… Allah'ın Rab Benim, Benden başka Allah tanımayacaksın, çünkü başka kurtarıcı yoktur. (Hoşea, 13:4)
“Ya Rab… yerde ve gökte Sana benzer başka Allah yoktur" dedi… (1. Krallar, 8:23)
Rab Benim, başkası yok, Benden başka Allah yok… Öyle ki, doğudan batıya dek Benden başkası olmadığını herkes bilsin. Rab Benim, başkası yok. (Yeşaya, 45:5-6)
"… Allah'ın Rab Benim. Benden başka Allah'ın olmayacak. Kendine yukarıda gökyüzünde, aşağıda yeryüzünde ya da yer altındaki sularda yaşayan herhangi bir canlıya benzer put yapmayacaksın. Putların önünde eğilmeyecek, onlara tapmayacaksın..." (Mısır'dan Çıkış, 20:2-5)
Herşeye egemen Rab diyor ki, "İlk ve son Benim, Benden başka Allah yoktur." (Yeşaya, 44:6)
Putlara biçim verenlerin hepsi boş insanlardır. Değer verdikleri nesneler hiçbir işe yaramaz. Putların tanıkları onlardır; ne bir şey görür ne de bir şey bilirler. Bunun sonucunda utanç içinde kalacaklar. Kim yararsız ilaha biçim vermek, dökme put yapmak ister? Bakın, bu putlarla uğraşanların hepsi utanacak. Onları yapanlar salt insan. Hepsi toplanıp yargılanmaya gelsin. Dehşete düşecek, utanacaklar birlikte. (Yeşaya, 49:9-11)
… Tahtadan oyma putlar taşıyan, kurtaramayan ilahlara yakaranlar bilgisizdir… Benden başka Allah yok, adil Allah ve kurtarıcı Benim. Yok Benden başkası. "Ey dünyanın dört bucağındakiler, Bana dönün, kurtulursunuz. Çünkü Allah Benim, başkası yok." (Yeşaya, 45:20-22)
... Allah'ınız Rab Benim, başka biri yok... (Yoel, 2:27)
Allah'ınız Rab'den korkacaksınız; O'na kulluk edecek ve O'nun adıyla ant içeceksiniz. Başka ilahların, çevrenizdeki ulusların taptığı hiçbir ilahın ardınca gitmeyeceksiniz. (Yasa'nın Tekrarı, 6:13-14)
... Benden önce bir Allah olmadı, Benden sonra da olmayacak. "Ben, yalnız ben Rab'bim, Benden başka kurtarıcı yoktur. Ben bildirdim, Ben kurtardım, Ben duyurdum, aranızdaki yabancı ilahlar değil… Allah Benim, gün gün olalı ben O'yum… Ben yaparım, kim engel olabilir?" (Yeşaya, 43:10-13)
İnsanın biçim verdiği oyma ya da dökme putun ne yararı var ki aldatmaktan başka? Putu yapan, yaptığına güvenir, ama yaptığı ne ki, dilsiz puttan başka. Tahta puta, ‘canlan!' diyenin, dilsiz taşa, 'uyan' diyenin vay haline! Put yol gösterebilir mi? Altınla, gümüşle kaplanmış, ama içinde yaşam soluğu yok. (Habakkuk, 2:18-19)
Hepsi bomboş, yaptıkları da bir hiç. Halkın putları yalnızca yeldir, sıfırdır. (Yeşaya, 41:29)
Ya Rab, Allah'ım, harikaların, düşüncelerin ne çoktur bizim için; Sana eş koşulmaz! Duyurmak, anlatmak istesem yaptıklarını, saymakla bitmez. (Mezmurlar, 40:5)
... Rab'be kim eş koşulur?... Ya Rab, herşeye egemen Allah, Senin gibi güçlü Rab var mı?... Gökler Senindir, yeryüzü de Senin; dünyanın ve içindeki herşeyin temelini Sen attın. (Mezmurlar, 89:6, 8, 11)
Oyma putlara güvenenler, dökme putlara, "İlahlarımız sizsiniz diyenlerse geri döndürülüp büsbütün utandırılacaklar." (Yeşaya, 42:17)
Ama siz yollarımdan sapar, kurallarımı, buyruklarımı bırakır, gidip başka ilahlara kulluk eder, taparsanız, size verdiğim ülkeden sizi söküp atacağım… (2. Tarihler, 7:19-20)
Onların ilahları önünde eğilmeyecek, tapınmayacaksınız; törelerini izlemeyeceksiniz. Tersine, ilahlarını yok edecek, dikili taşlarını büsbütün parçalayacaksınız. Allah'ınız Rab'be tapacaksınız... (Mısır'dan Çıkış, 23:24-25)
Allah'ınız Rab'bin size buyurduğu antlaşmayı bozarsanız, gidip başka ilahlara kulluk eder, taparsanız, Rab'bin öfkesi size karşı alevlenecek; Rab'bin size verdiği bu güzel ülkeden çabucak yok olup gideceksiniz. (Yeşu, 23:16)
Rab'den başka bir İlaha kurban kesen helak edilecektir. (Mısır'dan Çıkış, 22:20)
Siz ise Beni bıraktınız ve başka ilahlara kulluk ettiniz... (Hakimler, 10:13)
Üstelik Allah insana mal mülk veriyor, onu yemesi, ödülünü alması, yaptığı işten mutluluk duyması için ona güç veriyorsa, bu bir Allah armağanıdır. (Vaiz, 5:19)
Ey Rab'bin sadık kulları, O'nu İlahilerle övün, kutsallığını anarak O'na şükredin. Öyle ki, gönlüm Seni İlahilerle övsün, susmasın! Ya Rab Allah'ım, Sana sürekli şükredeceğim. (Mezmurlar, 30:4, 12)
Sürekli Sana şükrederim yaptıkların için… (Mezmurlar, 52:9)
Sana şükrederiz, ey Allah, şükrederiz, çünkü Sen yakınsın, harikaların bunu gösterir. (Mezmurlar, 75:1)
Bizler… sonsuza dek şükredeceğiz. Sana, kuşaklar boyunca övgülerini dilimizden düşürmeyeceğiz. (Mezmurlar, 79:13)
Dedi ki, "Bu dünyaya çıplak geldim, çıplak gideceğim. Rab verdi, Rab aldı, Rab'bin adına övgüler olsun!" (Eyüp 1:21)
… Allah'a övgü ve şükür ezgileri söylenirdi. (Nehemya, 12:46)
Kapılarına şükranla, avlularına hamd ile girin; O'na şükredin, ismini takdis edin. (Mezmurlar, 100:4)
Ya Rab, bütün yüreğimle Sana şükredeceğim, yaptığın harikaların hepsini anlatacağım. Sen'de sevinç bulacak, coşacağım, adını İlahilerle öveceğim, ey yüceler yücesi! (Mezmurlar, 9:1-2)
Zenginlik ve onur Sen'den gelir. Herşeye egemensin. Güç ve yetki Senin elindedir. Birini yükseltmek ve güçlendirmek Senin elindedir. Şimdi, ey Allah'ımız, Sana şükrederiz, görkemli adını överiz. (1. Tarihler, 12-13)
Övgüler sunun, Rab'be! Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. (Mezmurlar, 106:1)
Övgüler sunun Rab'be! Doğru insanların toplantısında, topluluk içinde, bütün yüreğimle Rab'be şükredeceğim. (Mezmurlar, 111:1)
Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. Şükretsinler Rab'be sevgisi için, insanlar yararına yaptığı harikalar için. Çünkü O susamış canın susuzluğunu giderir, aç canı iyiliklerle doyurur. (Mezmurlar, 107:1, 7-9)
Bütün yüreğimle Sana şükrederim, ya Rab… Seni İlahilerle överim… Adına şükrederim, sevgin, sadakatin için… Seslendiğim gün bana yanıt verdin, içime güç koydun, beni yüreklendirdin. Şükretsin Sana, ya Rab, yeryüzü krallarının tümü… (Mezmurlar, 138:1-4)
Bütün yapıtların Sana şükreder, ya Rab, sadık kulların Sana övgüler sunar. (Mezmurlar, 145:10)
Ey atalarımın Allah'ı, Sana şükreder, Seni överim. Sen ki, bana bilgelik ve güç verdin; Sen'den istediklerimizi bana bildirdin… (Daniel, 2:23)
Şükredeceğim Sana temiz yürekle, adil hükümlerini öğrendikçe. Kurallarını yerine getireceğim, bırakma beni hiçbir zaman! (Mezmurlar, 119:7-8)
Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur… Açın bana adalet kapılarını, girip Rab'be şükredeyim. İşte budur Rab'bin kapısı! Doğrular girebilir oradan. Sana şükrederim, çünkü bana yanıt verdin, kurtarıcım oldun… Allah'ım Sensin, şükrederim Sana, Allah'ım Sensin, yüceltirim Seni. Rab'be şükredin, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur. (Mezmurlar, 118:1, 19-21, 28-29)
Ya Rab Allah'ım, bütün yüreğimle Sana şükredeceğim, adını sonsuza dek yücelteceğim. Çünkü bana sevgin büyüktür, canımı ölüler diyarının derinliklerinden Sen kurtardın. (Mezmurlar, 86:12-13)
… Rab'be şükredin, çünkü sevgisi sonsuza dek kalıcıdır! (2. Tarihler, 20:21)
