Evrimcilerin "Hatalı Tasarımlar" Yanılgısı
ucgen

Evrimcilerin "Hatalı Tasarımlar" Yanılgısı

45669

19. yüzyılın, bilimsel açıdan ilkel ortamında ortaya atılan evrim teorisi, günümüz bilimsel bulguları karşısında tam anlamıyla geçersiz durumdadır. Art arda yaşanan bilimsel keşifler, yaşamın yüklü miktarda genetik bilgi ve olağanüstü bir kompleksliğe dayandığını göstermiştir. Böylece evrimcilerin hayali mekanizmalarının canlılar üzerinde hiçbir evrimleştirici etkisinin olamayacağını göstermiş ve türleri Allah'ın yaratmış olduğunu kanıtlamıştır. Darwinistler ise yaratılış gerçeğini doğrulayan bu gelişmeler karşısında artık teorilerini savunamaz hale gelmişlerdir.

Darwinistler üsluplarını belirgin şekilde değiştirmiş, yaratılışı tam anlamıyla reddeden ve yaşamın tesadüflerle başladığı ve geliştiği iddialarını dile getiren anlatımları açıkça terk etmişlerdir. Son günlerde ortaya çıkan "hatalı tasarımlar" iddiası da canlılarda mükemmel bir yaratılış olduğunu inkar etmeyen, ama bu mükemmellik içinde hatalar bulunduğunu varsayan bir iddiadır. Darwinistler, "mükemmelliğin bazı noktaları eksik, bunların açıklanması gerekir" anlamına gelen sözleriyle canlılardaki mükemmel özellikleri inkar etmediklerini göstermiş olmaktadırlar.

Öncelikle belirtilmesi gereken şudur: Allah, kusursuz yaratan ve yoktan var edendir. Dolayısıyla Allah, bir canlıyı en mükemmel özelliklerle yaratmaya kadirdir. Nitekim canlılar alemindeki muhteşem kompleksliğe ve taklit edilemez üstünlüğe sahip sistemler, bunun birer delilidir.

Ayrıca Allah, tasarlamaya ihtiyacı olmayandır. Yüce Rabbimiz Allah, bir varlığı, dilediği an, dilediği şekilde, "Ol" emri ile yaratandır. Allah ayetinde bu gerçeği şu şekilde haber verir:

Gökleri ve yeri (bir örnek edinmeksizin) yaratandır. O, bir işin olmasına karar verirse, ona yalnızca "Ol" der, o da hemen oluverir. (Bakara Suresi, 117)

Dolayısıyla, canlılardaki trilyonlarca mükemmel özelliği görmezden gelip bunlardan birkaç tanesinin "hatalı tasarlandığını" iddia etmek, Allah'ın üstün gücünü hakkıyla takdir edememekten kaynaklanmaktadır.

Dünya hayatında, insan da dahil olmak üzere tüm canlıların eksiklikler ve kusurlarla yaratılması, Allah'ın özel olarak var ettiği bir durumdur. Allah dünya hayatını bir imtihan yeri, tüm canlıları da ölümlü olarak yaratmıştır. İnsanın ölümsüz kılınacağı, sonsuza kadar yaşayacağı asıl hayat, ahiret hayatıdır. Bu gerçek bir Kuran ayetinde şöyle bildirilmiştir:

Her nefis ölümü tadıcıdır. Biz sizi, şerle de, hayırla da deneyerek imtihan ediyoruz ve siz Bize döndürüleceksiniz. (Enbiya Suresi, 35)

Darwinistler ise, insanın dünyada sahip olduğu acizlikleri ve eksiklikleri, Darwinizm'e bir delil olarak kullanma çabasına girişmişlerdir. Bu nedenle canlılardaki yapıları birbirleriyle kıyaslayarak, insanla ilgili hayali kusurlar üretmeye çalışmaktadırlar. Oysa bu bakış açısına göre üretilen örnekler birer demagojiden ibarettir ve bunların bir sınırı da yoktur.

Örneğin, bir evrimci kaynakta geçen "Eğer insan mükemmel bir yaratılışa sahipse neden köpek balığında olduğu gibi sürekli olarak yenilenen dişlere sahip değil" sorusunun mantığına göre her isteyen, kendi hayallerine göre bir insan tasavvur edebilir. Birisi, "neden insanlar da kartallar gibi kilometrelerce uzağı göremez?" diye sorarken bir başkası "insanlar neden kedigiller gibi kuvvetli bir gece görüşüne sahip değildir? diye sorabilir. Başka insanlar daha ileri giderek, "İnsanın niye iki ayağı var? Halbuki dört ayağı olsa daha hızlı koşardı�..." gibi sorular da üretebilirler.

