MPL TV, 21 Kasım 2008 Adnan Oktar: Ama daha da ilerisinde KURAN’DA BORCU OLANIN BORCUNU AFFETME VARDIR. YANİ ASIL SİSTEMDE BUNUN OLMASI GEREKİR. İŞİN DOĞRUSU. BORÇLARIN AFFEDİLMESİ. Mesela bankaların çok daha anlayışlı olup daha uzun vadeye yayılarak borçlarını istemesi. Mesela on ise yirmiye çıkarılması. Bekleme müddeti mesela on aylıksa yirmi aya çıkarılması. Gevşetmesi. Yani bu kasılma çözüldüğünde müthiş bir hareketlenme olur. Çay TV, 11 Mart 2009 Adnan Oktar: … her hasta bizim sorumluluğumuzdadır millet olarak. Hasta olmak suç değildir, şereftir, onurdur ve yükümlülüğü bizim üzerimizdedir. Hasta olduğunda o adam, o kişi, o kardeşimiz artık bize emanettir, milletçe bize emanettir. Ona biz bakacağız, yemesinden, içmesinden, konforundan, neşesinden, mutluluğundan, tedavisinden, her şeyinden biz sorumluyuz. Hastadan para alınmaz, en kaliteli, en güzel hastaneye gidecek, birinci sınıf hastaneye gidecek KANSER hastası; orada aslanlar gibi tedavi olacak, hürmet görecek, sevgi görecek, hatta onun güzel geniş salonlarında oturtacaklar. Dini sohbetler yapılacak, konuşacak, morali güçlü olacak onun. Çünkü bu tip hastalıklar da biliyorsunuz moral önemli. Adama sen evini sattırırsan, arabasını sattırıyorsun, bankadaki bütün paralarını alıyorsun, borca sokuyorsun, adamı tedavi ediyorsun. Ama tedavi oluyor mu olmuyor mu o da ayrı mesele; adamı çift yerden vurmuş oluyorsun bu sefer. Hem hastalığına sevgi ve şefkat göstertmeyerek hem de ekonomik yönden çökerterek. Hastadan para alınmaz; bunu biz milli bir terbiye olarak bunu alacağız. Bu asla kabul edilecek bir şey değildir. |