Rab'be şükredin, O'na yakarın, halklara duyurun yaptıklarını! O'nu ezgilerle, İlahilerle övün, bütün harikalarını anlatın! Kutsal adıyla övünün, sevinsin Rab'be yönelenler! (1. Tarihler, 16:8-10)
Rab'be şükretmek, övgüler sunmak üzere her sabah ve akşam tapınakta hazır bulunacaklardı. (1. Tarihler, 23:30)
Ya Rab, Sana şükretmek, ey yüceler yücesi, adını İlahilerle övmek, sabah sevgini, gece sadakatini… duyurmak ne güzel! (Mezmurlar, 92:1-3)
Ey doğrular, Rab'de sevinç bulun, kutsallığını anarak O'na şükredin! (Mezmurlar, 97:12)
Kapılarına şükranla, avlularına övgüyle girin! Şükredin O'na, adına övgüler sunun! Çünkü Rab iyidir, sevgisi sonsuzdur. Sadakati kuşaklar boyunca sürer. (Mezmurlar, 100:4-5)
Rab'be şükredin, O'na yakarın, halklara duyurun yaptıklarını! O'nu ezgilerle, İlahilerle övün, bütün harikalarını anlatın! (Mezmurlar, 105:1-2)
Şükredin Rab'be, çünkü O iyidir, sevgisi sonsuzdur; (Mezmurlar, 136:1)
… "Ya Rab, Sana şükrederiz… Allah kurtuluşumuzdur. O'na güvenecek, yılmayacağız. Çünkü Rab gücümüz ve ezgimizdir. O kurtardı bizi."… O gün diyeceksiniz ki, "Rab'be şükredin, O'na yakarın, halklara duyurun yaptıklarını, adının yüce olduğunu duyurun! (Yeşaya, 12:1-4)
Halklar Sana şükretsin, ey Allah, bütün halklar Sana şükretsin! Uluslar sevinsin, sevinçten çığlık atsın, çünkü Sen halkları adaletle yargılarsın, yeryüzündeki uluslara yol gösterirsin. (Mezmurlar, 67:3-4)
Övgüler sunun Rab'be! Övgüler sunun, ey Rab'bin kulları, Rab'bin adına övgüler sunun! (Mezmurlar, 113:1)
Rab benim gücüm, kalkanımdır, O'na yürekten güveniyor ve yardım görüyorum… (Mezmurlar, 28:7)
Rab'be güvenenler… sarsılmaz, sonsuza dek durur. (Mezmurlar, 125:1)
Şöyle dedi: "Rab benim gücüm, sığınağım, kurtarıcımdır, Allah'ım… O'na sığınırım, kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağım, sığınacak yerimdir. Kurtarıcım, zorbalıktan beni Sen kurtarırsın! (2. Samuel, 22:2-3)
İnsandan korkmak tuzaktır, ama Rab'be güvenen güvenlikte olur. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 29:25)
İşte Allah benim yardımcımdır, tek desteğim Rab'dir. (Mezmurlar, 54:4)
Rab benim ışığım, kurtuluşumdur, kimseden korkmam. Rab yaşamımın kalesidir, kimseden yılmam. Hasımlarım, düşmanlarım olan kötüler, beni yutmak için üzerime gelirken tökezleyip düşerler. Karşımda bir ordu konaklasa, kılım kıpırdamaz, bana karşı savaş açılsa, yine güvenimi yitirmem. (Mezmurlar, 27:1-3)
Sen Rab'be güven… O senin içindeki istekleri yerine getirecektir. Herşeyi Rab'be bırak, O'na güven, O gerekeni yapar. (Mezmurlar, 37:3-5)
Rab'be umut bağla, O'nun yolunu tut… kötülerin kökünün kazındığını göreceksin. Doğruların kurtuluşu Rab'den gelir, sıkıntılı günde onlara kale olur. Rab onlara yardım eder, kurtarır onları, kötülerin elinden alıp özgür kılar, çünkü Kendisi'ne sığınırlar. (Mezmurlar, 37:34, 39-40)
Öğüde kulak veren başarıya ulaşır, Rab'be güvenen mutlu olur. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:20)
Açgözlü kavga çıkarır, Rab'be güvenense bolluk içinde yaşar. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 28:25)
Allah kurtuluşumuzdur. O'na güvenecek, yılmayacağız. Çünkü Rab gücümüz ve ezgimizdir. O kurtardı bizi. (Yeşaya, 12:2)
Sana güvendiği için düşüncelerinde sarsılmaz olanı tam bir esenlik içinde korursun. Rab'be sonsuza dek güvenin, çünkü Rab, evet Rab sonsuza dek kalıcı güçtür. (Yeşaya, 26:3-4)
Egemen Rab… şöyle diyor: "Bana dönün, huzur bulun, kurtulursunuz. Kaygılanmayın, Bana güvenin, güçlü olursunuz. Ama bunu yapmak istemiyorsunuz." (Yeşaya, 30:15)
… Karanlıkta yürüyen, ışığı olmayan, Rab'bin adına güvensin, Allah'ına dayansın. (Yeşaya, 50:10)
Ne mutlu Rab'be güvenen insana, güveni yalnız Rab olana! Böylesi su kıyılarına dikilmiş ağaca benzer, köklerini akarsulara salar. Sıcak gelince korkmaz, yaprakları hep yeşildir. Kuraklık yılında kaygılanmaz, meyve vermekten geri durmaz. (Yeremya, 17:7-8)
Sana güçlü ve yürekli ol demedim mi? Korkma, yılma. Çünkü Allah'ın Rab gideceğin her yerde seninle birlikte olacak. (Yeşu, 1:9)
… Allah yalnız sizinledir, başkası, başka Allah yok. (Yeşaya, 45:14)
Yaşam diyarında Rab'bin iyiliğini göreceğimden kuşkum yok. Umudunu Rab'be bağla, güçlü ve yürekli ol; umudunu Rab'be bağla! (Mezmurlar, 27:13-14)
Seni seviyorum, gücüm Sensin, ya Rab! Rab benim gücüm, sığınağım, kurtarıcımdır, Allah'ım, gücüm, sığınacak yerimdir, kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağımdır! Övgüye değer Rab'be seslenir, kurtulurum düşmanlarımdan. (Mezmurlar, 18:1-3)
Sıkıntı içinde Rab'be yakardım, yardıma çağırdım Allah'ımı. Rab… çıkardı beni derin sulardan. Beni zorlu düşmanımdan, benden nefret edenlerden kurtardı, çünkü onlar benden güçlüydü. Felaket günümde karşıma dikildiler, ama Rab bana destek oldu. Beni huzura kavuşturdu, kurtardı; çünkü benden hoşnut kaldı. (Mezmurlar, 18:6, 16-19)
Işığımın kaynağı Sensin, ya Rab, Allah'ım! Karanlığımı aydınlatırsın. (Mezmurlar, 18:28)
… O Kendisi'ne sığınan herkesin kalkanıdır. Var mı Rab'den başka Allah? Allah'ımızdan başka güç var mı? Allah beni güçle donatır, yolumu kusursuz kılar. Bana zafer kalkanını bağışlarsın. Bastığım yerleri genişletirsin, burkulmaz bileklerim. (Mezmurlar, 18:30-32, 35-36)
Yücelsin kurtarıcım Allah! Düşmanlarımdan kurtarır… Zorbaların elinden alır. (Mezmurlar, 18:46, 48)
Ya Rab, Sana sığınıyorum. Utandırma beni hiçbir zaman! Adaletinle kurtar beni!... Güçlü bir kale ol kurtulmam için!... Gücüm ve kalem Sensin, öncülük et, yol göster bana Kendi adın uğruna. Bana kurdukları tuzaktan uzak tut beni, çünkü sığınağım Sensin. Ruhumu ellerine bırakıyorum, Ya Rab, sadık Allah, kurtar beni. Değersiz putlara bel bağlayanlardan tiksinirim, Rab'be güvenirim ben. (Mezmurlar, 31:1-6)
Canım yalnız Allah'da huzur bulur, kurtuluşum O'ndan gelir. Tek dayanağım, kurtuluşum, kalem O'dur, asla sarsılmam… Ey canım, yalnız Allah'da huzur bul, çünkü umudum O'ndadır. Tek dayanağım, kurtuluşum, kalem O'dur, sarsılmam. Kurtuluşum ve onurum Allah'a bağlıdır… Sığınağım O'dur. Ey halkım, her zaman O'na güven, içini dök O'na, çünkü Allah sığınağımızdır. (Mezmurlar, 62:1-2, 5-8)
Bense Allah'a seslenirim, Rab kurtarır beni… Yükünü Rab'be bırak, O Sana destek olur. Asla izin vermez doğru insanın sarsılmasına. Ama Sen, ey Allah, ölüm çukuruna atacaksın kötüleri… Bense Sana güveniyorum. (Mezmurlar, 55:16, 22-23)
… Allah'ı Rab'be güvendi… Rab'be çok bağlıydı, O'nun yolundan ayrılmadı, Rab'bin Musa'ya vermiş olduğu buyrukları yerine getirdi. Rab onunla birlikteydi. Yaptığı her işte başarılı oldu... (2. Krallar, 18:5-7)
… Ben Sana güveniyorum, ya Rab, "Allah'ım Sensin!" diyorum. Hayatım Senin elinde, kurtar beni düşmanlarımın pençesinden, ardıma düşenlerden. Yüzün kulunu aydınlatsın, sevgi göster, kurtar beni! İnsanların düzenlerine karşı, koruyucu huzurunla üzerlerine kanat gerersin… Rab'bi sevin, ey O'nun sadık kulları! Rab Kendisi'ne bağlı olanları korur… Ey Rab'be umut bağlayanlar, güçlü ve yürekli olun! (Mezmurlar, 31:14-16, 20-24)
