Resimdeki çift parçalı bir fosildir. |
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Micheal Ruse, evrimcilerin fosil kayıtları karşısındaki zorluklarını şöyle özetlemektedir: "Tabii bulabilirse eğer, ara geçiş formlarının neden var olması gerektiğini göstermeli ve aynı zamanda fosil kayıtlarının neden böyle aniden başladığını açıklamalıydı. Fosil kayıtları en ilkelden, en kompleks canlıya doğru aşamalı olarak gitmemekte, fakat gerçekten oldukça kompleks ve gelişmiş canlı formlarını içeren bir patlamayla başlamaktadır." (Michael Ruse, The Evolution Wars: A Guide to the Debates , Rutgers University Press, 2001, s. 49)
Darwinistlerin bu dayanaksızlığı görmemekteki ısrarının bir anlamı yoktur. Evrim teorisi, bilimsel bulgular karşısında yenilgiye uğramış, fosil bulguları evrimi yıkmıştır. Resimdeki 95 milyon yaşındaki Elopidae fosili de evrimi yıkan bulgulardan biridir.
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Bugüne kadar elde edilen tüm zargana fosilleri, tüm yapılarıyla tam ve noksansızdır. Zarganaların bir başka balıktan türediğine ya da aşama aşama bugünkü halini aldığına dair fosil kayıtlarında hiçbir delil yoktur. Bu, Darwinistlerin iddialarını geçersiz kılan, Yaratılış'ın ise açık bir gerçek olduğunu ortaya koyan bir bilgidir.
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Evrimciler, sürekli varsayımlardan bahseder, canlılığın kökenine dair çeşitli tahminlerde bulunurlar. Ancak bu tahminlerini hiçbir bilimsel bulguyla destekleyemezler. Bilimsel bulgular kapsamlı olarak incelendiğinde, tüm bilim dallarının evrim iddiasını reddettiği görülür.
Yılan yıldızı fosilleri de evrimi reddeden bilimsel bulgulardan biridir. Yılan yıldızları, aradan geçen uzun devirlere rağmen hiç değişmemiştir. Resimdeki yılan yıldızı fosili de 95 milyon yıllıktır ve günümüzdeki yılan yıldızlarının aynısıdır.
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Fosil kayıtlarında farklı canlı türlerinin sözde atası olacak bir tek canlı örneğine dahi rastlanmamıştır. Örneğin, yılan balıklarının hep yılan balığı olduğunu gösteren sayısız fosile karşın, bir tane bile yılan balığının atası olduğu söylenebilecek fosil yoktur. Evrimcileri büyük bir açmaza sokan bu gerçek, pek çok bilim adamı tarafından da dile getirilmektedir. Indiana Moleküler Biyoloji Enstitüsü Başkanı Prof. Rudolf A. Raff ve Indiana Üniversitesi'nden Thomas Kaufman konuyla ilgili şunları söylemektedirler:
"Fosil türleri arasındaki atalara veya ara geçiş formlarına ait fosillerin eksikliği sadece erken metazoan dönemine özel bir gariplik değil. Boşluklar genel olarak var ve fosil kayıtları boyunca geçerli." (Raff and Kaufman, Embryos, Genes and Evolution: The Developmental-Genetic Basis of Evolutionarny Change, Indiana University Press, 1991, s. 34)
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Bugüne kadar hiç yarım yüzgeçli, yarım solungaçlı, sindirim sisteminin sadece bir kısmı oluşmuş, gözünün biri henüz meydana gelmemiş garip bir kum balığı fosiline rastlanmamıştır. Bulunan her kum balığı fosili, günümüzdeki kum balıklarının sahip olduğu görünüme ve yapıya tam olarak sahiptir. Bu da, canlıların kademeli olarak geliştikleri yani küçük değişiklikler geçirerek ilkelden gelişmişe doğru evrimleştikleri iddiasında olan Darwinizm'i geçersiz kılmaktadır.
Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 50 milyon yıl
Bölge: Monte Baldo, Italya
150 yıldır yapılan kazı çalışmaları, her defasında evrime darbe vuran deliller ortaya koymuştur. Bunlardan biri de, yengeçlerin hep yengeç olarak var olduklarını gösteren, 50 milyon yaşındaki yengeç fosilidir.
