İnsanların bazıları, ahiretin varlığını kabul ettikleri halde cehennemin nasıl bir yer olduğunu düşünmek istemezler. Çünkü insan orada görülecek olan şiddetli azabı düşündüğü zaman, korkup sakınması ve hayatını Allah'ın emirlerine göre düzenlemesi gerektiğini bilir, aksini uyguladığında ise vicdanı rahatsız olur. Bu vicdan azabından kurtulmak için cehennemin varlığını göz ardı eder. İşte bundan dolayı söz konusu kişiler "cehenneme gideceğimi sanmıyorum","Allah'ın kullarını bu kadar şiddetli cezalandıracağına inanmıyorum" gibi yalanlar söyler, söyledikleri yalana delil olarak da Allah'ın sonsuz merhametli olmasını kullanmaya kalkarlar. Oysa bu insanlar çok iyi bildikleri bir gerçeği anlamazlıktan gelmektedirler.
Herşeyden önce cehennem Allah'ın sonsuz adaletinin tecelli ettiği bir mekandır. Elbette dünya hayatı boyunca Allah için yaşayan kullar ile, şeytana uyan, yeryüzünde bozgunculuk çıkaran, Allah'ın hükümlerini göz ardı eden zalimler ahirette aynı karşılığı almayacaklardır. Allah salih kullarını yaptıklarına karşılık olarak içinde ebedi olarak kalacakları cennet ile ödüllendirirken, inkar edenleri cehennemde cezalandıracaktır.
Allah elbette sonsuz merhamet sahibidir; ama Allah'ı sadece Rahim ve Gaffar (bağışlaması çok olan) isimleri ile düşünmek O'nu gereği gibi takdir edememek olur. Çünkü Allah aynı zamanda Kahhar (kahredici)dır, Muntakim (intikam sahibi)dir. Cehennem ise onun inkarcıları cezalandırmak için bu sıfatlarıyla tecelli edeceği bir mekandır. Yani insanlar unutmaya çalışsalar da cehennem vardır. Ve tüm inkarcıları, Allah'ın yolundan başka yol arayanları içinde barındıracaktır.
Onu düşünmemeye, ya da göz ardı etmeye çalışmak, kimseyi cehenneme girmekten kurtarmayacak, aksine bu açık gerçeği görmezden gelen bundan dolayı nefsine uyan insanlar sonsuza kadar cehennemde kalacaktır. Cehennem bu insanların tümünün "buluşma yeri" olacaktır. (Hicr Suresi, 43)
Allah cenneti iman eden kulları için yaratmıştır ki müminler hayatları boyunca sürekli olarak Allah'ın rızasını arayan, cenneti kazanmak için ciddi bir çaba gösteren insanlardır. Allah cenneti bu insanlar için birbirinden güzel nimetlerle donatmıştır. Orada "nefislerin arzuladığı ve gözlerin lezzet aldığı herşey" (Zuhruf Suresi, 71) vardır. Cennet "çeşit çeşit inceliklere ve güzelliklere" (Rahman Suresi, 48) sahiptir. Orada inananlar için büyük bir mülk vardır. Allah cennet ehli için güzel meskenler, mücevher işli tahtlar, süzme baldan ırmaklar, bitip tükenmeyen meyveler, ipekten ve atlastan elbiseler ve daha pek çok nimet var etmiştir. Cennet Allah'ın iman edenlere verdiği sonsuz bir mükafattır. Ve Allah'ın adaletini ve yaratma gücünü göstermektedir. O halde sakın cennetin dünyada sahip olduklarınızla kıyaslanamayacak bollukta ve güzellikte nimetlerle dolu olduğunu anlamazlıktan gelmeyin.
Elbette Allah'ın örneksiz yaratışının tecelli ettiği bir mekan daha vardır. Bu mekan inkar edenler için hazırlanmıştır ve o da Allah'ın sonsuz adaletinin başka bir tecellisidir. Cehennem, ahiret gerçeğini görmezden gelen, dünya için yaşayan, Allah'a isyan eden insanlar için özel olarak yaratılmıştır. Ve nasıl cennet eşi benzeri görülmemiş nimetlerle donatılmışsa, cehennem de eşi benzeri görülmemiş azap çeşitleriyle donatılmıştır.
İnkar edenler cehennemde dünya hayatı boyunca yaptıkları her ahlaksızlığın karşılığını göreceklerdir. Gördükleri karşılık ise elbette Allah'ın büyüklüğüne ve sonsuz ilmine uygun olarak yaratılacaktır. Orada insanlar her an eziyet içinde olacaklardır. Cehennem halkının derileri yanıp kavrulacak, kaynar su ve irinden başka yiyecekleri olmayacak, ateşten gömlekler giyip, ateşten yataklarda yatacak, kısacası her saniye tükenmeyen bir azap ile karşılık göreceklerdir.