Sığınağım Sensin, beni sıkıntıdan korur, çevremi kurtuluş İlahileriyle kuşatırsın. (Mezmurlar, 32:7)
Kötülerin acısı çoktur, ama Rab'be güvenenleri O'nun sevgisi kuşatır. Ey doğru insanlar, sevinç kaynağınız Rab olsun, coşun; ey yüreği temiz olanlar, hepiniz sevinç çığlıkları atın! (Mezmurlar, 32:10-11)
… Ve Rab'be güvenecekler. Ne mutlu Rab'be güvenen insana, gururluya, yalana sapana ilgi duymayana. (Mezmurlar, 40:3-4)
Ne olur, ya Rab, kurtar beni! Yardımıma koş, ya Rab!... Yardımcım ve kurtarıcım Sensin… Ey Allah'ım! (Mezmurlar, 40:13, 17)
… Rab kurtarır onu kötü günde. Korur Rab, yaşatır onu, ülkede mutlu kılar… Destek olur Rab ona yatağa düşünce; hastalandığında sağlığa kavuşturur onu (Mezmurlar, 41:1-3)
… Ben yayıma güvenmem, kılıcım da beni kurtarmaz; ancak Sensin bizi düşmanlarımızdan kurtaran... (Mezmurlar, 44:6-7)
Allah'ı unutan herkesin sonu böyledir, Allah'sız insanın umudu böyle yok olur. Onun güvendiği şey kırılır, dayanağı ise bir örümcek ağıdır. Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker, ona tutunur, ama ağ taşımaz. (Eyüp, 8:13-15)
Rab ezilenler için bir sığınak, sıkıntılı günlerde bir kaledir. Seni tanıyanlar Sana güvenir, çünkü Sana yönelenleri hiç terk etmedin, ya Rab. (Mezmurlar, 9:9-10)
Gözümü Rab'den ayırmam, sağımda durduğu için sarsılmam. Bu nedenle içim sevinç dolu, yüreğim coşuyor, bedenim güven içinde… Yaşam yolunu bana bildirirsin. Bol sevinç vardır Senin huzurunda, sağ elinden mutluluk eksilmez. (Mezmurlar, 16:8-11)
Bazıları savaş arabalarına, bazıları atlarına güvenir, bizse Allah'ımız Rab'be güveniriz. Onlar çöküyor, düşüyorlar; bizse kalkıyor, dimdik duruyoruz. (Mezmurlar, 20:7-8)
… Rab'be güvenir, Yüceler Yücesi'nin sevgisi sayesinde sarsılmaz. (Mezmurlar, 21:7)
Karanlık ölüm vadisinden geçsem bile, kötülükten korkmam. Çünkü Sen benimlesin. Çomağın, değneğin güven verir bana… Ömrüm boyunca yalnız iyilik ve sevgi izleyecek beni, hep Rab'bin evinde oturacağım. (Mezmurlar, 23:4-6)
Ya Rab, bütün varlığımla Sana yaklaşıyorum, ey Allah'ım, Sana güveniyorum… Sana umut bağlayan hiç kimse utanca düşmez; nedensiz hainlik edenler utanır… Çünkü beni kurtaran Allah Sensin. Bütün gün umudum Sen'de. (Mezmurlar, 25:1-5)
… Sarsılmadan Rab'be güvendim. (Mezmurlar, 26:1)
Esenlik içinde yatar uyurum, çünkü yalnız Sen, ya Rab, güvenlik içinde tutarsın beni. (Mezmurlar, 4:8)
… Allah'ınız Rab'be güvenin, güvenlikte olursunuz. O'nun peygamberlerine güvenin, başarılı olursunuz." (2. Tarihler, 20:20)
İşte bu adam, Allah'a sığınmak istemedi… Ama ben Allah'ın evinde yeşeren zeytin ağacı gibiyim, sonsuza dek Allah'ın sevgisine güvenirim. (Mezmurlar, 52:7-8)
Sana güvenirim korktuğum zaman. Allah'a, sözünü övdüğüm Allah'a güvenirim ben, korkmam. İnsan bana ne yapabilir?… Biliyorum, Allah benden yana. (Mezmurlar, 56: 3-4, 9)
Sözünü övdüğüm Allah'a, sözünü övdüğüm Rab'be, Allah'a güvenirim ben, korkmam; insan bana ne yapabilir?... Çünkü canımı ölümden kurtardın, ayaklarımı tökezlemekten korudun; işte yaşam ışığında, Allah huzurunda yürüyorum. (Mezmurlar, 56: 10-13)
… Allah'ı Rab'be, "Ya Rab, güçlünün karşısında güçsüze yardım edebilecek Sen'den başka kimse yoktur" diye yakardı, "Ey Allah'ımız Rab, bize yardım et, çünkü Sana güveniyoruz. Senin adınla bu kalabalığa karşı çıktık. Ya Rab, Sen bizim Allah'ımızsın…" (2. Tarihler, 14:11)
Biri kalkıp seni öldürmek amacıyla ardına düşerse, yaşamını Allah'ın Rab güven altında tutacaktır; düşmanlarını sapanla taş atar gibi fırlatıp atacaktır. (1. Samuel, 25:29)
Beklenmedik felaketten, ya da kötülerin uğradığı yıkımdan korkma. Çünkü senin güvencen Rab'dir, tuzağa düşmekten seni O koruyacaktır. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 3:25-26)
Rab benden yana, korkmam; insan bana ne yapabilir? Rab benden yana, benim yardımcım… Rab'be sığınmak, insana güvenmekten iyidir. Rab'be sığınmak, soylulara güvenmekten iyidir… İtilip kakıldım, düşmek üzereydim, ama Rab yardım etti bana. Rab gücüm ve ezgimdir, O kurtardı beni. (Mezmurlar, 118:6-9, 13-14)
… Rab'be güven, O'dur yardımcınız ve kalkanınız! Ey Rab'den korkanlar, Rab'be güvenin, O'dur yardımcınız ve kalkanınız! (Mezmurlar, 115:9, 11)
Kötü haberden korkmaz, yüreği sarsılmaz, Rab'be güvenir. Gözü pektir, korku nedir bilmez… (Mezmurlar, 112:7-8)
Çünkü Rab Allah bir güneş, bir kalkandır. Lütuf ve yücelik sağlar; dürüstçe yaşayanlardan hiçbir iyiliği esirgemez. Ey herşeye egemen Rab, ne mutlu Sana güvenen insana! (Mezmurlar, 84:11-12)
Allah'a güven duysunlar, Allah'ın yaptıklarını unutmasınlar, O'nun buyruklarını yerine getirsinler; ataları gibi inatçı, başkaldırıcı, yüreği kararsız, Allah'a sadakatsiz bir kuşak olmasınlar. (Mezmurlar, 78:7-8)
Ya Rab, Sana sığınıyorum… Sığınacak gücüm ol, her zaman başvurabileceğim… Çünkü gücüm ve kalem Sensin. Ey Allah'ım, kurtar beni kötünün elinden, haksızın, gaddarın pençesinden! Çünkü umudum Sensin, ey Egemen Rab, gençliğimden beri dayanağım Sensin. Doğduğum günden beri Sana güveniyorum, beni ana rahminden çıkaran Sensin. Övgülerim hep Sana'dır. Birçokları için iyi bir örnek oldum, çünkü Sen güçlü sığınağımsın. (Mezmurlar, 91:1-7, 9-16)
Beklenmedik felaketten ya da kötülerin uğradığı yıkımdan korkma. Çünkü Senin güvencen Rab'dir... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 3:25-26)
Sana güçlü ve yürekli ol demedim mi? Korkma, yılma. Çünkü Allah'ın Rab gideceğin her yerde seninle birlikte olacak. (Yeşu, 1:9)
Kuvvetli olun ve yürekli olun, korkmayın ve onların yüzlerinden yılmayın, çünkü seninle beraber yürüyen Allah'ın Rab'dir, seni boşa çıkarmaz ve seni bırakmaz. (Yasa'nın Tekrarı, 31:6)
Güçlü ve yürekli olun!... Korkmayın, yılmayın. Çünkü bizimle olan (Allah) onunla olandan daha üstündür. (2. Tarihler, 32:7)
Yüceler Yücesi'nin barınağında oturan, Herşeye Gücü Yeten'in gölgesinde barınır. "O benim sığınağım, kalemdir" derim Rab için, "Allah'ımdır, O'na güvenirim." Çünkü O seni avcı tuzağından, ölümcül hastalıktan kurtarır. Seni kanatlarının altına alır, onların altına sığınırsın. O'nun sadakati senin kalkanın, siperin olur. Ne gecenin dehşetinden korkarsın, ne gündüz uçan oktan, ne karanlıkta dolaşan hastalıktan, ne de öğleyin yok eden kırgından… Sen Rab'bi kendine sığınak, Yüceler Yücesi'ni konut edindiğin için, başına kötülük gelmeyecek, çadırına felaket yaklaşmayacak. Çünkü Allah meleklerine buyruk verecek, gideceğin her yerde seni korusunlar diye. Elleri üzerinde taşıyacaklar seni, ayağın bir taşa çarpmasın diye. Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin, genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin. "Beni sevdiği için onu kurtaracağım" diyor Rab, "Beni iyi tanıdığı için ona kale olacağım. Bana seslenince onu yanıtlayacağım, sıkıntıda onun yanında olacağım, kurtarıp yücelteceğim onu. Onu uzun ömürle doyuracak, ona kurtarışımı göstereceğim."
