Monark kelebekleri, sonbahar döneminde gerçekleştirdikleri hayranlık uyandırıcı göçle bilinirler. Milyonlarca kelebek sonbaharla birlikte tam 3200 kilometrelik yolculuk için havalanmaya hazırdır. Göç, çok ilginç bir biçimde, tam sonbaharda gecenin gündüze eşitlendiği gecede başlar. Kanada`dan havalanan bu dev kelebek bulutunun hedefi Meksika`dır. Bu ülkelerarası yolculukta izlenen rota son derece hassas ayarlanmıştır: Kelebekler, Meksika`da her defasında hep aynı dağların yamaçlarını bulur ve kışı buradaki volkanik kayalarla kaplı arazide geçirirler. Burada Aralık`tan Mart'a kadar 4 ay boyunca hiçbir şey yemezler. Yaşamlarını vücutlarındaki yağ stoklarıyla sürdürürken, yalnızca su içerler.
İlkbaharda açmaya başlayan çiçekler, Monarklar için önemlidir. 4 aylık bir bekleyişten sonra ilk defa bu dönemde kendilerine bir bal özü ziyafeti çekerler. Mart sonunda yola koyulmadan önce çiftleşirler. Tam gece ile gündüzün eşitlendiği gün koloni tekrar geldiği yere dönmek üzere, kuzeye uçmaya başlar.
Bu durum, bilim adamları için büyük bir merak konusudur. Kelebek gibi küçük bir canlı nasıl olup da 3200 kilometre gibi uzun bir mesafeyi havada katedebilmekte, milyarlarca defa kanat çırptığı bu yolculuk için nasıl olup da yeterli enerjiyi depolayabilmektedir? Dahası, milyonlarca kelebek nasıl olup da aynı anda bu kararı vermektedir? Bilim adamları için bu soruların yanında asıl bilmeceyi, kelebek nesilleri hakkında bilinenler oluşturmaktadır.
Bir senede dört ya da beş nesil monark kelebeği yaşar. Sonbahar göçünü bu nesillerden sadece bir tanesi gerçekleştirir. Bu neslin ömrü diğerlerininkinden çok daha uzundur. Diğer nesiller ortalama 6 hafta yaşadıkları halde göç eden nesil 6 ay kadar yaşayabilir. Böylece göç eden nesiller her sene yenilenmiş olur. Bir diğer deyişle, göçe hazırlanan nesil bu yolculuğa ilk kez çıkmakta, 3200 kilometre uzaktaki bölge, ya da geçilecek yollar hakkında ‘hiçbir şey` bilmemektedir. Bir göç nesli, bir önceki senedeki göç neslinin, torunlarının torunlarıdır. Bu kelebekler nasıl olup da hiçbir bilgileri, haritaları ve yön belirleme pusulaları olmadan bu ‘bilinmeyen` yolculuğu başarabilmektedirler?
Güneşe Doğru Ayarlanan Bir Pusula mı?
Bilim adamları arasındaki yaygın düşünce, monark kelebeklerinin bu isabet yeteneğinin güneşin gökyüzündeki konumunun izlenmesine bağlı olduğu yönündeydi. Ancak aynı bilim adamları, güneşin gökyüzünde sürekli hareket ediyor olmasının bu varsayım için önemli bir sorun oluşturduğunun hep farkında oldular. Bu sorunu ABD`deki Massachusetts Üniversitesi Tıp Okulu araştırmacılarından Lincoln Brower şöyle ifade ediyor:
``Eğer güneydoğu yönünde Meksika`ya gitmek istiyorsanız, gün doğarken güneşe göre açıyı hesaplarsınız. Bununla ilgili sorun ise, güneydoğuya doğru yönünüzle güneş arasındaki açı farkının, güneş gökyüzünde hareket ettikçe değişmesidir``. (Internal Clock Leads Monarch Butterflies to Mexico, John Roach, 10 Haziran 2003)
Brower ve arkadaşları, kelebeğin sürekli değişen bu hesaplamayı nasıl başarabiliyor olabileceği sorusuna cevap vermek için bir dizi deney gerçekleştirdiler. Sonuçları ABD`nin ünlü araştırma dergisi Science`ta yayınlanan deneylerinde, kelebeğin bu hesaplamalarında ‘içsel saatin` oynadığı rolü ortaya çıkardılar. (Internal Clock Leads Monarch Butterflies to Mexico)
Biyolojik saat adıyla da bilinen bu içsel saatler, canlıların genlerinde 24 saatte bir tekrarlanan ritimler sayesinde uyku ve uyanıklık hallerindeki gibi fizyolojik etkinlik seviyelerini düzenlemede rol oynarlar. Bu saatlerin hayranlık uyandıran bir özelliği ise ortamdaki ışık seviyesine göre ritimlerin ayarlanması. Işıkları açık bir odada uyumakta zorlanmamızın nedeni de bu ayarlamadır.
