Giriş: "İnsanlara Tapınma Dini" Nedir?

Tarih boyunca kimi toplumlarda, Allah'ın insanlardan ne istediği değil insanların birbirlerinden ne gibi beklentileri olduğu daha önemli olmuştur. Bazı insanlar, Allah'ın hak kitabında bildirdiği hükümlerden, insanlara emrettiği yaşam tarzından habersiz şekilde kendilerini toplumun ve içinde yaşadıkları sosyal çevrenin beklentilerini yerine getirmeye şartlandırmışlardır.

Günümüzün Kuran ahlakını yaşamayan toplumlarına şöyle bir baktığınızda Allah'ın emir ve yasaklarının çoğu kimse tarafından tam anlamıyla bilinmediğini ve uygulanmadığını rahatlıkla görebilirsiniz. Üstelik bu durumdan pek çok kişi bir rahatsızlık duymamaktadır. Allah'ın gücü, O'nun rızasını kazanmanın ne kadar önemli olduğu, O’nun emirlerine uyulmadığında Allah Katında nasıl bir karşılık alınacağı neredeyse hiç düşünülmemekte, çoğu insan bu konuları aklına dahi getirmemektedir. Oysa aynı kişiler çevrelerindeki insanların kendileriyle ilgili olarak ne düşündükleri, kendilerinden ne gibi beklentileri olduğu, onlara kendilerini daha çok beğendirmek, daha çok sevdirmek için neler yapmaları gerektiği gibi sayısız konuyu yakından takip etmektedirler. Bu kimseler insanlara, Allah'tan daha fazla sevgi ve bağlılık yöneltilen böyle bir sistemin içinde yaşamakta ve bunun yanlış olabileceğine ihtimal de vermemektedirler.

Bu, son derece köklü ve sapkın bir düşünce ve yaşam tarzı, insanların maddi ve manevi imkanlarını sarf etmelerine neden olan, hatta hayatlarını bu uğurda harcayacak kadar onları etkisi altına alan yanlış bir inanç şeklidir. Bu inanç şekli kendi emirleri ve yasakları, doğruları ve yanlışları olan, üstelik herkesin de bunlara uymasını zorunlu kılan batıl bir din haline gelmiştir. Bu batıl dinin yaşandığı toplumlarda her insan kendi sosyal çevresinin beklentileri doğrultusunda hazırlanmış bu paket programa uymak zorundadır. Çünkü ancak bu şekilde o insanların arasında yaşayabilir; aksi takdirde dışlanıp küçümsenir. Diğer insanlar, gerek bakışları, gerekse tavır ve konuşmalarıyla, kendilerine uymayanları aşağı gördüklerini açıkça hissettirirler.

Bu duruma düşmemek için o kişinin tüm gün boyunca, kendi kendine unutmadan sürekli olarak tekrarlaması gereken birtakım sloganları vardır. Örneğin; benim için uyanık desinler, zeki desinler, güzel desinler, neşeli desinler, hoş sohbet desinler, becerikli desinler; aman sakın cimri, bencil demesinler, saf demesinler, cahil demesinler... Bu batıl dine uyan kişi, tüm bunları, tıpkı bir ibadet gibi vazgeçmeden ve aksatmadan büyük bir titizlikle uygular. Çevresindeki insanların, kendisinden razı olacakları bir kişilik geliştirmeye büyük çaba sarf eder. İtinayla sürdürdüğü bu uygulamalar sonucunda, insanlara Allah'tan daha çok değer veren, onların rızasını kazanmak için önüne gelen her teklifi kabul eden, tüm dikkatini insanlara yöneltmiş biri haline gelir. Artık bu kişi, insanların birbirine kulluk ettiği batıl bir dini sistemin içinde hapsolmuştur. İçten içe yaşanan bu gizli dinin azimli bir mensubu haline gelmiştir.

Bu batıl din, Allah'ı bırakıp insanlara tapmayı öngören bir dindir. İnsanlara tutkulu bir bağlılığı simgeleyen ve adını "İnsanlara Tapınma Dini" koyabileceğimiz bu batıl inanç elinizdeki kitabın ana konusunu oluşturmaktadır. Allah, Kuran'ın pek çok ayetinde insanları bu sapkın inançtan kurtulup yalnızca Kendisi’ne kulluk etmeye davet etmiştir. Bu ayetlerden birinde şöyle buyrulmaktadır:

"Siz yalnızca Allah'tan başka birtakım putlara tapıyor ve bir takım yalanlar uyduruyorsunuz. Gerçek şu ki, sizin Allah'tan başka taptıklarınız, size rızık vermeye güç yetiremezler; öyleyse rızkı Allah'ın Katında arayın, O'na kulluk edin ve O'na şükredin. Siz O'na döndürüleceksiniz." (Ankebut Suresi, 17)

Biz bu eserde, kimi insanların hem dünyalarını hem de ahiretteki sonsuz hayatlarını büyük bir tehlike içine sokan ve onları, Allah yerine O'nun yaratmış olduğu insanları ilah edinmeye (Allah'ı tenzih ederiz) zorlayan bu şeytani sistemin yapısını ve insanları nasıl kontrolü altına aldığını günümüzden bazı örnekler vererek anlatacağız. Bu gibi insanlara, kendileri için henüz zaman varken bu batıl dinin büyüsünden kurtulmaları için neler yapmaları gerektiğini Kuran ayetleriyle açıklayacağız.

Unutulmamalıdır ki bu sapkın din, dünya üzerindeki kimi toplumları ne kadar etkisi altına almış olsa da, iradesi güçlü ve aklı başında bir insan için, bu batıl sistemi yaşamaktan vazgeçmek son derece kolaydır. Çünkü yapılacak olan sadece Allah'a gönülden iman etmek, O'ndan başka İlah olmadığına kesin olarak inanmaktır. Allah, iman eden kullarının yolunu açar onları doğru yoluna ulaştırır. Kuran'ı ve Peygamberimiz (sav)’in sünnetini vesile kılarak, yaşadıkları karanlık hayattan çıkmalarını sağlar. Allah bir ayetinde müminleri şöyle müjdelemektedir:

Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onları karanlıklardan nura çıkarır... (Bakara Suresi, 257)

“Allah Hep İyilerden Yanadır”

ADNAN OKTAR: ... “İnsanların doğruda, güzelde birleşmesi o kadar zor bir şey değil. Fakat ısrarla, doğruyu ve güzeli savunanların, çok iradeli, metanetli ve kararlı olmaları gerekiyor. Başka bir şey yok. Yoksa zaten Allah hep iyilerden, güzellerden, doğrulardan yanadır, olaylar da hep o yönde gelişir. Dikkat ederseniz Allah bize sürekli güç ve imkan veriyor. Tamam karşımıza engeller çıkıyor, çok fazla engel çıkıyor ama sürekli yollar açılıyor.“ (Sayın Adnan Oktar’ın 13 Nisan 2011 tarihli röportajından)

PAYLAŞ
logo
logo
logo
logo
logo
İNDİRMELER
  • Giriş: "İnsanlara Tapınma Dini" Nedir?
  • İnsan Allah'a Kulluk Etmek için Yaratıldı
  • Şirke Sapan Bir Toplum Ne Duruma Düşer?
  • İnsanları Bu Batıl Dini Yaşamaya Yönelten Çarpık Mantıklar
  • İnsanlara Tapınma Dininin
  • Kuran'dan Güzel Bir Örnek: Hz. Meryem Karakteri
  • İnsanlara Tapinma Dininden Kurtulmak İçin Bir Yol: Düşünmek