“Mısır’da süratle tüm liderlerin katılımıyla ‘bir Temsilciler Meclisi’ kurulsun”

Mısır’da hemen süratle bir istişare meclisi kurulsun. Mursi’nin başkanlığında bir istişare meclisi. Mursi’yi ve diğer tutuklu olanları da hemen serbest bıraksınlar.

Yapılacak olan şey istişaredir. Akılcı samimi bir üslupla, bir araya gelip konuşarak, bir meclis şeklinde toplanarak, günlük müzakerelerle Mısır’ı yönetebilirler.

Mısır’ın bütün ileri gelenlerini toplasınlar. Genişçe bir yerde hepsi bir araya gelsinler. Selefiler’in lideri de, Müslüman kardeşlerin lideri de, karşı tarafın liderleri de, ordu mensupları da. Ama aklı başında olan, kabili hitap olan insanları toplasınlar. Tokalaşsınlar, özür dilesinler birbirlerinden. Hepsi bir arada, “Bugün ne yapalım? Ertesi gün ne yapalım?” diyerek akılcı bir şekilde devleti idare etsinler.

Günlük istişarelerle, her kesimin temsilcileriyle Mısır’ı yönetebilirler. Her meseleyi istişareyle halledebilirler. Gayet kolay.

Konuşarak en iyisi neyse onu bulur, uygularlar. Buna kimse bir şey de demez. Müslüman kardeşler de, diğerleri de itiraz etmezler. Mısır’ın, Mısır halkının lehine olana kimse bir şey demez.

İsterlerse Avrupalılar da gelsin, onlar da bu istişarelerde bulunsunlar. Güzel fikir sunan, iyi fikir sunan kim varsa onlar da gelsin; hükümet onların fikirlerini de değerlendirir.

İstanbul’da burada bir toplantı yapılsın. Türkiye’de aklı başında insanlar çok fazla. Mursi’yi serbest bıraksınlar, Mursi gelsin Türkiye’ye. Sisi ve diğer muhalif liderler de gelsinler. Bir an önce hep beraber oturup konuşalım. Hep beraber durum değerlendirmesi yapalım. Birlikte en iyisi nasıldır diye burada kararlaştırsınlar konu hallolsun. Amerika da isterse gelsin, dinlesinler.

Bir koalisyon hükümeti oluşturulsun. Mursi illa ki meraklısı değil ki hükümetin. Ona müsaade etme, buna etme o zaman olmaz. İktidar olalım diyorlar onu istemiyorlar, koalisyon da istemiyorlar. Öyle olmaz. İstişareyle en iyisini bulabilirler.

Ama Mursi de, Müslüman Kardeşler de istişareye açık olsunlar. Mülayim olan, halim olan, insanları rahatlatan konularda, bağnazlık, tutuculuk yapmadan olumlu kararlar alsınlar. Yani böyle ortada Avrupai hoş bir hava essin. Kimse onların namazını engellemez, İslam’ı yaşamalarına da bir zarar gelmez. Hepsine şefkatle yaklaşsınlar. (6 Temmuz 2013, Adnan Oktar, A9 TV)