Zamanın yıpratıcı etkisi her şeyde gözle görülür biçimde fark edilir. En son model diye alınan bir araba birkaç sene içinde kaçınılmaz olarak eskir. Çok beğenilen bir ev, 5-10 sene sonra eğer bakım yapılmazsa eski görünümlü bir yere dönüşür. Ancak tüm bunların yanında insan en büyük yıpranmaya kendi bedeninde şahit olur; geçen yıllarla birlikte insanın çok değer verdiği bedeni, geri dönülemez bir biçimde hasar görür. Yaşlılık çoğu zaman, düşünülmek istenmeyen, hayata dair planlara dahil edilmeyen bir dönemdir. İnsanlar fiziksel birtakım acizlikler içinde geçirecekleri yaşlılık dönemini mümkün olduğu kadar akıllarına getirmemeye çalışırlar. Ancak ne kadar akıllarına getirmemeye çalışsalar da hızla geçen zamanla birlikte insan bedeninde, gitgide daha da dikkat çeken bir değişim gözlenir. İnsanın belirli bir zaman içerisinde geçirdiği bu değişiklik Kuran’da şöyle bildirilmiştir: “Allah sizi bir za’ftan yarattı, sonra (bu) za’fın ardından bir kuvvet kıldı, sonra bu kuvvetin ardından da bir za’f ve yaşlılık verdi. Dilediğini yaratır. O, bilendir, güç yetirendir.” (Rum Suresi, 54)
Malezyaca ve İngilizce olarak yayınlanan, Malezya İslam Partisi’nin günlük gazetesi Harakah Daily News’da Harun Yahya'nın "Geçen Zamanın Silinmeyen İzi: Yaşlılık" başlıklı makalesi 08 Mayıs 2016 tarihinde yayınlandı.
http://www.harakahdaily.net/index.php/article/41121-growing-old-is-unavoidable
http://www.harunyahya.org/tr/Articles/111804/Gecen-Zamanin-Silinmeyen-Izi-Yaslilik