Liège Üniversitesinin aylık dergisinde yayınlanan bir makalede Adnan Oktar`ın evrim konulu çalışmaları ve bu çalışmaların etkisi üzerinde duruluyor. 15 Mayıs 2007 tarihli dergideki haberin başlığı ``Şaşırtan bir Yaratılışçılık örneği: Türk bir eser evrimi tartışmaya açıyor!`` Haberde özetle şu ifadeler yer alıyor:
... Yedi ciltlik bir eserin birinci cildi olduğu bilgisi verilen 770 sayfalık, kuşe kağıda, renkli baskı, çok iyi belgelendirilmiş, kusursuz bir Fransızca… Kısacası çok güzel bir kitap (…)
... Liège`de profesör olan Laurence Bouquiaux şöyle bir itirafta bulunuyor: ``... Kitabı daha yakından inceledim. Ve sonunda yazarın kurduğu bağlantıyı kavradım. Oktar tartışmaya açtığı konu ``Yaratılışçılık ve Evrimcilik`` ve bunu alışılmadık terimlerle dile getiriyor. Üstelik bilimsel itirazları Kuran`dan yola çıkarak yapmıyor… Yaratılışçılığı bilim adına savunuyor… Sonradan bir daha geri dönüşü olmayan bir karşı atak yaşamak istemiyorsak, tartışmanın şu an ulaştığı konumu çok iyi tespit etmekte fayda var... Oktar, bilimsel platformdaki delillendirmelerin bir bölümünde doğanın bilimselliğinden faydalanıyor. 500 sayfa boyunca on milyonlarca yıl yaşındaki fosilleri ve bu fosillerin günümüzde yaşayan örneklerini bir araya getiriyor ve aralarında en ufak bir farklılık olmadığı gerçeğini meydana çıkarıyor. Kitabın finalini tam oturtmak için hiçbir genetik mutasyonun bir türe fayda sağlamayacağı, hiçbir ara geçiş formu olmadığını da ekliyor (…)
... Yaratılış Atlası`nı 14 ve 16 yaşlarındaki iki kızıma da gösterdim. Onlara göre çok güzel, harika resimlendirilmiş ve kitaptaki açıklamalar çok anlaşılır. Ancak kitapta yazan bilgilerin okulda kendilerine öğretilenler ile uyuşmadığını söylediler…
Ayrıca internette de kitaba sansür getirilmemesi taraftarıyım: tam aksine, bu kitap bence öğrencilerin bu eseri kendilerinin inceleyerek statüsü ve niteliği hakkında olumlu ya da olumsuz, kendilerinin karar vermesi gerektiğini düşünüyorum....