Evrimcilerin yerine biz soruları sormaya devam edelim. Örneğin ağaçlar kopan yapraklarını yenileriyle değiştirebilirler. Bir ağacın kupkuru dallarından her yıl yeniden yeşil yapraklar fışkırır ve bu büyük bir yaratılış gerçeğidir. Veya bazı canlıların kolları kopmakta, hatta bu canlılar ikiye bölünmekte fakat sonrasında bedenlerindeki eksik kısım yeniden inşa edilmektedir. Bu gerçeklere bakılarak, çeşitli kazalarda kulak, kol veya bacakları kopan insanlarda da bu organların yerine neden yenileri çıkmıyor sorusu sorulabilir. Darwinistlerin burada gözardı ettiği nokta şudur: Tüm bu canlıları yaratan ve organları koptuğu zaman onları bir yenisiyle değiştiren Allah'tır. Ve eğer Allah dileseydi, insanı da bu gibi mükemmel özelliklere sahip olarak yaratabilirdi. Dolayısıyla insanın bu özelliklerden eksik yaratılması, Allah'ın takdiridir.

Darwinistlerin, yeryüzündeki trilyonlarca yaratılış delilini ve bunlardaki mükemmellikleri görmezden gelerek, yaratılış gerçeğini inkar yolunda uydurma hatalarla gelmeleri, ancak kendi bozuk mantık örgülerinin bir göstergesi olabilir. Rabbimiz, ahirete inanmayanların bu özelliğini şöyle bildirmektedir:

"Ahirete inanmayanların kötü örnekleri vardır, en yüce örnekler ise Allah'a aittir. O, güç sahibi olandır, hüküm ve hikmet sahibidir. (Nahl Suresi, 60)

Ayrıca Darwinistlerin, bu mantığa göre insan için ölümsüzlüğü istiyor olmaları gerekmektedir. Oysa Allah insanı zayıf yaratmış olduğunu bildirmektedir. (Nisa Suresi, 28). Her insanın dünyadaki yaşamı ölümle son bulacaktır. Allah, dünya hayatındaki her olay için bir sebep yarattığı gibi, ölüm için de sebepler yaratmıştır. Örneğin ölümün başlıca sebeplerinden biri yaşlılık, diğeri de hastalıklardır. Allah, insana bu eksiklik ve zayıflıkları; dünyanın sonsuza kadar yaşanacak mükemmel bir yer olmadığını, eksik ve kusurlu olduğunu görmesi, ahiret yurdunu isteyip anması için özel olarak vermiştir.

Kısacası "insan neden eksik ve zayıf yaratılmıştır, neden başka canlılardaki mükemmellikler insana verilmemiştir? sorularının tek cevabı, insanın ahireti için dünyada imtihana tabi olması ve dolayısıyla ölümlü bir varlık olarak yaratılmış olmasıdır. Kuşkusuz Allah dilese, bu dünyayı kusursuz yaratabilir, tüm güzellikleri ve üstünlükleri bir arada var edebilirdi. Allah, kusurların tümünü yok ettiği, üstünlüklerle donattığı ve özel olarak yarattığı cennet ile buna kadir olduğunu göstermektedir. Ölümle ilgili gerçekler karşısında Darwinistlerin artık öne sürecek demagojisi de kalmamaktadır. Çünkü Darwinistlerin "şu canlı ölümlü değil, o zaman insan neden ölümlü" diyebilecekleri bir örnek bulunmamaktadır.

Sonuç:

Evrimci düşünce artık tükeniştedir. Tesadüf iddiasını bilim kisvesi altında defalarca tekrarlayarak toplumu iknaya çalışma taktiğinin artık iflas ettiğini Darwinistler de görmektedirler. Bunun yerine "Madem yaratılış var... diğer canlılardaki mükemmellikler neden insanda yok?" mantığında yaklaşımlar sergilemektedirler. Böylece, canlılardaki yaratılışın üstünlüğünü kabul eden bir çizgiye geldiklerini, yaratılışı düşünür olduklarını açıkça göstermektedirler.

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo