.
11-15 Eylül 2006 tarihleri arasında Türk Tarih Kurumu (TTK) tarafından gerçekleştirilen 15. Türk Tarih Kongresi`ne tam 750 yabancı bilim adamı katılmak için bildiri gönderdi.
Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu, rekor derecedeki katılım talebinin, tarih uzmanları arasında son yıllarda giderek artan Türkiye ve Osmanlı'ya olan ilgiden kaynaklandığını söyledi.
Yusuf Halaçoğlu, bu yılki ilgiyi; ``Ortadoğu`da yaşanan olayların geçtiği toprakların Osmanlı coğrafyasında bulunması, tarihçileri bu topraklarda daha fazla araştırma yapmaya itiyor.`` sözleriyle açıklarken, Hazırlık Komitesi`nde yer alan Prof. Dr. İlber Ortaylı da, eskiden sadece Avrupalıların ilgi gösterdiği Osmanlı`ya şimdi tüm dünyadan ilgi olduğunu belirtti.
Osmanlı`nın asırlarca çok büyük bir coğrafyada, birçok farklı dinden, milletten toplumları bir arada barış içinde, adaletle idare edebilmesinin altında, en önemli faktör olarak, şüphesiz ki Müslüman Türk yöneticilerinin sahip olduğu İslam ahlakı vardı.
Nitekim, Çanakkale Savaşı'nda başarıya ulaşılmasının nedeni olarak askerlerimizin İslam ahlakına olan bağlılığı gösterilmektedir.
Kuşkusuz ki, Türk tarihinin en önemli olaylarından biri Kurtuluş Savaşı`dır. Bu savaşın kazanılmasında ise, Türk Milleti'nin inançlı tavrının çok büyük bir rolü olmuştur. Genç-yaşlı demeden büyük fedakarlıklar gösteren Türk insanı, vatanın müdafasına önemli bir katkıda bulunmuştur.
Çanakkale Savaşı sırasında kahraman Ordumuz`un da manevi gücüyle ayakta kaldığını gören Atatürk, askerlerimizin kararlılıklarını şöyle ifade etmiştir:
``Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir fütur (yılgınlık) bile göstermiyor; sarsılmak yok! Okumak bilenler ellerinde Kuran'ı Kerim, cennete girmeye hazırlanıyor. Bilmeyenler, kelime-i şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerlerindeki ruh kuvvetini gösteren, şaşılacak ve övülecek bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesi'ni kazandıran bu yüksek ruhtur.`` (Atatürk'ten Seçme Sözler, Derleyen: Cihat İmer, Remzi Kitabevi, 1989, s. 13)
Bu iman vesilesiyledir ki, Türk Ordusu Çanakkale'de binlerce şehit vermesine rağmen en ufak bir gerileme ve sarsılma göstermeden kahramanca mücadele etmiştir.