Tevrat ve Kitab-ı Mukaddes’in Mezmurlar bölümünü oluşturan Zebur, Kuran ayetleri ve Peygamber Efendimiz (sav)’in hadisleri ile mutabık olan ve zaman içinde değiştirilmeden korunmuş bölümler içermektedir. Nitekim Hz. Mehdi (a.s.) hakkında Tevrat’ta verilen bilgiler de hadisler ile birebir mutabakat içindedir. Kuran’da, “Andolsun, Biz Zikirden (Tevrat’dan) sonra Zebur’da da: “Şüphesiz Arz’a salih kullarım varisçi olacaktır” diye yazdık. (Enbiya Suresi,105) ayetiyle, İslam ahlakının dünya hakimiyetinin, Tevrat ve Zebur’da da müjdelendiği haber verilmektedir.
Mehdiyet konusu, bütün hak dinlerin kitaplarında yer almıştır. Tevrat ve İncil'de de, Hz. Mehdi (as)'ın geleceği, vasıflarının ne olacağı, faaliyetleri ve vesilesiyle gerçekleşecek Allah'a iman ve din ahlakının hakimiyet dönemi, binlerce yıl öncesinden bildirilmiştir.
Hz. Mehdi (as)'ın zuhuru, dünya tarihinin en büyük olayıdır ve bu büyük olaya bütün kutsal kitaplarda işaret edilmektedir. Mehdi (a.s.)’ın zuhuru Tevrat’ta da çok detaylı olarak müjdelenmiştir. Hatta bir hadiste, Hz. Musa (a.s.)’ın, Hz. Mehdi (a.s.)’ın faziletlerini öğrenince Mehdi (a.s.) olmak için Yüce Allah’a dua ettiği şöyle rivayet edilir:
Salim-ul eşell’dan: “HZ. MUSA BİN İMRAN, TEVRAT’IN BİRİNCİ BÖLÜMÜNDE ALİ MUHAMMED’İN KAİM’İNE (ALEYHİMUSSELAM) (HZ. MEHDİ (A.S.)’A) VERİLEN KUDRET VE FAZİLETLERİ GÖRÜNCE DEDİ Kİ: “RABBİM BENİ, AL-İ MUHAMMED’İN KAİM’İ (HZ. MEHDİ (A.S.)) OLARAK KARAR KIL”. Ona şöyle söylendi: Doğrusu o (Hz. Mehdi (a.s.)), Ahmed’in (Peygamberimiz (s.a.v.)’in) neslindendir. SONRA TEVRAT’IN İKİNCİ BÖLÜMÜNE BAKINCA AYNI ŞEYİ GÖRDÜ. AYNI SÖZÜ TEKRARLADI VE ONA AYNI CEVAP VERİLDİ. SONRA ÜÇÜNCÜ BÖLÜMDE DE AYNI ŞEYLERİ GÖRÜNCE AYNI SÖZLERİ TEKRARLADI VE AYNI CEVABI ALDI.” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani, s. 280)
Tevrat’ta Hz. Mehdi (a.s.)’ın faziletleri açıklanırken çok fazla zorluk, sıkıntı ve eziyet göreceği, fakat bu eziyetlere karşı son derece sabırlı davranacağı da bildirilmiştir:
“Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden yaralandı, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti. Esenliğimiz için gerekli olan ceza ona verildi. Bizler onun yaralarıyla şifa bulduk. O baskı görüp eziyet çektiyse de ağzını açmadı. Kesime götürülen kuzu gibi, kırkıcıların önünde sessizce duran koyun gibi açmadı ağzını.” (Yeşeya 53:5-7)
Hz. Mehdi (a.s.) Fiziki Baskı ve Zorluklarla Karşılaşacaktır
Hz. Mehdi (a.s.)’ın pek çok fiziki baskıya maruz kalacağı konusunda Tevrat’la Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’in hadisleri mutabıktır. Rabbimiz’in bir adetullahı olarak karşılaşacağı zorluk ve sıkıntılar bir hadiste şöyle bildirilmiştir:
“Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt’tendir...” Abdullah b. Mesud (r.a.) dan; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: ... (Hz. Mehdi (a.s.)) İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: “Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve BİLHASSA ONUN EHL-İ BEYT’İ ÇOK BELALAR GÖRDÜ VE BİZLER KAHR (AZAP) VE HAKSIZLIĞA MARUZ KALDIK (UĞRADIK).” (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)
