Konferansa konuşmacı ve izleyici olarak katılan bilim insanlarının, akademisyenlerin, üniversite öğrencilerinin, sanatçıların, siyasetçilerin ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin ortak görüşü, ilkokuldan itibaren ülkemizdeki eğitim müfredatının en baştan revize edilmesidir. Buna göre evrim iddialarının bilimsel gerçekmiş gibi okutulmasından vazgeçilip, tek yanlı eğitime son vererek, Yaratılışı kanıtlayan bilimsel delillerin de müfredatta yer alması gerekmektedir..
150 yıl önceki bilimsel koşullarda ortaya atılmış bir teori olan evrim teorisinin, özellikle toplumları dini değerlerden uzaklaştırmak amacıyla bilimsel bir gerçekmiş gibi sunulduğu ve günümüzün bilimsel verileri ışığında hiçbir bilimsel geçerliliğinin olmadığının ispatlandığı gençlerimize anlatılmalıdır.
Önerimiz: Ders kitaplarında hayatın kökeniyle ilgili bölümlerde evrim teorisi anlatılırken, bu teorinin aşağıda özetleyeceğimiz bilimsel veriler ışığında çürütüldüğüne de yer verilmesi; bu teorinin karşısında yer alan Yaratılış gerçeğinin ise bilimsel verilerle nasıl desteklendiğinin anlatılmasıdır. Okul müfredatlarında evrim teorisinin yanı sıra bilimsel delillerin de okutulması gerekmektedir. Öğrenciler bu eğitim sırasında herhangi bir şekilde yönlendirilmeyecekler, sadece kendilerine sunulan bilimsel gerçeklere göre karar vereceklerdir. Bunun için, okullarda, mutlaka bu bilimsel gerçeklerin sunulacağı bir müfredat değişikliğine ihtiyaç vardır. Çocuklarımız şu anda bu bilimsel delillere okul müfredatlarında herhangi bir şekilde ulaşamamakta ve tek yönlü bir eğitim almaktadırlar.
Evrim teorisinin bilimsel açıdan açmazlarının aşağıdaki başlıklarda toplanması mümkündür:
◉ Evrim teorisi, cansız moleküllerin canlılığı nasıl oluşturduğunu açıklayamaz. İlk proteinin nasıl meydana geldiğine dair bir açıklaması yoktur.
◉ En basit protein molekülünün dahi var olabilmek için başka proteinlere ve hücrenin varlığına ihtiyaç vardır. Evrimi savunan bilim adamlarının bu sorunu çözmek için ileri sürdükleri hayali mekanizmaların hepsi bilimsel verilerle çürütülmüştür.
◉ Evrim teorisi, insan ruhunun ve zihninin nasıl oluştuğuna dair bir açıklama getirememektedir.
◉ Evrimcilerin iddia ettikleri ara geçiş formları 150 yıldır aranmalarına rağmen fosil kayıtlarında yer almamaktadır. TEK BİR ARA FOSİL DAHİ BULUNAMAMIŞTIR. Yüz milyonlarca fosil bulunmuştur, ancak bunlardan hiçbiri ara geçiş formu değildir, günümüz canlılarına veya soyu tükenmiş bazı canlılara ait, tam türlerdir.
◉ Evrimcilerin ara fosil olarak öne sürdükleri Archaeopteryx gibi fosillerin tamamının aslında bir ara fosil olmadığı detaylı incelemeler sonucunda ispatlanmıştır. Günümüzde ara form olarak sadece hayali çizimler sunabilen evrimciler, tek bir ara form fosili örneğini dahi getirememektedirler.
◉ Canlılığın ilk izlerine rastlanan 540 milyon önceki Kambriyen Patlaması olarak adlandırılan dönemde trilobit benzeri son derece kompleks canlıların fosillerine rastlanmaktadır. 3.000 mercekli göz gibi kompleks organlara sahip bu canlıların aniden fosil kayıtlarında belirmesi, evrim teorisinin aşamalı evrim iddiasını çürütürken, bir anda Yaratılış gerçeğini delillendirmektedir.
◉ Hubble teleskobunun ilettiği ilk bilgiler ışığında evrenin bir başlangıcı olduğu ve bu başlangıcın Büyük Patlama ile meydana geldiği ispatlanmıştır. Bu gerçek, evrenin ezeli olduğunu, bir başlangıcı dolayısıyla bir Yaratıcısı olmadığını iddia edenlerin teorilerini de çürütmüştür. Evrenin bir başlangıcı vardır, yaratılmıştır.
Uygun görüldüğü takdirde, Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı olarak evrim teorisini bilimsel olarak çürüten tüm delilleri, araştırmacılar, eğitmenler ve konunun uzmanlarından oluşturacağımız bilim kurulu ile her seviyedeki ders kitabı için bir araya getirebileceğimizi, bu konuda her türlü destek ve katkıya hazır olduğumuzu bildirir, bu metni görüşlerinize sunarız.
Sen Yücesin,
bize öğrettiğinden başka bizim hiçbir bilgimiz yok.
Gerçekten Sen, herşeyi bilen,
hüküm ve hikmet sahibi olansın.
(Bakara Suresi, 32)