Bilim adamları, kelebeklerin yolu üzerindeki ABD`nin, sonbahar mevsiminin ışık şiddetini gece ve gündüze göre taklit edebilen bir laboratuvar ortamı hazırladılar. Bu ortamda bir süre tutulan kelebekler daha sonra açık havadaki uçuş simülatörüne (kelebek uçuşunun yapay olarak gözlemlenebilmesini mümkün kılan camekanla kaplı cihaz) yerleştirildi. (Harun Yahya, İhtişam Her Yerde)
Kelebekler daha sonra, cihaza ince metal bir telle bağlandı. Böylece kelebekler ancak ileri-geri ve sağa-sola hareket edebilecek şekilde sabitlenmiş oldular. Kelebeklere uçtukları izlenimini vermek için cihazın zemininden kelebeklerin altına doğru hafif bir de hava akımı yönlendirildi.
Bu ayarlamalar sonunda görüldü ki, sonbahar günlerini taklit eden laboratuvar ortamında bir süre kalmış olan bu kelebekler sanki Meksika yönüne gidiyormuş gibi güneydoğuya yöneldiler. Bu yönelme, kelebeğin, sonbahardaki ışık şiddetinde güneydoğuya doğru gidecek şekilde ‘programlandığını` ortaya koyuyordu.
İçsel saatin rolünü ortaya çıkaran bu araştırmayı yorumlayan Kansas Üniversitesi böcek bilimcilerinden Orley Taylor, ``Bu araştırma, Monark göçünü anlamamızda gerekli çok sayıda araştırmadan sadece bir tanesi`` diyor. (Illuminating the Circadian Clock in Monarch Butterfly Migration, Science, cilt 300, sayı 5623, 23 Mayıs 2003, s. 1303-1305.)
Monark Pusulası: Allah`ın Sonsuz Kudretinin Bir Göstergesi
Elbette bir monark kelebeği kendi genlerinde böyle bir sistem meydana getirerek kendi kendini programlayamaz. Milyonlarca kelebeğin her birinde varolan ve bir pusula görevi gören bu sistemin üstün bir Yaratıcı'nın tasarımı olduğu açıktır. Hiçbir takvime sahip olmayan monark kelebeklerinin gece ile gündüzün birbirine tam da eşitlendiği günlerde yola çıkmaları da bu üstün aklın ilhamıyladır. Kelebekleri biyolojik pusulalarla donatan, bu göç sırasında milyonlarcasını dağılmadan birarada tutan, göklerin, yerlerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi olan Allah`tır. Allah`ın canlılar üzerindeki hakimiyeti Kuran`da şu şekilde bildirilmektedir:
"Ben gerçekten, benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a tevekkül ettim. O'nun, alnından yakalayıp-denetlemediği hiçbir canlı yoktur. Muhakkak benim Rabbim, dosdoğru bir yol üzerinedir. (dosdoğru yolda olanı korumaktadır)" (Hud Suresi, 56)