Tevrat’ta da Hz. Mehdi (a.s.)’ın zorluk ve sıkıntılarla karşılaşacağı haber verilir:
“Kötülerin ipleri beni sardı, Yasanı unutmadım.” (Mezmurlar 119:61)
Ayrıca Allah’ın, Hz. Mehdi (a.s.)’a imtihan olarak bu sıkıntı ve zorlukları ardı ardına yaratacağına Talmud’da da dikkat çekilmiştir:
“Davud oğlunun [Hz. Mehdi (a.s.)’ın] geleceği nesilde, alimler aleyhine dava açılacak… Bir imtihanın ardından bir başka imtihan gelecek...” (Talmud, Kethuboth 112b)
“Mesih için şöyle yazılmıştır; Rab’bin Ruhu, bilgelik ve anlayış ruhu, öğüt ve güç ruhu, bilgi ve Rab korkusu ruhu onun üzerinde olacak… Bu O’nun [Allah’ın] ona [Hz. Mehdi (as)’a] salih işler ve cendere gibi sıkıntılar yüklediğini öğretir. (Talmud, Sanhedrin 93b)
Hz. Mehdi (a.s.)’ın Tebliğini Etkisiz Kılabilmek İçin Çeşitli Tuzaklar Kurulacaktır
Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt’tendir... Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beyt’im (soyum) muhakkak benden sonra BELA, KAÇIRILMA VE SÜRGÜNE UĞRAYACAKTIR. Benden sonra EHL-İ BEYT’İM (EZİYET, SIKINTI) KARŞILAŞACAKLAR VE DARBA MARUZ KALACAKLARDIR. (Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)
Hadisle mutabık olarak Tevrat’ta da Hz. Mehdi (a.s.)’ın fikri mücadelesini etkisiz kılmak ve durdurabilmek için etrafının sarılacağı şöyle anlatılmıştır:
“Benden uzak durma! Çünkü sıkıntı yanıbaşımda, ... Boğalar kuşatıyor beni, azgın başan boğaları sarıyor çevremi. Kükreyerek avını parçalayan aslanlar gibi ağızlarını açıyorlar bana. Köpekler kuşatıyor beni, kötüler sürüsü çevremi sarıyor.” (Mezmurlar 22:11-13,16)
Hz. Mehdi (a.s.)’a Çeşitli Suikastler Düzenlenecek ve Bu Kutlu Şahıs Öldürülmekle Tehdit Edilecektir
Bir hadiste Peygamberimiz (sav) şöyle buyurmuştur:
Ebu Said El-Hudri’nin (r.a.) rivayetinde, Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
DECCAL ÇIKINCA, ONA KARŞI MÜMİNLERDEN BİR ADAM (MEHDİ) YÖNELİR. DERKEN O MÜMİN KİMSEYE BİRÇOK SİLAHLILAR, DECCALIN MERKEZLERDE GÖZETLEME YAPAN SİLAHLILARI KARŞI ÇIKARLAR. (Sahih-i Müslim, 11/393)
Hadisle mutabık olarak Tevrat’ta da Hz. Mehdi (a.s.)’ı öldürmekle tehdit edeceklerine, fakat onun tüm bu tuzaklardan Allah’n yardımıyla kurtulacağına dikkat çekilmiştir:
Bütün buyrukların güvenilirdir; haksız yere zulmediyorlar, yardım et bana! Neredeyse sileceklerdi beni yeryüzünden, Ama ben Senin koşullarından ayrılmadım. (Mezmurlar 119:86-87)
(Kurtar beni, çünkü Seninim, Senin koşullarına yöneldim. Kötüler beni yok etmeyi beklerken, ben Senin öğütlerini inceliyorum.Mezmurlar 119:94-95)
Yüce Rabbimiz’in sevdiği ahlak, cennet ahlakıdır. Cennette ise, hiçbir şekilde savaş, öfke, düşmanlık olmayacaktır. Dolayısıyla tüm samimi dindarların yeryüzünde hakim etmesi gereken ahlak, cennet ahlakı olmalıdır. Hz. Mehdi (a.s.) vesilesiyle dünyanın tümüne hakim olacak olan bu ahlak, Allah’ın izniyle içinde bulunduğumuz kutlu dönemde Allah dostlarının vesilesiyle güç bulacak ve gelişecektir:
Ey iman edenler, hepiniz topluca barış ve güvenliğe girin ve şeytanın adımlarını izlemeyin. Çünkü o, size apaçık bir düşmandır. (Bakara Suresi, 208)
Musevi Kaynaklarda Mesih'in Acı Çekeceği ve Eziyet Göreceği Anlatılmıştır
10. yüzyıldan bir Musevi alim olan Yefet ben Ali Tevrat tefsirinin, Yeşaya bölümünde Hz. Mehdi (a.s.)’ın çektiği acılarla tanınacağı bildirilmiştir:
... Başlangıç olarak onun [Kral Mesihin] doğumundan tahta çıkışına dek sürgünde olması tarif edilmiştir: çünkü [Yeşaya] onun yüce bir makamda olduğundan söz ederek başlangıç yapar, daha sonra dönüp esaret döneminde ona olacaklarla ilgili bilgi verir. Bu sayede bizim iki konuyu anlamamızı sağlar: İlk olarak, Mesih ancak uzun ve zorlu denemeler sonrasında en yüksek makama ulaşacaktır; ve ikincisi, bu denemeler ona bir tür işaret olarak gönderilecek ve böylece belalarla kuşatılmışken davranışlarında saflığını koruduğunu gördüğünde, [Mesih] kendisinin beklenilen şahıs olduğunu anlayabilecektir…
Abkat Rokel adlı ilmi eserde açıklanan ve çok eski bir kitap olan Pesikta’da Kral Mesih’in acı çekeceği ve kendisine yapılan tüm eziyetlere sabır göstereceğini anlatan bir bölüm vardır:
Allah dünyayı yarattığında, Yüce Arşından... Mesih’i bir varlık olarak var etti. Ona şöyle söyledi: “Benim oğullarımı [kullarımı] 6000 yıl sonra iyileştirip, kurtaracak mısın?” O da [yani Kral Mesih de] cevap verdi, “Evet yapacağım.” Daha sonra Allah ona dedi ki: “Sonra... eziyetlere sabredecek misin, çünkü şöyle yazılmıştır, “Acılarımızı o yüklendi” [Yeşaya, 53:4]. Mesih, O’na [Allah’a] cevap verdi; “Onlara sevinçle sabredeceğim” (Zohar, 2:212a)
Hz. Mehdi (a.s.)’a Zarar Vermek İsteyenlerin Sayısı Çok Olacaktır
Hadiste Allah’a, Kuran-ı Kerim’e ve Peygamberimiz (s.a.v.)’e düşmanlık besleyen bu nedenle de Hz. Mehdi (a.s.)’a karşı yoğun mücadele veren deccalin emrine girmiş çok sayıda din alimleri olacağı bildirilmiştir:
“ÜMMETİMDEN BAŞI SARIKLI YETMİŞ BİN ALİM KİŞİ, DECCALE TABİ OLACAKLAR.” (İmam Ahmed Bin Hanbel, Müsned, sf. 796)
Tevrat’ta da Hz. Mehdi (a.s.)’ın düşmanlarının çok olacağı şöyle bildirilmiştir:
“Ya RAB, esirgeme sevecenliğini benden! Sevgin, sadakatin hep korusun beni! Sayısız belalar çevremi sardı, ... önümü göremiyorum; Başımdaki saçlardan daha çoklar...
Yardımıma koş, ya RAB! Utansın canımı almaya çalışanlar, Yüzleri kızarsın! Geri dönsün zararımı isteyenler, Rezil olsunlar! Bana, “Oh! Oh!” çekenler. Dehşete düşsün utançlarından! Sende neşe ve sevinç bulsun bütün sana yönelenler! “RAB yücedir!” desin hep Senin kurtarışını özleyenler! (Mezmurlar 40:11-16)
www.dunyaninmehdiyeteihtiyacivar.com
Hz. Mehdi (a.s.) İzlenecek, Gözetlenecek ve Baskı Altına Alınmak İstenecektir
“Nechül Belağa’dan: İnananların Efendisi (s.a.v.) dedi ki: “O (Hz. Mehdi (a.s.)) insanlardan saklanırken, İZ SÜRÜCÜLER ARASALAR BİLE ONUN AYAK İZLERİNİ GÖRMEZLER...” (Kitab-ül Gaybet, [Bihar-ul Envar, c. 51], Ansariyan Yayıncılık, Derleyen: Muhammed Bakır el-Meclisi, İran-Kum, 2003, s. 86)
Peygamberimiz (s.a.v.)’in bu hadisinde Hz. Mehdi (a.s.)’ın, deccalin adamları tarafından gözetlendiği ve takip edildiği bildirilmektedir.
Tevrat’ta da tıpkı hadislerde belirtildiği gibi Hz. Mehdi (a.s.)’ı baskı altında tutmak için kendilerince bilgi toplamak isteyecekleri bildirilmiştir:
“İzlerimizi sürüyorlar, Sokaklarımızda gezemez olduk. Sonumuz yaklaştı, günlerimiz tükendi, .ünkü sonumuz geldi. Bizi kovalayanlar gökteki kartallardan çevikti, dağların üstünde kovaladılar bizi, çölde bize pusu kurdular. Yaşam soluğumuz, RAB’bin meshettiği kral onların çukurunda yakalandı; Hani onun için, “Ulusların arasında onun gölgesinde yaşayacağız” dediğimiz.” (Ağıtlar 4:18-20)
Hz. Mehdi (a.s.) Hayatının Çeşitli Dönemlerinde Hapsedilecektir
Hadislerde Hz. Mehdi (a.s.)’ın haksız yere hapsedileceği ve bu sebeple belirli bir süre insanların g.zünden kaybolacağı şöyle haber verilmiştir:
“AL-İ MUHAMMED’İN KAİM’İNİN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) İKİ GAYBETİ (HAPİS DÖNEMİ) VARDIR. Birisi diğerinden daha uzundur...” (Şeyh Muhammed b. İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 199)
Hadislerle mutabık olarak Tevrat’ta da aynı bilgi verilmektedir:
“... ya RAB: “Sığınağım, Yaşadığımız bu dünyada nasibim sensin” diyorum. Haykırışıma kulak ver ... Kurtar beni ardıma düşenlerden, .ünkü benden güçlüler. Çıkar beni zindandan, Adına şükredeyim. O zaman doğrular çevremi saracak, Bana iyilik ettiğin için.” (Mezmurlar 142:5-7)
“... Sana saldıran herkes .nünde yenilgiye uğrayacak... Ama sana karşı yapılan hiçbir silah işe yaramayacak, Mahkemede seni suçlayan her dili suçlu çıkaracaksın. RAB’be kulluk edenlerin mirası şudur: Onların gönenci bendendir” diyor RAB.” (Yeşeya 54:15-17)
Talmud'daki notlarda Moşiyah'ın (Hz. Mehdi (a.s.) acı çekeceği anlatılır
“Raşi tarafından, Haham Yehudah HaNasi ve Daniel’in Mesih olabilecekleri öne sürülmüştü [Rav, d. 247, bkz. Sanhedrin 98b], çünkü her ikisi de tamamıyla Allah’tan korkan kişilerdi ve çeşitli belalar nedeniyle ciddi biçimde acı çekmişlerdi.” Dı Talmud, Ştaynhaltz Baskısı (Niv York: Rendım haus, 1999), notlar s. 25, 26.
Zohar’da tüm dünya için acı çeken Allah’tan korkan bir kişinin bahsi geçer:
Zohar, Sayılar, Pinhus 218a:“Dünyanın çocukları birbirlerine mensuptur. Yüce Bir Olan dünyaya şifa vermek istediğinde onların arasında bulunan bir adamı cezaya çarptırır ve onun hatrına diğerlerinin tümünü iyileştirir. Bunu nereden öğreniyoruz? Şu sözlerden, (Yeşaya 53:5) “Oysa, bizim isyanlarımız yüzünden onun bedeni deşildi, bizim suçlarımız yüzünden o eziyet çekti...” Driver and Neubauer, Zohar, Sayılar, Pinchus 218a (İngilizce çevirisinden), s. 15.
Tevrat’ta Hz. Mehdi (a.s.)’ın Manevi Baskı ve Zulüm Göreceği Bildirilmiştir
Psikolojik savaş tekniklerinden en bilineni hedef kitlenin duygu, düşünce ve davranışlarını, kendi amaçları doğrultusunda etkilemek ve değiştirmek amacıyla yapılan planlı propagandadır. Tarih boyunca tüm elçilere olduğu gibi Hz. Mehdi (a.s.)’a da yaşadığı toplumun önde gelen sınıfının psikolojik savaş teknikleri uygulayacağı ve bu yöntemle Hz. Mehdi (a.s.)’ı manevi baskı altına alarak ona zulmetmeye çalışılacağı gerek hadislerde, gerekse Tevrat’ta bildirilmiştir.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) bir hadisinde Hz. Mehdi (a.s.)’ı Hz. İbrahim (a.s.)’a benzeterek Hz. Mehdi (a.s.)’ın manevi bir ateşe atılacağını, ancak bu değerli zatın kötülüklerden Allah’ın yardımıyla emin bir şekilde güvenliğe çıkacağını şöyle bildirmiştir:
Peygamber İbrahim (a.s.) gibi İmam Mehdi (a.s.) da ALEVLENEN ATEŞTEN GÜVENLİ VE EMİN OLARAK çıkacaktır. (Mikyaal al-Makaarem, Cilt 1, Sayfa 181)
Hz. Mehdi (a.s.)’ın dünya hayatındaki imtihanın bir gereği olarak inkarcıların ve önde gelenlerin manevi baskılarına maruz kalacağı Tevrat’ta da şöyle bildirilmiştir:
“Yok yere zulmediyor bana önderler, oysa yüreğim senin sözünle titrer. Ganimet bulan biri gibi verdiğin sözlerde sevinç bulurum. Tiksinir, iğrenirim yalandan, Ama Senin yasanı severim.” (Mezmurlar 119:161-163)
“... Sıkıntıya düşünce RAB’be seslendim; Yanıtladı beni. Ya RAB, kurtar canımı yalancı dudaklardan, Aldatıcı dillerden!” (Mezmurlar 120:1-2)
“İnsanlarca hor görüldü, yapayalnız bırakıldı. Acılar adamıydı, hastalığı yakından tanıdı. İnsanların yüz çevirdiği biri gibi hor görüldü, ona değer vermedik.” (Yeşeya 53:3)
“İnsanlar beni küçümsüyor, halk hor görüyor. Beni gören herkes alay ediyor, Gülüp baş sallayarak diyorlar ki, “Sırtını RAB’be dayadı, kurtarsın bakalım onu, Madem onu seviyor, yardım etsin!”Mezmurlar 22:6-8)
Tevrat’ta da bazı kimselerin Hz. Mehdi (a.s.)’ı dinlerini dejenere etmekle, sapkınlıkla, yalancılıkla şuçlayacakları “Küstahlar yalanlarla beni lekeledi, ama ben bütün yüreğimle senin koşullarına uyarım. Onların yüreği yağ bağladı, bense zevk alırım yasandan. İyi oldu acı çekmem; çünkü kurallarını öğreniyorum. Ağzından çıkan yasa benim için binlerce altın ve gümüşten daha değerlidir.” (Mezmurlar 119:69-72) sözleriyle hatırlatılmaktadır.