Evrim masalını destekleyebilecek bir tane bile fosil örneğinin bulunmamış olması, kuşkusuz evrimcilerin en büyük kabuslarından biridir. Üstelik evrimcilerin bu kabusu hiçbir zaman son bulmayacaktır. Çünkü bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da elde edilen her fosil evrimin yaşanmadığını, tüm canlıları Allah'ın yarattığını gösterecektir. Rethinking Anthropology (Antropolojiyi Yeniden Düşünmek) isimli kitabın yazarı E. R. Leach de Nature dergisindeki bir yazısında "Fosil kayıtlarındaki eksik halkalar Darwin'i endişelendiriyordu. Bunların gelecekte bulunacağından emindi, ancak bu kayıp halkalar hala eksik ve eksik olarak kalmaya devam edecekler gibi görünüyor." (E.R. Leach; Nature, 293:19, 1981) sözleriyle bu gerçeğe dikkat çekmektedir.
Dönem: Mezozoik zaman, Jura dönemi
Yaş: 150 milyon yıl
Bölge: Solnhofen Oluşumu, Almanya
Kabuklu canlıların sözde evrimini imkansız kılan konulardan biri de ıstakoz ve karideslerin göz yapılarıdır. Kabuklular sınıfındaki türlerin çok büyük bölümünde, "kırılma tipi" mercekli göz yapısı vardır. Kabukluların sadece iki türü, ıstakoz ve karideste ise, "yansıtma tipi" aynalı göz vardır. Evrimcilerin bilim dışı kabulüne göre, kabuklular sınıfına dahil edilen tüm canlıların ortak bir atadan evrimleşmiş olmaları gerekir. Eğer bu iddia doğruysa, "yansıtma tipi" aynalı göz yapısının da "kırılma tipi" mercekli göz yapısından evrimleştiğinin ispatlanması gerekir. Ancak böyle bir dönüşüm imkansızdır. Çünkü her iki göz yapısı da kendi sistemleri içinde mükemmel çalışmaktadır ve hiçbir "ara" aşama işe yaramayacaktır. Kabuklu bir canlının gözlerindeki merceğin yavaş yavaş yok olması ve eskiden merceğin bulunduğu yerde aynalı yüzeylerin oluşması, canlıyı henüz ilk aşamada görme yeteneğinden yoksun bırakacak ve hiçbir zaman varlığını devam ettiremeyecektir.
Üstelik bulunan hiçbir fosilde, yarı kırılma tipli yarı yansıtma tipli göze sahip bir canlı örneğine rastlanmamıştır. Elde edilen her fosil, resimdeki 150 milyon yıllık karides fosili gibi kusursuz gözlere, sistemlere ve yapılara sahiptir.
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Darwinistlerin, omugasızlardan balıklara, balıklardan sürüngenlere, sürüngenlerden memelilere ve kuşlara geçişi gösteren tek bir delil dahi sunamamaları, en büyük açmazlarıdır. Evrimci paleontolog Stephen Jay Gould, bu hayali geçişlerin delillendirilememesinin evrimcilerin "rahatsız edici bir problemi" olduğunu şöyle ifade eder:
"Temel geçişler arasındaki ara aşamaları gösteren fosil delillerinin olmaması, aşamalı evrim teorisi için kalıcı ve rahatsız edici bir problemdir." (Stephen Jay Gould, "Is a New and General Theory of Evolution Emerging?", Paleobiology 6, 1980, s. 119-130; Evolution Now: A Century After Darwin, Maynard Smith (editör), Freeman, 1982, s. 140)
Dönem: Paleozoik zaman, Silüryen dönemi
Yaş: 430 milyon yıl
Bölge: Avustralya
Paleontoloji deniz yıldızlarının sözde atası olacak herhangi bir canlı ortaya koyamamıştır. Deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğü de görülmemiştir. Yüz milyonlarca yıldır varlıklarını devam ettiren deniz yıldızları, eğer Darwinistlerin iddiaları doğru olsaydı, çoktan başka deniz canlılarına dönüşmüş olmalı, hatta kara canlısı haline gelmeliydiler. Ancak böyle bir dönüşüm hiç yaşanmamıştır. 430 milyon yıldır deniz yıldızı olarak var olan bu canlılar, evrimin, canlılığın kökenine dair tüm iddialarını yerle bir etmiştir.
Dönem: Mezozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 37-23 milyon yıl
Bölge: Polonya
Bugüne kadar evrimcilerin, kendilerince evrimin delili olarak sundukları fosillerin birçoğunun ya sahte olduğu anlaşılmıştır ya da evrimcilerin fosiller üzerinde taraflı ve bilimsel yöntemlere uygun olmayan yorumlar yaptıkları ortaya çıkmıştır. Örneğin, 100 yıldır "en önde gelen ara form" olarak sunulan Archaeopteryx adlı fosil kuşun, iddia edildiği gibi bir "ilkel kuş" ve "ara form" olmadığı, Archaeopteryx'ten 70 milyon yıl önce yaşamış kusursuz bir kuş olan Longisquama'nın bulunmasıyla kesin olarak anlaşılmıştır. Kısaca, evrimcilerin evrimin delili olarak öne sürebilecekleri bir tek fosil örneği dahi yoktur.
