Üçüncü vazifesi:
... O ZAT, BÜTÜN EHL-İ İMANIN (iman edenlerin) MANEVİ YARDIMLARIYLA ve İTTİHAD-I İSLAM’IN MUAVENETİYLE (İslam Birliği’nin yardımlaşmasıyla) ve BÜTÜN ULEMA VE EVLİYANIN (alimlerin ve velilerin) ve bilhassa AL-İ BEYT’İN NESLİNDEN (Peygamberimiz (sav)'in soyundan) HER ASIRDA KUVVETLİ VE KESRETLİ (çok sayıda) BULUNAN MİLYONLAR FEDAKAR SEYYİDLERİN İLTİHAKLARIYLA (Peygamber soyundan gelen fedakar kimselerin katılımlarıyla) O VAZİFE-İ UZMAYI (büyük görevi) YAPMAYA ÇALIŞIR. (Emirdağ Lahikası I, 206. Mektup, s. 260)
Bediüzzaman “İTTİHAD-I İSLAM’IN MUAVENETİYLE” yani ‘İslam Birliği'nin yardımlaşmasıyla’ sözleriyle, Hz. Mehdi (a.s.)'ın üçüncü görevini, -diğer tüm yardım ve desteklerin yanı sıra-, “İSLAM BİRLİĞİ’NİN YARDIMLAŞMASIYLA” yerine getireceğini bildirmiştir. Böyle bir birlik Bediüzzaman'ın yaşadığı dönemde henüz oluşmamış, dolayısıyla da böyle büyük bir ittifakın yardımı da söz konusu olmamıştır. Bediüzzaman İslam Birliği'nin bu yardımlaşmasının Hz. Mehdi (a.s.) döneminde gerçekleşeceğini ve onun üçüncü görevinde büyük bir destek sağlayacağını belirtmiştir.
Bediüzzaman bu açıklamasıyla, bir kez daha kendisinin ‘Mehdi' olmadığını delillendirmiş ve Hz. Mehdi (a.s.)'ı bekleyen kimselerin bu önemli alameti dikkate almaları gerektiğini hatırlatmıştır.
'Bediüzzaman kendisinin 'Ahir zamanın büyük Mehdisi' olmadığını delilleriyle birlikte açıklamıştır' makalesine geri dönmek için tıklayın <<<<<<