Adnan Oktar’ın 12 Kasım 2009 Tarihli Çay TV ve Maraş Aksu TV Röportajından
ADNAN OKTAR: Rahman Rahim olan Allah’ın Adıyla. “De ki insanların Rabbi’ne sığınırım”. Allah’a sığınmanın önemini belirtiyor Cenab-ı Allah. “İnsanların malikine, insanların gerçek ilahına. Sinsice kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden”, şimdi gazetelere bakıyoruz, insanların kalbine sinsice vesvese veriyorlar. Mesela falanca kemik bulundu diyor, ara fosil bulundu diyor. Mesela aklı zayıf olan ondan vesveseye düşüyor. Tabi, yahut din aleyhinde bir ifade kullanıyor, yahut dinle haşa alay eden bir ifade kullanıyor. Veyahut bununla ilgili tiyatrolar, sinemalar oluşturuluyor. Yani yüzlerce binlerce vesvese şekli, gazetelerde, radyolarda, televizyonlarda insanlara sunuluyor. Ahir zamanın bu büyük belasına dikkat çekiliyor. Bakın kalplere vesvese ve şüphe düşürüp duran vesvesecinin şerrinden. Mesela Allah’ın varlığı hakkında şüpheye düşürüyor, dinin varlığı hakkında, hatta kendi milleti hakkında. Yani değil mi Türk Milleti hakkında şüpheye düşürüyor.
SUNUCU: Ve fark ettirmeden yapıyor.
ADNAN OKTAR: Tabii çaktırmadan, tabii. Mesela kanunlarla çelişmeyen bir üslupla bunu yapıyor. Demin de okuduk ya mesela iddia edilen Ergenekon Örgütü’nün yöntemlerinde, sinsice yapıyor. Bakın diyor ki, sinsice, yani sezdirmeden. Basınla, televizyonlarla, radyolarla fakat görülmeden. “Ki o insanların göğüslerine kuşku verir”, içlerine kuruntu fısıldar. Zaten şu an hep insanların bundan canı yanıyor. “Gerek cinlerden, gerekse insanlardan”, mesela ahir zamanda insanlara en ziyade rahatsızlık verecek olan deccal, deccaliyet, mesela Darwin, Marx işte Stalin, yani bütün ahir zamanın bu azgınları bunlar insandır. “ve gerekse cinlerden” ve gerekse cin şeytanlardan. İnsanlar mesala durduk yere vesveseye düşüyorlar, kuşkuya düşüyorlar mutlu olamıyorlar bu şüphelerden dolayı. Kuran buna da işaret ediyor Nas Suresi’nde.