SİZ DE CEHENNEMİN VARLIĞINI ANLAMAZLIKTAN GELMEYİN |
Allah Kuran'da inkarcıların cehennemde alacakları karşılığı ve görecekleri eziyeti detaylı olarak tarif etmiştir. Bunları görmezden gelmek, bundan bir kaçış değildir. Aksine bu gerçeği bilmek, bildiği bu gerçekten dolayı Allah'tan korkup sakınmak ve ona göre bir hayat yaşamak insanın ebedi kurtuluşu için tek çaredir.
Allah cehennemle ilgili olarak Bakara Suresi'ndeki ayetlerde de şöyle haber vermektedir:
Dediler ki: "Sayılı günlerin dışında, ateş asla bize değmeyecektir." De ki: "Allah Katı'ndan bir ahid mi aldınız? -ki Allah asla ahdinden dönmez- Yoksa Allah'a karşı bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz?" "Hayır; kim bir kötülük işler de günahı kendisini kuşatırsa, (artık) onlar, ateşin halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır. "İman edip salih amellerde bulunanlar ise cennet halkıdırlar, orada süresiz kalacaklardır." (Bakara Suresi, 80-82)
Ayetlerde görüldüğü gibi ahirette alınan karşılıklar ebedidir. Cennete layık olan kullar orada sonsuza kadar kalacakları gibi, cehenneme gidecek olan inkarcılar da Allah'ın dilemesi dışında oradan sonsuza kadar çıkmayacaklardır. Allah başka ayetlerde şöyle buyurmaktadır:
Gerçekten cehennem, bir gözetleme yeridir. Taşkınlık edip-azanlar için son bir varış yeridir. Bütün zamanlar boyunca içinde kalacaklardır. (Nebe Suresi, 21-23)
Allah'ın bu konudaki hükmü son derece açıktır. Bu nedenle siz de Kuran'a tabi olmadıkça cehennemden kurtuluş olmadığını, Allah'a isyan edip cehenemi hak edenlerin ise orada sonsuza kadar kalacaklarını anlamazlıktan gelmeyin.
İnsanın kısacık bir ömürde gösterdiği ahlak onun sonsuza kadar kalacağı mekanı belirleyecektir. Elbette bu çok önemli bir sonuçtur. Sadece 60-70 yıl gibi bir ömür için, sonsuz bir hayatta durmaksızın cezalandırılmaya razı olmanın tarif edilemeyecek kadar büyük bir akılsızlık olduğu APAÇIK bir gerçektir. Kuşkusuz bu açık sonucu her insan kabul eder ancak insanların bu noktada kavrayamadıkları şey "sonsuzluk" kavramıdır.
"Sonsuz" kelimesi bitmeyecek bir zaman dilimini ifade eder. Yani cehenneme giden inkarcılar hiçbir zaman oradan çıkamayacak, hep orada kalacaklardır. On yıl, bin yıl, yüz bin yıl, trilyon, katrilyon yıl boyunca azap görecekler, ancak yine de gördükleri azap bitmeyecektir. Ve orada geçirdikleri trilyonlarca sene, sonsuzluğun yanında "sıfır" gibi kalacaktır. Allah hiç sonu gelmeyen bu zaman dilimini yukarıdaki ayetlerde "bütün zamanlar boyunca" şeklinde ifade etmiştir. (Nebe Suresi, 23)
Böyle olmakla beraber Allah’tan bir rahmet olarak Peygamber Efendimiz (sav)’nin şöyle bir hadisi de vardır:
Hz. Peygamber (sav) şöyle buyurdular: “Kalbinde zerre miktarı iman bulunan kimse ateşten çıkacaktır.” Ebu Said der ki: “Kim (bu ihbarın ifade ettiği hakikatten) şüpheye düşerse şu ayeti okusun: “Allah şüphesiz zerre kadar haksızlık yapmaz...” (Nisa Suresi, 40) (Tirmizi, Sıfatu Cehennem 10, (2601)
Bu yüzden insanın dünyada karşılaştığı sıkıntılarla, ahirette yaşanacak sonsuz azabı birbirine karıştırmaması gerekir. Dünya hayatında insan en büyük sıkıntıyı yaşasa, bedeni en büyük acıları çekse bile en fazla 60-70 yıl içinde biter. En amansız, en zorlu hastalıkların bile mutlaka bir sonu vardır. Ama cehennemdeki azap hiçbir zaman tükenmeyecektir. Bu yüzden siz sonsuzluk kavramının ne ifade ettiğini anlamazlıktan gelmeyin. İnsanın dünyada geçireceği kısa süre ile bu zamanı kıyaslayın. Yüzlerce altmış yetmiş sene değil, trilyonlarca altmış yetmiş sene geçmesine rağmen bitmeyen ve bitmeyecek olan bir zamanı anlamaya çalışın. Neyi neye tercih ettiğinizi görmezlikten gelmeyin. Bir daha hiç çıkmamak üzere cennete gidip bütün zamanlar boyunca nimetler içinde yaşamak varken, sonsuza kadar ateş azabını tadacağınız bir mekandan sakının.