O zaman sıkıntı içinde Rab'be yakardılar, Rab kurtardı onları dertlerinden. (Mezmurlar, 107:6)
Sıkıntı içinde Rab'be seslendim; yanıtladı, rahata kavuşturdu beni. (Mezmurlar 118:5)
Doğrular yakarır; Rab... bütün sıkıntılarından kurtarır onları. (Mezmurlar, 34:17)
Allah sığınağımız ve gücümüzdür... (Mezmurlar, 46:1)
Yapacağın işleri Rab'be emanet et, o zaman tasarıların gerçekleşir. Rab herşeyi amacına uygun yapar... (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:3-4)
Allah'ı unutan herkesin sonu böyledir, Allah'sız insanın umudu böyle yok olur. Onun güvendiği şey kırılır, dayanağı ise bir örümcek ağıdır. Örümcek ağına yaslanır, ama ağ çöker, ona tutunur, ama ağ taşımaz. (Eyüp, 8:13-15)
Allah'ınız Rab'bin size buyurduklarına uymaya özen gösterin. Onlardan sağa sola sapmayın. Allah'ınız Rab'bin size buyurduğu yollarda yürüyün. Öyle ki, mülk edineceğiniz ülkede sağ kalasınız, başarılı ve uzun ömürlü olasınız. (Yasa'nın Tekrarı, 5:32-33)
Keşke Benden korksalardı ve bütün buyruklarıma uymak için her zaman yürekten istekli olsalardı! O zaman kendilerine ve çocuklarına sürekli iyilik gelirdi. (Yasa'nın Tekrarı, 5:29)
Allah'ınız Rab'bin buyruklarına, size verdiği yasalara, kurallara uymaya dikkat edeceksiniz. Rab'bin gözünde iyi ve doğru olanı yapacaksınız. Öyle ki, üzerinize iyilik gelsin, Rab'bin atalarınıza ant içerek söz verdiği verimli ülkeyi mülk edinesiniz. (Yasa'nın Tekrarı, 6:17-18)
Sürekli üzerimize iyilik gelmesi ve bugün olduğu gibi sağ kalmamız için Allah'ımız Rab bütün bu kurallara uymamızı ve Kendisi'nden korkmamızı buyurdu. Allah'ımız Rab'bin önünde, verdiği bu buyruklara uymaya dikkat edersek, bunu bize doğruluk sayacaktır. (Yasa'nın Tekrarı, 6:24-25)
… Buyruklarına uyup uymayacağınızı, amacınızın ne olduğunu öğrenmek için sizi sıkıntılara sokarak sınadı. (Yasa'nın Tekrarı, 8:2)
Benim kurallarımı yerine getirecek, ilkelerime göre yaşayacaksınız. Allah'ınız Rab Benim. Kurallarıma, ilkelerime sarılın. Çünkü onları yerine getiren onlar sayesinde yaşayacaktır. Rab Benim. (Levililer, 18:4-5)
… Dönün! İsyanlarınızdan dönün! Günahın sizi yıkıma sürüklemesine izin vermeyin. İsyanlarınızı kendinizden uzaklaştırın. Yeni bir yürek, yeni bir ruh edinin… (Hezekiel, 18:30-31)
… Mısır'dan çıkardığın halkın yoldan çıktı. Onlara buyurduğum yoldan hemen saptılar. Kendilerine dökme bir put yaptılar. Sonra Rab bana… "İşte dikbaşlı bir halk!... Onları yok edeyim; adlarını da göğün altından sileyim…" (Yasa'nın Tekrarı, 9:12-14)
… Sizse Allah'ınız Rab'bin buyruğuna karşı geldiniz. O'na güvenmediniz, sözüne kulak vermediniz. Sizi tanıdığım günden bu yana Rab'be sürekli karşı geldiniz. (Yasa'nın Tekrarı, 9:23-24)
Yüreklerinizi Rab'be adayın, bundan böyle dikbaşlı olmayın. Çünkü Allah'ınız Rab… Ulu, güçlü, heybetli Allah'tır. (Yasa'nın Tekrarı, 10:16-17)
… O, sizi Mısır'dan çıkaran, köle olduğunuz ülkeden kurtaran Allah'ınız Rab'be karşı gelmeye kışkırttı. Allah'ınız Rab'bin yürümenizi buyurduğu yoldan sizi saptırmaya çalıştı. Aranızdaki kötülüğü ortadan kaldırmalısınız. (Yasa'nın Tekrarı, 13:5)
… Allah'ı Rab'den korkmayı, bu yasanın bütün sözlerine ve kurallarına uymayı öğrensin; kendini kardeşlerinden üstün saymasın, yasanın dışına çıkmasın… (Yasa'nın Tekrarı, 17:19-20)
Bugün Allah'ınız Rab bu kurallara, ilkelere uymanızı buyuruyor. Onlara bütün yüreğinizle, canınızla uymaya dikkat edin. Bugün Rab'bin Allah'ınız olduğunu, O'nun yollarında yürüyeceğinizi, kurallarına, buyruklarına, ilkelerine uyacağınızı, O'nun sözünü dinleyeceğinizi açıkladınız... Bütün buyruklarına uyacaksınız. (Yasa'nın Tekrarı, 26:16-18)
Bu yasanın sözlerine uymayan ve onları onaylamayana lanet olsun! Bütün halk, "Amin!" diyecek. (Yasa'nın Tekrarı, 27:26)
"Akılsızca davrandın" dedi, "Allah'ın Rab'bin sana verdiği buyruğa uymadın…" (1. Samuel, 13:13)
"… Başkaldırma, falcılık kadar günahtır ve dikbaşlılık, putperestlik kadar kötüdür. Sen Rab'bin buyruğunu reddettiğin için, Rab de senin kral olmanı reddetti." (1. Samuel, 15:22-23)
Defalarca azarlandığı halde dikbaşlılık eden, ansızın yıkıma uğrayacak, çare yok. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 29:1)
… Siz dikbaşlı bir halksınız… Rab'be sürekli karşı geldiniz. (Yasa'nın Tekrarı, 9:6-7)
Söz dinlemek istemediler, aralarında yaptığın harikaları unuttular. Dikbaşlılık ettiler, eski kölelik yaşamlarına dönmek için kendilerine bir önder bularak başkaldırdılar. Ama Sen bağışlayan, iyilik yapan, acıyan… Sevgisi engin Allah'sın. Onları terk etmedin. (Nehemya, 9:17)
Ama Allah'ınız Rab'bin sözünü dinlemez, bugün size ilettiğim buyrukların, kuralların hepsine uymazsanız, şu lanetler üzerinize gelecek ve size ulaşacak: "Kentte de tarlada da lanetli olacaksınız. Sepetiniz ve hamur tekneniz lanetli olacak. Rahminizin meyvesi, toprağınızın ürünü, sığırlarınızın buzağıları, sürülerinizin kuzuları lanetli olacak. İçeri girdiğinizde lanetli olacaksınız; dışarı çıktığınızda da lanetli olacaksınız. Rab'be sırt çevirmekle yaptığınız kötülükler yüzünden el attığınız her işte O sizi lanete uğratacak, şaşkına çevirecek... Sonunda üzerinize yıkım gelecek ve çabucak yok olacaksınız. Rab, mülk edinmek için gideceğiniz ülkede sizi yok edinceye dek salgın hastalıkla cezalandıracak. (Yasa'nın Tekrarı, 28:15-21)
Bu kitapta yazılı yasanın bütün sözlerine uymaz, Allah'ınız Rab'bin yüce ve heybetli adından korkmazsanız, Rab sizi ve soyunuzu korkunç belalarla, büyük ve sürekli belalarla, ağır, iyileşmez hastalıklarla vuracak. Sizi ürküten Mısır'ın bütün hastalıklarını yeniden başınıza getirecek; size yapışacaklar. Siz yok oluncaya dek Rab bu Yasa Kitabı'nda yazılmamış her türlü hastalığı ve belayı da başınıza getirecek. (Yasa'nın Tekrarı, 28:58-61)
Çünkü sizin başkaldıran, dikbaşlı kişiler olduğunuzu biliyorum. Bugün ben sağken, aranızdayken bile Rab'be karşı geliyorsunuz; ölümümden sonra daha ne kadar çok başkaldıracaksınız. (Yasa'nın Tekrarı, 31:27)
Rab, "Vay haline bu dikbaşlı soyun!" diyor… "Günah üstüne günah işliyorlar." (Yeşaya, 30:1)
… Sana karşı çıkanlar hiçe sayılıp yok olacak. (Yeşaya, 41:11)
Hepsi de çok dikbaşlı… Tunç kadar, demir kadar katıdırlar. Hepsi baştan çıkmıştır. (Yeremya, 6:28)
