Alglerle ilgili yapılan bilimsel araştırmalar, bu canlıların yaklaşık 3,5 milyar yıl önce Güney Afrika'daki kayalarda, günümüzde sahip oldukları tüm özelliklerle birlikte, aniden ortaya çıktıklarını göstermektedir. Bu durum evrimcilerin asılsız iddialarına net bir cavap vermektedir. Yeryüzünün oksijen ve besin kaynağı olan algler, başka canlıların bedenlerine girip onlara çeşitli faydalar da sağlar. Bu durum, Allah'ın mutlak varlığını görmek isteyenler için büyük ve benzersiz deliller arasındadır. Örneğin pembe renkleri ile görmeye alıştığımız flamingolar, aslında renklerini alglerden alırlar. Flamingoların yedikleri algler, hayvanın her yanına yayılarak tüylerini renklendirmeye vesile olurlar.
Başka bir örnek olarak, zooxanthellae adındaki küçük bir alg türü deniz taraklarının bedenlerini kendilerine barınacakları rahat bir ortam olarak görürler. Deniz tarakları da buna karşılık algleri düşmanlarına karşı korurlar. Bunun yanı sıra ortak yaşadığı bu canlı için karbondioksit, nitrojen ve fosfor gibi besinleri de sağlarlar. Elbette bütün bunların karşılığında zooxanthellae tarafından hazırlanan maddeler de deniz taraklarının başlıca besin maddesini oluştururlar.
Algler ince ve katı bir hücre zarına ve kompleks bir çekirdeğe sahiptirler. Klorofil, fotosentezin ışık reaksiyonlarını gerçekleştiren özel bir zarla korunmuştur. www.mikrodunyamucizesi.com