Darwinistlerin yenilgiye uğradıkları ve tamamen çaresiz kaldıkları yaşadıkları panikten anlaşılır. Öylesine şiddetli bir panik içine girerler ki, evrimi diriltebilmek adına Darwinist yayınlarda kontrolsüz bir yayın ağı başlar. Bu yayınlarda savunulan iddiaların ortak özelliği ise şudur: 150 yıllık klasik Darwinist iddiadır ve binlerce kere yalanlanmıştır. Ve dahası, insanlar bunun yalanlanmış sahte bir iddia olduğunu artık ezbere bilmektedirler.
Hiç kuşkusuz ki son yıllar Darwinistler için oldukça zor geçmektedir. Yenilginin bu kadar ani olacağını hesap edememişlerdir. Yenilginin dozu ise, Sayın Adnan Oktar’ın Darwinizm’i yerle bir eden açıklamaları ve itiraz edilemezlik özelliğine sahip yayınları vesilesiyle her geçen gün daha da artmaktadır. İşte günümüzde Darwinist medyada oluşan paniğin de sebebi budur.
Türkiye’de Darwinist propagandanın savunuculuğunu yapma görevini üstlenmiş olan NTVmsnbc ve ardından Radikal gazetesi de geçtiğimiz günlerde işte bu paniğin en güçlü örneğini verdiler. Bilimsel delillerle defalarca çürütülmüş bir iddiayı, hayali körelmiş organlar iddiasını, şaşırtıcı şekilde tekrar gündeme getirdiler. Muhtemelen bunlara inanacak kişilerin halen var olduğunu zannetmişlerdi. %99’u evrimi reddeden Türkiye’de bu aldatıcı açıklamanın halen bir etki uyandıracağını düşünmüşlerdi. Bu durum, basireti ve vicdanı güçlü Türk halkının böyle oyunlara artık aldanmadığını tam olarak kavrayamadıklarını gösteriyordu.
Evrimcilerin yenilgi heyecanları
Adnan Oktar'ın 29 Eylül 2009 tarihli Çay TV röportajından
Darwinizm’i diriltmeye çalışan tüm yayınlar şunu bilmelidirler: Ölmüş olan Darwinizm’i kurtarabilmeleri artık imkansızdır. Bu hayallerini gerçekleştirmelerinin hiçbir yolu yoktur. Yoğun propagandalar da artık Darwinistlere bir sonuç vermemektedir. Özellikle Türkiye’de bu yöntemle insanları aldatmaya çalışmak, söz konusu kişileri oldukça komik duruma düşürmektedir. Söz konusu yayınlar, artık bu beyhude çabadan vazgeçmeli, insanlara gerçek bilimsel deliller sunmalıdırlar.
Darwinistlerin, hayali körelmiş veya işlevsiz organlar iddiasının geçersizliği ile ilgili olarak daha önce bilimsel çalışmalar dahilinde vermiş olduğumuz oldukça fazla sayıda cevap ve bilimsel açıklama bulunmaktadır. Söz konusu çalışmalardan birkaçını buradan ve buradan okuyabilirsiniz.