Fosil kayıtları, resimdeki 37-23 milyon yıllık kum levreği (pinguipedidae) fosilinde görüldüğü gibi, Yaratılış'ın açık delillerini gözler önüne sermektedir.
Dönem: Senozoik zaman, Miosen dönemi
Yaş: 23 - 5 milyon yıl
Bölge: Colorado, ABD
Fosiller balıkların hep balık olarak var olduklarını, bir başka canlıdan kademeli olarak türemediklerini ispatlamıştır. Solungaçları yarı gelişmiş, sindirim sistemi henüz oluşmamış, yüzgeçlerinin sadece bir kısmı olan garip bir canlıya ait fosil hiç görülmemiştir. Bulunan her balık fosili, söz konusu balığın ait olduğu familyaya dair her türlü özelliğe tam ve kusursuz şekilde sahip olduğunu göstermektedir. Örneğin resimdeki 23 – 5 milyon yıllık ustura balığı fosili, ustura balıklarının milyonlarca yıldır hiç değişmeden aynı olduklarını ortaya koymaktadır.
Bu gerçekler karşısında Darwinistler, dogmatik biçimde körü körüne evrim masalına sahip çıkmaktan vazgeçmeli, bilimin gösterdiği gerçeği kabullenmelidir. Bilim, evrimsel bir sürecin hiç bir zaman yaşanmadığını ispatlamış, canlıları Allah'ın yarattığını gözler önüne sermiştir.
Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Illinois, ABD
Genellikle kıyıya yakın alanlarda deniz dibinde yaşayan deniz hıyarları, Holothuroidea sınıfı altında incelenirler. Bilinen en eski fosil örnekleri Devoniyen dönemine (417 – 354 milyon yıl) aittir. Resimdeki deniz hıyarı fosili ise 300 milyon yaşındadır. 400 milyon yıl önce, 300 milyon yıl önce veya günümüzde yaşayan deniz hıyarları yanyana getirildiğinde aralarında hiçbir fark olmadığı açıkça görülmektedir. Bu farksızlık, canlıların uzun zaman dilimleri içinde kademe kademe gelişerek evrimleştikleri iddiasını yerle bir etmektedir. Canlılar, Darwinistlerin iddia ettikleri gibi evrimsel bir süreç neticesinde meydana gelmemiştir. Canlı ve cansız tüm varlıkları alemlerin Rabbi olan Allah yaratmıştır.
Dönem: Paleozoik zaman, Ordovisyen dönemi
Yaş: 450 milyon yıl
Bölge: Oklahoma, ABD
Fosil kayıtları, deniz yıldızlarının sözde atası olan herhangi bir canlı ortaya koymamıştır. Zaman içerisinde deniz yıldızlarının başka canlılara dönüştüğünü de gösterememiştir. Bu durum tüm canlı türleri için geçerlidir. Darwinistlerin, canlıların birbirlerinden türediğini savunabilecekleri fosil delilleri yoktur. Omurgasız deniz canlılarının sözde evrimiyle ilgili anlatılanların sadece masaldan ibaret olduğunu, herhangi bir bilimsel delile dayanmadığını evrimci Stephen Jay Gould şöyle itiraf etmektedir:
"Omurgasız deniz canlıları arasında, zaman içinde belirgin bir sıra ve gelişim mevcut değildir. Bazı grupların gelişmeleri üzerine birtakım masallar anlatabiliyoruz..." (Stephen Jay Gould, "Ediacaran Deneyi", Natural History, s.22)
Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi
Yaş: 3 milyon yıl
Bölge: Florida, ABD
Mercanlar (Antozoonlar) Kambriyen döneminden (543 – 490 milyon yıl) beri yaşadıkları bilinen, Ordovisyen dönemine (490 – 443 milyon yıl) ait çok sayıda fosil örneği bulunan omurgasız canlılardır. Yumuşak mercanlar, boynuzsu mercanlar, dikenli mercanlar, gerçek mercanlar gibi çeşitleri vardır. Mercan iskeletlerinin binlerce yıl boyunca belli bir bölgede toplanması sonucunda da, mercan kayalıkları meydana gelir. Mercanlar, yalnız veya koloniler halinde yaşar. Genellikle ılıman denizlerde, deniz diplerinde bulunan büyük taşlara yapışık olarak yaşayan mercanların, nadir de olsa serbest olarak dolaşanlarına rastlanır.