Ne var ki, onlar sözümü dinlemediler, kulak asmadılar. Dikbaşlılık ederek Beni dinlemediler, yola gelmek istemediler. (Yeremya, 17:23)
… Herşeye egemen Rab diyor ki, "İşte bu kente ve çevresindeki köylere sözünü ettiğim bütün felaketleri getireceğim. Çünkü dikbaşlılık edip sözümü dinlemediler." (Yeremya, 19:15)
… Onlar ve ataları bugüne kadar Bana karşı geldiler. Bu halk dikbaşlı ve inatçıdır. Seni onlara gönderiyorum. Onlara, "Egemen Rab şöyle diyor" diyeceksin. Bu asi halk seni ister dinlesin, ister dinlemesin, yine de aralarında bir peygamber olduğunu bilecektir. Sen, ey insanoğlu, onlardan ve sözlerinden korkma! Çevrende çalılar, dikenler olsa, akrepler arasında yaşasan bile korkma. Asi bir halk olsalar bile, onların söyleyeceklerinden korkma, onlar yüzünden yılgınlığa düşme. Seni ister dinlesinler, ister dinlemesinler, onlara sözlerimi söyleyeceksin. Çünkü onlar asi bir halktır. (Hezekiel, 2:3-7)
"… Her ne kadar asi bir halksalar da onlardan korkma, yılma." Bana, "Ey insanoğlu, iyice dinle ve sana söyleyeceklerimi yüreğine yerleştir" dedi. Şimdi sürgünde yaşayan halkına git ve seni ister dinlesinler, ister dinlemesinler, onlara, "Egemen Rab şöyle diyor" de. (Hezekiel, 3:9-11)
Rab'be karşı gelenler paramparça olacak, Rab onlara karşı gökleri gürletecek, bütün dünyayı yargılayacak… (1. Samuel, 2:10)
Eğer Rab'den korkar, O'na kulluk ederseniz, O'nun sözünü dinleyip buyruklarına karşı gelmezseniz, hem siz hem de önderiniz olacak kral, Allah'ınız Rab'bin ardınca giderseniz, ne âlâ! Ama Rab'bin sözünü dinlemez, buyruklarına karşı gelirseniz, Rab kralınızı cezalandırdığı gibi sizi de cezalandıracaktır. (1. Samuel, 12:14-15)
… O'nun Yasası'na göre yaşamayı reddettiler. Unuttular O'nun işlerini, kendilerine gösterdiği harikaları… O'na başkaldırdılar, koşullarına uymadılar. Döneklik edip ataları gibi ihanet ettiler, güvenilmez bir yay gibi bozuk çıktılar. (Mezmurlar, 78:10-11, 56-57)
… Allah'ın buyruklarına karşı çıkmışlardı, küçümsemişlerdi Yüceler Yücesi'nin öğüdünü… Cezalarını buldu aptallar, suçları, isyanları yüzünden. (Mezmurlar, 107:11, 17)
Koyduğun koşullara dikkatle uyulmasını buyurdun. Keşke kararlı olsam Senin kurallarına uymakta! Hiç utanmayacağım, bütün buyruklarını izledikçe. Şükredeceğim Sana temiz yürekle, adil hükümlerini öğrendikçe. Kurallarını yerine getireceğim, bırakma beni hiçbir zaman! (Mezmurlar, 119:4-8)
… Ben Senin koşullarından ayrılmadım. Sakınırım her kötü yoldan, Senin sözünü tutmak için. Ayrılmam hükümlerinden, çünkü bana Sen öğrettin. Ne tatlı geliyor verdiğin sözler damağıma, baldan tatlı geliyor ağzıma! Senin koşullarına uymakla bilgelik kazanıyorum, bu yüzden nefret ediyorum her yanlış yoldan. Sözün adımlarım için çıra, yolum için ışıktır. Adil hükümlerini izleyeceğime ant içtim, andımı tutacağım. (Mezmurlar, 119:100-106)
Rab, yüreği küstah olandan iğrenir, bilin ki, öyleleri cezasız kalmaz. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:5)
… Onlara dedim ki: "Sözümü dinleyin, buyurduğum herşeyi yerine getirin… Ama dinlemediler, kulak asmadılar. Bunun yerine kötü yüreklerinin inadı uyarınca davrandılar. Ben de uymalarını buyurduğum, ama uymadıkları bu antlaşmada açıklanan bütün lanetleri başlarına getirdim." (Yeremya, 11:4, 8)
Siz başka ilahlara buhur yaktınız, Rab'be karşı günah işlediniz; O'nun sözünü dinlemediniz, Yasası'na, kurallarına, antlaşma koşullarına uymadınız. Bu yüzden bugün olduğu gibi başınıza felaket geldi. (Yeremya, 44:23)
Kurallarımı çiğner, ilkelerimden nefret eder, buyruklarıma karşı çıkar, antlaşmamı bozarsanız, sizi şöyle cezalandıracağım: Üzerinize dehşet salacağım. Verem ve sıtma gözlerinizin ferini söndürecek, canınızı kemirecek. Boşa tohum ekeceksiniz, çünkü ürünlerinizi düşmanlarınız yiyecek. (Levililer, 26:15-16)
Eğer karşı çıkmaya devam eder, Beni dinlemek istemezseniz, günahlarınıza karşılık cezanızı yedi kat artıracağım. Bununla da yola gelmez, Bana karşı çıkmaya devam ederseniz, Ben de size karşı çıkacağım, günahlarınıza karşılık sizi yedi kez cezalandıracağım. Bütün bunlardan sonra yine Beni dinlemez, Bana karşı çıkarsanız… günahlarınıza karşılık sizi yedi kat cezalandıracağım. (Levililer, 26:21-28)
Rab'bin sözünü küçümsemiş, buyruklarına karşı gelmiştir. Bu nedenle o kişi halkının arasından kesinlikle atılacak, suçunun cezasını çekecektir. (Çölde Sayım, 15:31)
Sizi uyardım, ama dinlemediniz. Rab'bin buyruğuna karşı geldiniz. Kendinize güvenerek dağlık bölgeye çıktınız. (Yasa'nın Tekrarı, 1:43)
… Kötülük yaparak ilkelerimi, kurallarımı çiğnedi. İlkelerime karşı geldi, kurallarım uyarınca davranmadı. Bundan ötürü Egemen Rab diyor ki: "Çevrenizde yaşayan uluslardan daha azgındınız, kurallarımı izlemediniz, ilkelerime uymadınız. Çevrenizde yaşayan ulusların ilkelerine de uymadınız." Bundan ötürü Egemen Rab diyor ki: "İşte Ben size karşıyım, ulusların gözü önünde sizi cezalandıracağım." (Hezekiel, 5:6-8)
Ne var ki, Bana karşı geldiler, Beni dinlemek istemediler. Bel bağladıkları iğrenç putları hiçbiri atmadı, Mısır putlarını da bırakmadılar. (Hezekiel, 20:8)
Ne var ki, çocuklar Bana karşı geldiler. Kurallarımı izlemediler. Uygulayan kişiye yaşam veren ilkelerim uyarınca dikkatle yaşamadılar… Aranızda Bana karşı gelenlerle başkaldıranları ayıracağım. Onları yaşadıkları ülkelerden çıkaracağım… (Hezekiel, 20:21, 38)
Onları kirliliklerine, isyanlarına göre cezalandırdım… (Hezekiel, 39:24)
Çünkü sen Rab'bin buyruğuna uymadın… Rab bugün bunları bu yüzden başına getirdi. (1. Samuel, 28:18)
Ama siz ya da çocuklarınız yollarımdan sapar, buyruklarıma ve kurallarıma uymaz, gidip başka ilahlara kulluk eder, taparsanız, size verdiğim bu ülkeden sizi söküp atacağım... (1. Krallar, 9:6-7)
… Allah'ınız Rab'bin bütün buyruklarına uymaya dikkat edin ki, bu verimli ülkeyi mülk edinip sonsuza dek çocuklarınıza miras olarak veresiniz. (1. Tarihler, 28:8)
… Zekeriya, halkın önünde durup seslendi: "Allah şöyle diyor: Niçin buyruklarıma karşı geliyorsunuz? İşleriniz iyi gitmeyecek. Çünkü siz Beni bıraktınız, Ben de sizi bıraktım”... (2. Tarihler, 24:20)
Allah'ın Yasası'na… uymayanlar ya ölümle, ya sürgünle, ya mallarına el konarak, ya da hapsedilerek cezalandırılsın. (Ezra, 7:26)
