Geçtiğimiz günlerde Almanya’daki Hıristiyan Demokratlar ülkede cami yapımını destekleyen bir yürüyüş yapmışlardı. Bundan kısa süre sonra, Alman Piskoposlar Konferansı çerçevesinde bir araya gelen Katolik piskoposlar da ülkede cami yapımını desteklediklerini açıkladılar. Konferans sonunda 67 piskopos, din özgürlüğünü savunan ve hoşgörü çağrısında bulunan bir bildiri yayınladılar.
Bu hoşgörülü ve sıcak yaklaşım tüm insanlar için güzel bir müjdedir. İslam tarihini incelediğimizde de herkesin özgürce ibadet edebildiği, inançlarının gereklerini yerine getirebildiği bir toplum modeli görülür. Kuran"da Ehl-i Kitab"ın yani Hristiyanların ve Yahudilerin ibadet yerleri olan manastır, kilise ve havraların da, Allah"ın koruduğu ibadet mekanları olduğu bildirilmiştir:
... Eğer Allah"ın, insanların kimini kimiyle defetmesi olmasaydı, manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah"ın isminin çokça anıldığı mescidler, muhakkak yıkılır giderdi. Allah Kendi (dini)ne yardım edenlere kesin olarak yardım eder. Şüphesiz Allah, güçlü olandır, aziz olandır. (Hac Suresi, 40)
Peygamberimiz (sav)"in hayatı da bu gibi örneklerle doludur. Hatta Peygamberimiz (sav) kendisiyle görüşmeye gelen Hristiyanların kendi mescidinde ibadet etmelerini söylemiş ve bu amaçla mescidi onların kullanımına bırakmıştır. Peygamberimiz (sav)"den sonraki halifeler devrinde de bu hoşgörülü anlayış korunmuştur. Şam fethedildiği zaman, camiye çevrilen bir kilise ikiye bölünmüş, bir yarısında Hıristiyanlar, öbür yarısında Müslümanlar ibadet etmişlerdir.
Bugün Almanya’da yaşanan bu gelişme de benzer bir hoşgörünün yansımasıdır.
Milligazete, 28 Eylül 2008 | Yeniasya, 28 Eylül 2008 |