Yüz milyonlarca yıldır değişmeyen yapılarıyla Darwinizm'e büyük darbe indiren mercanlar, diğer tüm canlılar gibi Rabbimiz'in üstün yaratışının eseridir.
Dönem: Senozoik zaman, Eosen dönemi
Yaş: 54 – 37 milyon yıl
Bölge: Green River Oluşumu, Wyoming, ABD
Percopsiformes takımına dahil olan bu balıklar genellikle Kuzey Amerika'daki tatlı sularda yaşarlar. Bazı evrimciler bu takımdaki balıkların ilkel yapılara sahip olduğunu iddia ederler. Oysa yapılan incelemeler, söz konusu canlıların çok kompleks yapılara sahip olduğunu ortaya koymuştur. Hatta bazı familyalar, yuva yapımı ve yavru bakımında gösterdikleri olağanüstü özelliklerle evrimcileri büyük şaşkınlığa uğratmaktadır.
Resimdeki fosil yaklaşık 50 milyon yaşındadır ve bu balıkların 50 milyon yıldır aynı şekilde yaşamlarını devam ettirdiklerini göstermektedir.
Dönem: Paleozoik zaman, Karbonifer dönemi
Yaş: 300 milyon yıl
Bölge: Illinois, ABD
Midyelerin, soyu tükenmiş ancak fosil kayıtlarında izlenen yaklaşık 15.000, halen yaşamakta olan ise 11.000 türü olduğu tahmin edilmektedir. Pectinidae familyasına dahil olan resimdeki fosil ise, söz konusu canlıların yüz milyonlarca yıldır aynı kaldıklarını göstermektedir. Bu bilgi karşısında evrimcilerin bir açıklamaları yoktur. Evrimciler bu gibi durumlarda demagoji yapmayı, anlamazlıktan gelmeyi, hayali hikayelerle kafa karıştırmaya çalışmayı tercih ederler. Oysa samimi olarak bilimsel bulguların ortaya koyduğu bilgileri değerlendirseler, kendileri de, 'fosil kayıtları karşısında evrim teorisinin yıkılmış olduğunu' göreceklerdir.
Darwin kendisinden sonraki dönemlerde yapılacak kazı çalışmalarının evrim teorisine delil oluşturacak fosiller ortaya çıkaracağını umuyordu. Ancak böyle bir delil, dünyanın dört bir yanı onlarca yıldır delik deşik edilmesine rağmen ortaya çıkmadı. Elde edilen tüm fosiller, canlıların evrim geçirmediğinin ispatı oldu. Soldaki resimlerde zengin fosil yataklarıyla tanınan Lübnan'da, Hakel ve Nammoura'da, yapılan fosil araştırmaları görülmektedir. |
Dönem: Meozoik zaman, Kretase dönemi
Yaş: 95 milyon yıl
Bölge: Lübnan
Darwinist mantık, son derece komik ve bilim dışı iddialara sahiptir. Örneğin, eğer evrimcilerin iddia ettiği gibi canlılık sürekli bir değişim ve dönüşüm içinde olsaydı, uçan balıkların çoktan kanatlanıp uçmaları, uçan garip varlıklara dönüşmeleri gerekirdi. Ne var ki bu canlılar on milyonlarca yıldır, evrimcilerin iddialarının aksine, en küçük bir değişiklik dahi geçirmeden yaşamlarını devam ettirmektedir. 95 milyon yıl önce yaşayan uçan balıklarla, bugünkü örneklerinin aynı olması tüm evrimci mantıkları çökertmektedir.
Kaynaşan mercan iskeletlerinin zamanla deniz yüzeyine kadar yükselerek meydana getirdikleri uzun mercan kayalarına resif denir. |
Dönem: Senozoik zaman, Pliosen dönemi
Yaş: 3 milyon yıl
Bölge: Florida, ABD
Resimde görülen mercan 3 milyon yaşındadır. 300 milyon yıl önce yaşamış olan mercanlar da, 3 milyon yıl önce yaşamış olanlar da, bugün varlıklarını devam ettirenler de, gerek yapısal gerekse görünüm olarak birbirinin aynısıdır. Bu aynılık evrim iddiasını geçersiz kılarken, Yaratılış'ın reddedilemez bir gerçek olduğunu bir defa daha gözler önüne sermektedir.