Ey Allah'ımız, bundan başka ne diyebiliriz? Kulların peygamberler aracılığıyla verdiğin buyruklara uymadık… (Ezra, 9:10-11)
Sana çok kötülük yaptık. Kulun Musa'ya verdiğin buyruklara, kurallara, ilkelere uymadık. Kulun Musa'ya söylediklerini anımsa. Dedin ki, "Eğer Bana ihanet ederseniz, sizi ulusların arasına dağıtacağım. Ama Bana döner, buyruklarımı özenle yerine getirirseniz, dünyanın öbür ucuna sürülmüş olsanız bile sizleri toplayıp seçtiğim yere, bulunacağım yere getireceğim." (Nehemya 1:7-9)
Onları kutsal Yasa'na dönmeleri için uyardınsa da, gurura kapılarak buyruklarına karşı geldiler. Kurallarını çiğneyip günah işlediler. Oysa kim kurallarına bağlı kalırsa yaşam bulur. İnatla Sana sırt çevirdiler, dinlemek istemediler. (Nehemya, 9:29)
… Allah'ın, kulu Musa aracılığıyla verdiği yasaya göre yaşamak, egemenimiz Rab'bin bütün buyruklarına, ilkelerine, kurallarına uymak üzere ant içtiler, uymayacaklara lanet okudular. (Nehemya, 10:29)
Allah'ımız Rab'bin sözüne kulak vermedik, kulları peygamberler aracılığıyla bize verdiği yasalara uymadık… Yasa'nı çiğnedi, sırtını Sana dönüp Seni dinlemek istemedi. Bu yüzden Allah kulu Musa'nın Yasası'nda yazılan lanet başımıza yağdı, içilen ant yerine geldi. Çünkü Sana karşı günah işledik. Üzerimize büyük yıkım getirerek bizim ve bizi yöneten önderlerimiz için söylediğin sözleri yerine getirdin... Musa'nın Yasası'nda yazıldığı gibi, bütün bu yıkımlar başımıza geldi. Buna karşın, ey Allah'ımız Rab, suçumuzdan dönüp Senin gerçeklerine yönelerek lütfunu dilemedik. (Daniel, 9:10-13)
Rab şöyle diyor: "… Cezasını kaldırmayacağım. Çünkü günah üstüne günah işlediler, reddettiler Yasa'mı, kurallarıma uymadılar; yalancı putlar saptırdı onları, atalarının da izlediği putlar." (Amos, 2:4)
Doğruluğuma sarılacak, onu bırakmayacağım, yaşadığım sürece vicdanım beni suçlamayacak. (Eyüp, 27:6)
Övgüler sunarım bana öğüt veren Rab'be, geceleri bile vicdanım uyarır beni. (Mezmurlar, 16:7)
Adam öldürmekten vicdan azabı çeken, mezara dek kaçacaktır… (Süleyman'ın Özdeyişleri, 28:17)
… Ben temiz vicdanla, suçsuz ellerimle yaptım bunu. (Yaratılış, 20:5)
... Günahım yüzünden rahatım kaçtı. Çünkü suçlarım başımdan aştı, taşınmaz bir yük gibi sırtımda ağırlaştı. (Mezmurlar, 38:3-4)
Çünkü Senin gözünde bin yıl, aslında geçmiş bir gün, dün gibi, bir gece nöbeti gibidir. (Mezmurlar, 90:4)
İçimden "Allah doğruyu da, kötüyü de yargılayacaktır" dedim, "Çünkü her olayın, her eylemin zamanını belirledi." (Vaiz, 3:17)
İnsan kura atar, ama her kararı Rab verir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:33)
Ana rahminde Sana biçim vermeden önce tanıdım Seni. Doğmadan önce Seni ayırdım, uluslara peygamber atadım. (Yeremya, 1:5)
Biliyorum ki, Allah'ın yaptığı herşey ebediyen olacaktır; ona bir şey katılamaz ve ondan bir şey eksiltilemez ve Kendi önünde korksunlar diye Allah onu yaptı. Şimdi ne oluyorsa, geçmişte de oldu, ne olacaksa, daha önce de olmuştur... (Vaiz, 3:14-15)
Çok önceden beri olup bitenleri anımsayın. Çünkü Allah Benim, başkası yok. Allah Ben'im, benzerim yok. Sonu başlangıçtan, henüz olmamış olayları çok önceden bildiren… Ben'im. (Yeşaya, 46: 9-10)
Gözlerin beni cenin iken gördü; ve daha onlardan hiçbiri yokken, benim için tayin olunan günlerin hepsi Senin Kitabında yazılmıştılar. (Mezmurlar, 139:16)
Herşeyin mevsimi, gökler altındaki her olayın zamanı vardır. (Vaiz, 3:1)
Doğmanın zamanı var, ölmenin zamanı var. Dikmenin zamanı var, sökmenin zamanı var. (Vaiz, 3:2)
… Şifa vermenin zamanı var. Yıkmanın zamanı var, yapmanın zamanı var… O herşeyi zamanında güzel yaptı… (Vaiz, 3:3, 11)
... İnsanın günleri belirlenmiş, aylarının sayısı saptanmış; sınır koymuşsun, öteye geçemez. (Eyüp, 14:5)
İnsan yüreğinde çok şey tasarlar, ama gerçekleşen, Rab'bin amacıdır. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 19:21)
Daha sözü ağzıma almadan, söyleyeceğim herşeyi bilirsin, ya Rab. (Mezmurlar, 139:4)
... Bana ayrılan günlerin hiçbiri gelmeden, hepsi Senin Kitabına yazılmıştı. (Mezmurlar, 139:16)
... Son yine de belirlenen zamanda gelecek. (Daniel, 11:35)
Dahası insan kendi vaktini bilmez: Balığın acımasız ağa, kuşun kapana düştüğü gibi, insanlar da üzerlerine ansızın çöken kötü zamana yakalanırlar. (Vaiz, 9:12)
Kötüler daha ana rahmindeyken yoldan çıkar, doğdu doğalı yalan söyleyerek sapar. (Mezmurlar, 58:3)
Ey kıyı halkları, işitin beni, uzaktaki halklar, iyi dinleyin. Rab beni ana rahmindeyken çağırdı, annemin karnındayken adımı koydu. (Yeşaya, 49:1)
İnsan kura atar, ama her kararı Rab verir. (Süleyman'ın Özdeyişleri, 16:33)
Bütün bunları çoktan yaptığımı, çok önceden tasarladığımı duymadın mı? Surlu kentleri enkaz yığınlarına çevirmeni şimdi Ben gerçekleştirdim… Senin oturuşunu, kalkışını, ne zaman gidip geldiğini… biliyorum. (Yeşaya, 37:26, 28)
Ama bunu çok önceden tasarlayıp gerçekleştirmiş olan Allah'a güvenmediniz… Siz ölene dek bu suçunuz bağışlanmayacak... (Yeşaya, 22:11, 14)
Bunlar gelecek kuşak için yazılsın, öyle ki, henüz doğmamış insanlar Rab'be övgüler sunsun. (Mezmurlar, 102:18)
… Bu kitapta yazılı bütün lanetler başına yağacak ve Rab onun adını göğün altından silecektir. (Yasa'nın Tekrarı, 29:20)
… Kitapta yazılı bütün lanetleri, felaketi buraya da, burada yaşayan halkın başına da getireceğim. (2. Tarihler, 34:24)
"Bütün bunları çoktan yaptığımı, çok önceden tasarladığımı duymadın mı? Surlu kentleri enkaz yığınlarına çevirmeni şimdi Ben gerçekleştirdim." (2. Krallar, 19:25)
Rab Kendisi'ne yakaran, içtenlikle yakaran herkese yakındır. Dileğini yerine getirir Kendisi'nden korkanların, feryatlarını işitir, onları kurtarır. Rab korur Kendisi'ni seven herkesi... (Mezmurlar, 145:18-20)
... Rab'be yalvarmak, herşeye egemen Rab'be yönelmek için hemen yola çıkalım... (Zekeriya, 8:21)
İlkbaharda Rab'den yağmur dileyin. O'dur yağmur bulutlarını oluşturan... (Zekeriya, 10:1)
Soluğum tükenince Seni andım, ya Rab, duam Sana... (Yunus, 2:7)
Bunun üzerine yüzümü Rab Allah'a çevirdim. Duayla, yakarışla, oruçla O'na yalvardım; çul kuşanıp külde oturdum. Rab Allah'ıma dua edip günahlarımızı açıkça kabul ettim. Şöyle dedim: "Ya Rab, Kendisi'ni sevenlerle, buyruklarına uyanlarla yaptığı antlaşmaya bağlı kalan, sürekli sevgi gösteren yüce ve görkemli Allah! (Daniel, 9:3-4)