“Sevecenlik göster bana, yaşayayım, çünkü yasandan zevk alıyorum. Utansın küstahlar beni yalan yere suçladıkları için. Bense senin koşullarını düşünüyorum. Bana dönsün Senden korkanlar, .ğütlerini bilenler.” (Mezmurlar 119:77-79)
“Uzaklaştır benden küçümsemeleri, hakaretleri. Çünkü öğütlerini tutuyorum. Önderler toplanıp beni kötüleseler bile, Ben kulun senin kurallarını derin derin düşüneceğim. .ğütlerin benim zevkimdir, Bana akıl verirler.” (Mezmurlar 119:22)
“Nedir uluslar arasındaki bu kargaşa, neden boş düzenler kurar bu halklar? Dünyanın kralları saf bağlıyor, hükümdarlar birleşiyor Rab’be ve meshettiği krala [Hz. Mehdi (as)’a] karşı. “Koparalım onların kayışlarını” diyorlar, “atalım üzerimizden bağlarını.” (Mezmurlar, 2:1-3)
“RAB’bi seviyorum, Çünkü O feryadımı duyar. Bana kulak verdiği için, yaşadığım sürece O’na sesleneceğim. Ölüm iplerine dolaşmıştım, ... Sıkıntıya, acıya gömülmüştüm. O zaman RAB’be yakardım, “Aman, ya RAB, kurtar canımı!” dedim. RAB lütufkar ve adildir, sevecendir Allah’ımız.” (Mezmurlar 116:1-5)
Hz. İsa (a.s.) ve Hz. Mehdi (a.s.)’ın ahir zamanda gelişi, Yüce Rabbimiz’in tüm insanlığa çok büyük bir müjdesidir. Bu mübarek şahısların zuhuruyla birlikte, bütün batıl inançlar, dinsiz ideolojiler yeryüzünden kalkacaktır. Böylece sevgisiz, huzursuz ve zulüm içinde yaşayan; şefkat, dostluk, merhamet, vefa, saygı gibi manevi değerlerin unutulduğu, materyalist dünyanın karanlığı içinde ezilen insanlar, derin imanın, üstün ahlakın hakim olduğu ve sevginin doyasıya yaşandığı bir döneme şahit olacaklardır. Allah’a Bir ve Tek olarak imanın hakim olacağı bu dönemde, artık fitne kalmayacak, çatışma ve savaş yaşanmayacak, kan akmayacaktır. İnsanlar, yüzyıllardır özlemini duydukları barış, adalet ve kardeşlik dönemine kavuşacak; Cenab-ı Allah’ın izniyle muhteşem bir Altın Çağ’a tanık olacaklardır.
Tevrat’ta, Yapılan Tüm Baskı ve Saldırıların, Hz. Mehdi (a.s.)’ı Daha da Güçlendireceği Bildirilir
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) Hz. Mehdi (a.s.)’a yapılan baskı ve saldırılarla, Hz. Mehdi (a.s.)’ın ününün ve şanının daha da yayılacağını bildirmiştir. Etkisinin dünya çapında giderek genişleyeceği, mecazi anlamda kullanılan, “sırtının ve karnının dövüle dövüle genişletilmesi” ifadesiyle müjdelenmiştir.
Tevrat’ta da deccalin ve deccaliyetin savunucularının k.tülük yapmak isterken, aslında Hz. Mehdi (a.s.)’ın gücünü artıracakları Hz. Mehdi (a.s.)’ın şanının, şöhretinin, etki gücünün artmasına vesile olacakları bildirilmiştir:
Korkma, çünkü Ben seninleyim, yılma, çünkü Tanrın benim. Seni güçlendireceğim, evet, sana yardım edeceğim; sana destek olacağım. “Sana öfkelenenlerin hepsi utanacak, rezil olacak. Sana karşı çıkanlar hiçe sayılıp yok olacak. Seninle çekişenleri arasan da bulamayacaksın. Seninle savaşanlar hiçten beter olacak.” (Yeşeya 41:10-12)
Burada Davut soyundan gü.lü bir kral çıkaracağım, meshettiğim kralın soyunu ışık olarak sürdüreceğim. Düşmanlarını utanca bürüyeceğim, Ama onun başındaki taç parıldayacak.” (Mezmurlar 132:17-18)
O’dur .cümü alan, halkları bana bağımlı kılan. Düşmanlarımdan kurtarır, başkaldıranlardan üstün kılar beni, zorbaların elinden alır. Bunun için uluslar arasında sana şükredeceğim, ya RAB, adını ilahilerle öveceğim. RAB kralını büyük zaferlere ulaştırır, meshettiği krala, Davut’a ve soyuna sonsuza dek sevgi gösterir. (Mezmurlar 18:47-50)
Sayın Adnan Oktar: “Peygamberler çok çile çekmiş, birçok imtihan çeşidiyle imtihan edilmişlerdir. Hz. Mehdi (a.s.) da böyle olacaktır.”
