31 Mart 2008 tarihinde National Geographic News internet sitesinde “’Living Dinosaur’ Is Fastest Evolving Animal – ‘Yaşayan Dinozor’ En Hızlı Evrim Geçiren Hayvan” başlığı altında bir yazı yayınlandı. Yazıda “Yaşayan dinozor” olarak nitelendirilen canlı ise, bir tuatara idi. Bir taraftan Yeni Zelanda tuatarasının “milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişime uğramadığı”nın itirafı yapılıyor, bir taraftan da bu canlı, moleküler anlamda en hızlı evrimleşen canlı ilan ediliyordu.
31 Mart 2008 tarihinde National Geographic News internet sitesinde “’Living Dinosaur’ Is Fastest Evolving Animal – ‘Yaşayan Dinozor’ En Hızlı Evrim Geçiren Hayvan” başlığı altında bir yazı yayınlandı. Yazıda “Yaşayan dinozor” olarak nitelendirilen canlı ise, bir tuatara idi. Bir taraftan Yeni Zelanda tuatarasının “milyonlarca yıl boyunca hiçbir değişime uğramadığı”nın itirafı yapılıyor, bir taraftan da bu canlı, moleküler anlamda en hızlı evrimleşen canlı ilan ediliyordu.
Daha önce pek çok kere belirttiğimiz gibi, Darwinizm’in iddiaları, bilimsel delillerle değil, propagandalarla ayakta tutulmaya çalışılmaktadır. Söz konusu tuatara örneğinde de durum böyledir. Oysa durum, Darwinistler açısından içler acısıdır.
Tuatara, 200 milyon yıl öncesine ait fosili bulunmuş bir canlıdır. Ve bu fosil örneği, canlının 200 milyon yıldır hiçbir şekilde değişmediğini, şimdiki mükemmel görünümü ile bir anda yaratıldığını ispat etmektedir. Bu önemli gerçek evrimciler için çok büyük bir yıkımdır.
İşte bu nedenle Darwinistler, teorilerini tam anlamıyla yıkan tuatara gibi yaşayan fosiller karşısında, yeni savunma taktikleri geliştirmekte; yeni çarpıtmalara başvurmaktadırlar. Örneğin söz konusu haberin başlığını okuyan bir kişi, tuataranın, milyonlarca yıllık değişmemiş fosillerine karşın aslında evrim geçirdiğini, hatta bu evrimleşmenin de “hızlı” bir şekilde olduğu izlenimine kapılacaktır. Yazıda adı geçen bilim adamlarının ise, “bilimsel” araştırmalar sonucu bu kanaate vardıklarını düşünecektir. Oysa bu tümüyle yalandır, bir göz boyamadır.
Evrim teorisi, canlıların, milyonlarca yıl boyunca aşama aşama meydana gelen hayali genetik değişimler sonucunda geliştikleri ve başka canlılara dönüştükleri iddiasındadır. Dolayısıyla evrimci bilim adamlarının, bu canlıda meydana geldiğini iddia ettikleri “hızlı genetik değişimlerin” canlı üzerinde nasıl bir etkisinin olduğunun mutlaka görülmesi, bu hayali genetik değişimlerin sonucunda canlının yapısında ciddi değişiklikler olması gerekmektedir. Fakat canlıda böyle bir değişim yoktur. Tuatara, tıpkı fosili bulunan 100 milyondan fazla canlı gibi, milyonlarca yıl önce de bugünkü gibidir. Hiçbir evrim geçirmemiştir. Hiçbir değişime uğramamıştır. Ne genetik ne de yapısal bir farklılığı bulunmamaktadır. “Genetik anlamda hızlı evrim” iddiası, çok büyük bir aldatmacadır, bilimsel anlamda hiçbir ispatı olmayan bir sahtekarlıktır.
Canlının milyonlarca yıl boyunca aynı kalmış olmasının ortaya çıkardığı tek bir sonuç vardır: Yeryüzünde evrim yaşanmamıştır. Bu canlı da, diğer bütün canlılar gibi, mükemmel ve kusursuz özellikleriyle yoktan yaratılmıştır. Onu bugün olağanüstü niteliklerle yaratan Yüce Allah, kuşkusuz onu 200 milyon yıl önce de aynı mükemmelliklerle yoktan yaratmaya kadirdir. Yeryüzü, bu olağanüstü yaratılışın delilleriyle doludur.
Detaylı bilgi için bkz. http://www.harunyahya.org/evrim/yaratilis_atlasi/yaratilis_atlasi_02.html
Darwinist propaganda acınacak bir konuma gelmiştir. Evrim teorisini kesin olarak çürütmüş bulunan yaşayan fosillere karşı geliştirilen savunmalar, öylesine mantıksız ve bilimsellikten uzaktır ki, şu an Darwinistler bu yöntemlerle bir ilkokul çocuğunu bile aldatamamaktadırlar. Harun Yahya’nın büyük eseri Yaratılış Atlası, sergilediği fosillerle evrimciler için büyük bir yıkımı dünyaya ilan etmiştir. Bu büyük yenilgiyi hazmedemeyen bazı Darwinistlerin çocuksu masallarla bu çarpık ideolojiyi devam ettirmeye çalışması hiçbir sonuç vermeyecektir. Çünkü Darwinizm, artık dünya çapında sona ermiştir.