… Gece İlahi söyler, dua ederim yaşamımın Allah'ına. (Mezmurlar, 42:8)
Dua ettiğinde Allah ondan hoşnut kalır, o da Allah'ın yüzünü görüp sevinir. Allah onun durumunu düzeltir. (Eyüp, 33:26)
... "Allah'ım, ellerime güç ver" diye dua ettim. (Nehemya, 6:9)
... Durmadan dua etsinler... (Mezmurlar, 72:15)
Yüksek sesle yakarıyorum Rab'be, yüksek sesle Rab'be yalvarıyorum... Sana haykırıyorum, ya Rab: "Sığınağım, yaşadığımız bu dünyada nasibim Sensin" diyorum. (Mezmurlar, 142:1, 5)
... Alçakgönüllülüğü takınır, Bana yönelip dua eder, kötü yollarından dönerse... günahlarını bağışlayıp ülkelerini sağlığa kavuşturacağım. (2. Tarihler, 7:14)
... Biz Allah'ımıza dua ettik... (Nehemya, 4:9)
Halk şöyle dua etti: "Tek Rab Sensin. Gökleri, göklerin göklerini, bütün gök cisimlerini, yeryüzünü ve içindeki herşeyi, denizleri ve içlerindeki herşeyi Sen yarattın. Hepsine Sen can verdin. Bütün gök cisimleri Sana tapınır." (Nehemya 9:6)
Dünyayı yaratan, yerini alsın diye ona biçim veren, adı Rab olan şöyle diyor: "Bana yakar da seni yanıtlayayım; bilmediğin büyük, akıl almaz şeyleri Sana bildireyim." (Yeremya, 33:2-3)
Yüksek sesle yakarıyorum Rab'be, yüksek sesle Rab'be yalvarıyorum… Bunalıma düştüğümde, gideceğim yolu Sen bilirsin. Tuzak kurdular yürüdüğüm yola… Sana haykırıyorum, ya Rab: "Sığınağım, yaşadığımız bu dünyada nasibim Sensin" diyorum. "Haykırışıma kulak ver, çünkü çok çaresizim; kurtar beni ardıma düşenlerden, çünkü benden güçlüler." (Mezmurlar, 142:1-6)
Yunus balığın karnından Allah'ı Rab'be şöyle dua etti: "Ya Rab, sıkıntı içinde Sana yakardım, yanıtladın beni. Yardım istedim… kulak verdin sesime… Sular boğacak kadar kuşattı beni, çevremi enginler sardı… Ama, ya Rab, Allah'ım, canımı sen kurtardın çukurdan. Soluğum tükenince Seni andım, ya Rab, duam Sana… Kurtuluş Sen'den gelir, ya Rab!" (Yunus, 2:1-9)
Duamı işit, ya Rab, yalvarışlarıma kulak ver! Sadakatinle, doğruluğunla yanıtla beni!... Ellerimi Sana açıyorum, canım kurak toprak gibi Sana susamış. Çabuk yanıtla beni, ya Rab, tükeniyorum. Çevirme benden yüzünü, yoksa ölüm çukuruna inen ölülere dönerim. Sabahları duyur bana sevgini, çünkü Sana güveniyorum; bana gideceğim yolu bildir, çünkü duam Sanadır. Düşmanlarımdan kurtar beni, ya Rab; Sana sığınıyorum. Rızanı işlemeyi bana öğret, çünkü Sen benim Allah'ımsın. Senin iyi ruhun düz yolda bana öncülük etsin! Ya Rab, adın uğruna yaşam ver bana, doğruluğunla kurtar beni sıkıntıdan. (Mezmurlar, 143:1, 6-12)
Hanna şöyle dua etti: "Yüreğim Rab'de bulduğum sevinçle coşuyor; gücümü yükselten Rab'dir… Kutsallıkta Rab'bin benzeri yok, evet, Senin gibisi yok, ya Rab! Allah'ımız gibi dayanak yok... Çünkü Rab herşeyi bilen Allah'tır; O'dur davranışları tartan… Rab öldürür de diriltir de, ölüler diyarına indirir ve çıkarır. O kimini yoksul, kimini varlıklı kılar; kimini alçaltır, kimini yükseltir. Düşkünü yerden kaldırır, yoksulu çöplükten çıkarır… Yeryüzünün temelleri Rab'bindir… Rab sadık kullarının adımlarını korur, ama kötüler karanlıkta susturulur. Çünkü güçle zafere ulaşamaz insan." (1. Samuel, 2:1-9)
İbrahim Allah'a dua etti ve Allah... şifa verdi. Çocuk sahibi oldular. (Yaratılış, 20:17)
... "Ya Rab, efendim İbrahim'in Allah'ı, yalvarırım bugün beni başarılı kıl" diye dua etti... (Yaratılış, 24:12)
Bugün pınarın başına geldiğimde şöyle dua ettim: "Ya Rab, efendim İbrahim'in Allah'ı, yalvarırım yolumu aç." (Yaratılış, 24:42)
Musa Firavun'un yanından çıkıp Rab'be dua etti. (Mısır'dan Çıkış, 10:18; 8:30)
... Hizkiya onlar için şöyle dua etti: "... Arınmamış bile olsa, Rab Allah'a, atalarının Allah'ına yönelmeye yürekten kararlı olan herkesi iyi olan Rab bağışlasın." (2. Tarihler, 30:18-19)
Daniel… daha önce yaptığı gibi her gün üç kez diz çöküp dua etti, Allah'ına övgüler sundu… Onu Allah'ına dua edip yalvarırken gördüler. (Daniel, 6:10-11)
Süleyman… durup ellerini göklere açtı. "Ya Rab… Yerde ve gökte Sana benzer başka Allah yoktur" dedi, "Bütün yürekleriyle yolunu izleyen kullarınla yaptığın antlaşmaya bağlı kalırsın… Ya Rab Allah'ım, kulunun bugün ettiği duayı, yalvarışı işit; duasına ve yakarışına kulak ver… Kulunun buraya yönelerek ettiği duayı işit. Buraya yönelerek dua eden kulunun… yalvarışını işit… duyunca bağışla… Biri komşusuna karşı günah işleyip ant içmek zorunda kaldığında, gelip bu tapınakta, Senin sunağının önünde ant içerse… suçlunun cezasını vererek, suçsuzu haklı çıkararak kullarını yargıla… Yine Sana döner, adını anar, bu tapınakta dua edip yakararak önüne çıkarsa… günahını bağışla. Onları atalarına verdiğin ülkeye yine kavuştur… Sana karşı günah işlediği için gökler kapanıp yağmur yağmazsa, sıkıntıya düşen halkın buraya yönelip dua eder, adını anar ve günahlarından dönerse… kullarının… günahlarını bağışla. Onlara doğru yolda yürümeyi öğret… Mülk olarak verdiğin ülkene yağmurlarını gönder. Ülkeyi kıtlık, salgın hastalık, samyeli, küf, tırtıl ya da çekirgeler kavurduğunda, düşmanlar kentlerden birinde halkını kuşattığında, herhangi bir felaket ya da hastalık ortalığı sardığında… dua edip yakararak ellerini bu tapınağa doğru açarsa… bağışla. İnsanların yüreklerini yalnızca Sen bilirsin… atalarımıza verdiğin bu ülkede yaşadıkları sürece Sen'den korksunlar… Senin yüce adını, gücünü, kudretini duyup uzak ülkelerden gelen yabancılar bu tapınağa gelip dua ederlerse… yalvarışlarını yanıtla. Öyle ki, dünyanın bütün ulusları… Senin adını bilsin, Sen'den korksun… adına yaptırdığım bu tapınağa yönelip dua ederse… onları kurtar… Pişmanlık duyup günahlarından döner, ‘Günah işledik, yoldan sapıp kötülük yaptık' diyerek Sana yakarırlarsa, tutsak oldukları ülkede candan ve yürekten Sana dönerlerse, atalarına verdiğin ülkelerine, seçtiğin kente ve adına yaptırdığım tapınağına yönelip dua ederlerse… dualarına, yakarışlarına kulak ver, onları kurtar… bütün suçları bağışla. Düşmanlarının onlara acımasını sağla…" Süleyman, Rab'be duasını ve yalvarışını bitirince, elleri göklere açık, dizleri üzerine çökmüş olduğu Rab'bin sunağının önünden kalktı. (1. Krallar, 8:22-54)