Her peygamber ayrı bir çile çekmiştir. Mesela Hz. Eyüp (a.s.)’ın çilesinin psikolojik bir ızdırap olduğu anlaşılıyor. İçten sebepsiz bir sıkıntının onu kapladığı anlaşılıyor. Ayette, “Ya Rabbi, bana şeytandan bir azap dokundu” dediği bildiriliyor. Cenab-ı Allah ne diyor? Sıkıntıyı en iyi geçiren şeylerden birisi olan “Soğuk su iç” diyor. Susuzluk hakikaten sıkıntı yapar insanda. Allah, “Hareket et” diyor “Ayağını depret”. Hakikaten hareketlilik de, spor da sıkıntıyı giderir. Ve “Yıkan” diyor, duş almak soğuk suyla yıkanmak sıkıntıyı ciddi şekilde hafifleten ve azaltan şeylerdir. Ama Allah onu bir mucize olarak meydana getiriyor tabii.
Hz. Mehdi (a.s.) da çeşitli yöntemlerle imtihan edilecektir tabii. Ama Hz. Mehdi (a.s.)’ın ne yöntemlerle imtihan olduğunu Allah ile o bilir. Onu biz bilemeyiz, sıkıntı illa klasik işkence anlamına gelmez, başka zorluklar da vardır. Mesela bizim bildiklerimiz vardır, bir de bilmediklerimiz vardır. Bir insanın biz içini bilemeyiz. Mesela Hz. Nuh (a.s.) kavminin hakaretleri, iftiraları ve alayları çok uzun sürmüştür, Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’e sürekli suikastler olmuş, hakaretler, iftiralar olmuş, dedikodular olmuştur. Bu mübarek insanların ruh alış gücü normal insanlara göre çok yüksek oluyor. Mesela, bir tıkırtı, herhangi bir tıkırtı bir insanı fazla rahatsız etmezken peygamberlerde çok şiddetli etki yapabilir. Çirkin bir söz bir başkasında hafif etki yaparken, peygamberlerde ve velilerde çok yüksek etki yapabilir. Mesela bir iftira veya baskıya yönelik bir söz. Yahut herhangi bir şey çok şiddetli bir iç sıkıntısına sebep olabilir ki Peygamberimiz (s.a.v.)’de bunu görüyoruz.
Kuran’da Allah, “Neredeyse onlar iman etmiyorlar diye kendini helak edeceksin” diyor. Helak edeceksin demek öleceksin neredeyse, o kadar canı yanıyor, o kadar şiddetli etki yapıyor onda. Başka bir insan tebliğ yapar adam inanmıyorsa inanmaz, işine bakar. Ama Peygamber (s.a.v.)’de çok şiddetli ızdıraba sebep oluyor, onun imtihanıdır o. Birçok yerde var mesela “Kalbinin daraldığını görüyorum, biliyoruz” diyor Allah ayette.
Bu herhangi bir daralma değil, sıradan bir daralma değil, şiddetli daralmalar kastediliyor. Mesela Hz. Musa (a.s.) “Ya Rabbi” diyor “Firavun’un yanına gideceğim ama dilim tutuluyor, göğsüm daralıyor.” Şimdi göğüs daralması öyle hafif bir şey değil yani dili tutulacak derecede psikolojik olarak muazzam bir sıkıntıya giriyor. Acayip bunalıyor ve kalbinde çok şiddetli ağrı oluyor, belki tansiyonu yükseliyor. Mesela çok şiddetli bir ızdırap şeklinde kendini gösteriyor. Başka bir insanda çok daha hafif olabiliyor o da onun imtihanı oluyor. Mesela adam öldürüyor, güzel ahlaklı bir insanın, yüksek vicdan sahibi bir insanın Allah vermesin bir insanı öldürmesi kazara öldürmesi dehşetli ızdırap verir. Mümin olduğu için çok şiddetli etkisinde kalır.
Sürekli gizlenmek mesela çok zordur. Buna benzer birçok imtihan çeşidiyle peygamberler imtihan edilmişlerdir yani bütün hayatları böyle gerilimlerle geçmiştir. Bu bir imtihandır. Hz. Mehdi (a.s.)’da da buna benzer veyahut bizim tahmin etmediğimiz imtihanlar olabilir. Ama biz gördüğümüzde onu anlayabiliriz. Hz. Mehdi (a.s.) bütün peygamberlerin özetidir. Hadislerde belirtilmiştir o. Bütün Peygamberlerin özetidir... (Sayın Adnan Oktar`ın 10 Ekim 2010 tarihli Kanal Avrupa ve Çay Tv röportajından)