Çay TV, 23 Temmuz 2008 Adnan Oktar: Bu kadar doğal. Dinimiz bir, dilimiz bir, her şeyimiz bir, aynı köklerden geliyoruz, kardeşiz fakat ayrıyız. Bugün Azerbaycan’a desek ki hadi birleşelim. Bir gün düşünmezler kabul ederler. Yani bunun sadece resmi olarak talep edilmesi gerekiyor. Yani iki devlet bir millet olarak, çok rahat birleşebiliriz. Hiçbir engel yok. Kazakistan’da öyle, Kırgızistan’da öyle, Türkmenistan’da öyle, Doğu Türkistan’da öyle hepsi rahatlar ve bu birleşmenin sonucunda İslam alemi de öyle IRAK, SURİYE CAN ATIYORLAR TÜRKİYE İLE BİRLEŞMEK İÇİN. Bütün mesele Türkiye’nin bunu açıkça ortaya koymasında yani adı konulması gerekiyor. Sadece talep olması yeterli buna ait. İran Al Alam, 23 Eylül 2008 Adnan Oktar: İslam dünyaya hakim olmak üzere, 10 yıla kadar Türkiye’nin liderliğinde bir Türk-İslam Birliği oluşacak, onu söyliyeyim. Ben buradayım, demiştiniz olmadı diye benim yanıma gelin siz eğer olmazsa, kesinlikle olacak. Fakat Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin öncülüğünde olacak, bunu da açık söylüyorum, detay veriyorum. Azerbaycanla Türkiye birleşecek, iki devlet bir millet olarak birleşecek, Suriye ile Türkiye birleşecek yakın bir zamanda, IRAK İLE TÜRKİYE BİRLEŞECEK YAKIN BİR ZAMANDA VE ZİNCİRLEME GELİŞMELER OLACAK. Kafkas Birliği projesi, bu gerçekleşecek, bu da Türk-İslam Birliği’nin bir parçasıdır. Bu petrol boru hattı projeleri, demir yolu projeleri bunların hepsi bu birleşmelerin alt yapılarıdır. İslam Birliği toplantıları, Türk Birliği toplantıları ve başarılı adımlar bunların alametleridir. Zaten bunun dışında da bir yol yok şu an, yani Tük-İslam Birliği’nin dışında İslam ülkeleri açısından, Türkiye açısından başka bir yol görünmüyor… Herşeyin bir vakt-i merhunu vardır, bir mübarek vakti vardır, o mübarek vakit gelmiştir şu an ve olacak inşaAllah. Abdullah Özdoğan Röportajı, 2 Mart 2009 Adnan Oktar: Bakın Türk-İslam Birliği için yaklaşık yüz yıldan beri uğraşılır. Ama başarılı olunamamıştır. Neden başarılı olunamamıştır? Çünkü onun bir zamanı var ve vakti merhunu var, o vakit yeni geldi. Allah’ın kaderde takdir ettiği vakit var. Yani insanlar Allah’ın gücünü bir kenara koyuyorlar. Kendileri bir şey yapacak zannediyorlar. Allah hiçbir şey yapamayacaklarını onlara göstertiyor. Hiçbir şey yapamazlar, yani toplantılar yapmakla, konferanslar yapmakla, büyük bilimsel araştırmalar yapmakla hiçbir yere varılmaz. Bu iş aşk işidir, Allah’a gönülden bağlanma işidir. Allah’tan bu güzelliği aşkla istemeyle ilgilidir. Bunun vakti gelmiştir. Bunun görevlisi de Türkiye’dir. Önce Ermenistan, Azerbaycan, Suriye ve Irak’tan başlamak üzere, bir sınır kapılarının açılması operasyonu yapılacak. Bu ilk adımdır, bunun arkasından çorap söküğü gibi bu gelişmeler olacaktır. Ama bunlar resmi toplantılarla, sert açıklamalarla, sevgisizlikle, materyalist izahlarla değil, aşkla, muhabbetle olacaktır. Bu aynı zamanda Mehdilik çağıdır. Mehdilik çağının da başlangıcıdır. Hz. İsa’nın nuzulü ve Mehdi’nin zuhuru devriyle ilgilidir bunlar. Tabi insanların bir kısmı buna ters gözle bakabilir. Soldan da sağdan da bir çok insan bunu garip karşılayabilir, ama ben de diyorum ki tarihi bekleyelim hep beraber, eğer dediğim gibi çıkmazsa bana ne söylüyorlarsa söylesinler. Türk İslam Birliği oluşacak, Hz. Mehdi (as) da çıkacak, Hz. İsa (as)’ın nuzulü de olacak. |