… Yüzümü Rab Allah'a çevirdim. Duayla, yakarışla, oruçla O'na yalvardım… Rab Allah'ıma dua edip günahlarımızı itiraf ettim…: "Ya Rab… Buyruklarından, ilkelerinden ayrılıp günah, suç işledik, kötülük yaptık, başkaldırdık. Senin adına krallarımıza, önderlerimize, atalarımıza, ülkedeki bütün halka seslenen kulların peygamberleri dinlemedik. Sen adaletlisin, ya Rab! Sadakatsizliğimiz yüzünden bizi uzak yakın ülkelere sürdün… bugün utanç içindeyiz. Evet, ya Rab, bizler, krallarımız, önderlerimiz, atalarımız Sana karşı işlediğimiz günah yüzünden utanç içindeyiz. Sana karşı geldiğimiz halde, sen acıyan, bağışlayan Allah'ımız Rab'sin. Allah'ımız Rab'bin sözüne kulak vermedik, kulları peygamberler aracılığıyla bize verdiği yasalara uymadık… Bu yüzden Allah kulu Musa'nın Yasası'nda yazılan lanet başımıza yağdı, içilen ant yerine geldi. Çünkü Sana karşı günah işledik. Üzerimize büyük yıkım getirerek bizim ve bizi yöneten önderlerimiz için söylediğin sözleri yerine getirdin… Musa'nın Yasası'nda yazıldığı gibi, bütün bu yıkımlar başımıza geldi. Buna karşın, ey Allah'ımız Rab, suçumuzdan dönüp Senin gerçeklerine yönelerek lütfunu dilemedik… Şimdi, ey Allah'ımız, kulunun duasını, yakarışını işit… Doğruluğumuzdan değil, Senin büyük merhametinden ötürü dilekte bulunuyoruz. Ya Rab, bağışla!... Ey Allah'ım, adının hatırı için gecikme!..." (Daniel, 9:3-19)
… Peygamber İlyas sunağa yaklaşıp şöyle dua etti: "… Ben de Senin kulunum ve bütün bunları Senin buyruklarınla yaptım. Ya Rab, bana yanıt ver!... Onların yine Sana dönmelerini sağla." (1. Krallar, 18:36-37)
… Oruç tutup göklerin Allah'ına dua ettim: "… Yüce ve görkemli Allah! Ya Rab, halimi gör, gece gündüz… ettiğim duaya kulak ver… Beni bugün başarılı kıl…" (Nehemya, 1:4-7, 11)
… Rab'bin huzurunda mektubu yere yayarak şöyle dua etti: "… Herşeye egemen Rab, bütün dünya krallıklarının tek Allah'ı Sensin. Yeri, göğü Sen yarattın…" (Yeşaya, 37:14-16)
... O kent için Rab'be dua edin... (Yeremya, 29:7)
... sağ kalanlarımız için dua et. (2. Krallar, 19:4)
... sağ kalalım diye dua etsinler. (Ezra, 6:10)
... Şöyle dua etti: "... Rab, bütün dünya krallıklarının tek Allah'ı Sensin. Yeri, göğü Sen yarattın." (2. Krallar, 19:15)
Sonra şöyle dua etti: "Ya Rab, lütfen onun gözlerini aç, görsün!"... (2. Krallar, 6:17)
İlyas üç kez çocuğun üzerine kapanıp Rab'be şöyle dua etti: "Ya Rab Allah'ım, bu çocuğa yeniden can ver." (1. Krallar, 17:21)
"Sana yakarıyorum, ya Rab… bırakma, terk etme beni, ey beni kurtaran Allah!... Ya Rab, yolunu öğret bana… düz yolda bana öncülük et." (Mezmurlar, 27:7-11)
Çünkü Allah meleklerine buyruk verecek, gideceğin her yerde seni korusunlar diye. Elleri üzerinde taşıyacaklar seni, ayağın bir taşa çarpmasın diye. Aslanın, kobranın üzerine basıp geçeceksin, genç aslanı, yılanı çiğneyeceksin. "Beni sevdiği için onu kurtaracağım" diyor Rab, "Beni iyi tanıdığı için ona kale olacağım. Bana seslenince onu yanıtlayacağım, sıkıntıda onun yanında olacağım, kurtarıp yücelteceğim onu. Onu uzun ömürle doyuracak, ona kurtarışımı göstereceğim." (Mezmurlar, 91: 11-16)
... Ansızın bir melek ona dokunarak, "Kalk yemek ye" dedi. İlyas çevresine bakınca yanıbaşında, kızgın taşların üstünde bir pideyle bir testi su gördü. Yiyip içtikten sonra yine uzandı. Rab'bin meleği ikinci kez geldi, ona dokunarak, "Kalk yemeğini ye. Gideceğin yol çok uzun" dedi. İlyas kalktı, yiyip içti. Yediklerinden aldığı güçle kırk gün kırk gece... yürüdü. (1. Krallar, 19:5-8)
"Efendim, ‘Yolunda yürüdüğüm Rab meleğini seninle gönderecek, yolunu açacak' dedi..." (Yaratılış, 24:40)
Rab... "Şimdi git, halkı sana söylediğim yere götür. Meleğim sana öncülük edecek. Ama zamanı gelince günahlarından ötürü onları cezalandıracağım." (Mısır'dan Çıkış, 32:33-34)
Yakup yoluna devam ederken, Allah'ının melekleriyle karşılaştı. (Yaratılış, 32:1)
Ama biz Rab'be yakarınca, yakarışımızı işitti. Bir melek gönderip bizi Mısır'dan çıkardı... (Çölde Sayım, 20:16)
Bundan sonra Rab meleğe kılıcını kınına koymasını buyurdu. Melek buyruğa uydu. (1. Tarihler, 21:27)
Tan ağarırken melekler Lut'a "... iki kızını al, hemen buradan uzaklaş" diye üstelediler... (Yaratılış, 19:15)
İki melek akşamleyin Sodom'a vardılar. Lut kentin kapısında oturuyordu. Onları görür görmez karşılamak için ayağa kalktı... (Yaratılış, 19: 1)
"Yolda sizi koruması, hazırladığım yere götürmesi için önünüzden bir melek gönderiyorum. Ona dikkat edin, sözünü dinleyin, başkaldırmayın. Çünkü Beni temsil ettiği için başkaldırınızı bağışlamaz. Ama onun sözünü dikkatle dinler, bütün söylediklerimi yerine getirirseniz, düşmanlarınıza düşman, hasımlarınıza hasım olacağım. Meleğim önünüzden gidecek... (Mısır'dan Çıkış, 23:20-23)
Süt ve bal akan ülkeye senden önce bir melek gönderecek... (Mısır'dan Çıkış, 33:2-3)
Rab bir melek göndererek Asur Kralı'nın ordugahındaki bütün yiğit savaşçıları, önderleri, komutanları yok etti. Asur Kralı utanç içinde ülkesine döndü... (2. Tarihler, 32:21)
Rab'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun melekleri, O'nun sözünü dinleyen, söylediklerini yerine getiren güç sahipleri! Rab'be övgüler sunun, ey sizler, O'nun bütün göksel orduları, isteğini yerine getiren kulları! Rab'be övgüler sunun, ey O'nun egemen olduğu yerlerdeki bütün yaratıklar! Rab'be övgüler sun, ey gönlüm! (Mezmurlar, 103:20-22)
Ey bütün melekleri, O'na övgüler sunun, övgüler sunun O'na, ey bütün göksel orduları! (Mezmurlar, 148:2)
"Efendim, bunlar ne?" diye sordum. Benimle konuşan melek, "Bunların ne olduğunu sana göstereceğim" diye yanıtladı. Mersin ağaçları arasında duran adam da, "Bunlar dünyayı dolaşmak için Rab'bin gönderdikleridir." diye açıkladı. Mersin ağaçları arasında duran Rab'bin meleğine, "Dünyayı dolaştık" dediler, "İşte bütün dünya esenlik ve güvenlik içinde!" (Zekeriya, 1:9-11)
Melek... bunun üzerine şöyle dedi: "Rab... ‘Güçle kuvvetle değil, ancak Benim ruhumla başaracaksın.' diyor. Böyle diyor herşeye egemen Rab." (Zekeriya, 4:5-6)
Rab'bin meleği ona görünerek, "Ey yiğit savaşçı, Rab seninledir" dedi. (Hakimler, 6:12)
Rab'bin meleği kadına görünerek, "Kısır olduğun, çocuk doğurmadığın halde gebe kalıp bir oğul doğuracaksın" dedi... Kadın tarladayken Allah'ının meleği yine ona göründü... (Hakimler, 13:3-9)